CHP’YE BEDELLİ- BEDELSİZ DESTEK!

Ramazan KERPETEN

Skandallarla çalkalanan ana muhalefet partisi CHP, seçimlerde son yüz metreye girerken “herkese 600 TL” ve de “askerliği bedelli yapma” vaatleriyle son bir çıkış yapmaya çalışıyor.

600 TL vaadi çok tartışılır… Başbakan’ın da bir tepkisi olduydu:

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde, ‘Başkan olursam herkese 600 TL’, demiştiniz. İşte şimdi Parti’nin Genel Başkanı oldunuz. Hadi buyurun, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı sizin partide, versenize herkese 600 TL?”

O bunları söylerken kameralar Kılıçdaroğlu’nu gösteriyordu ama o şaşkın şaşkın bakmaktan başka bir şey diyemeden oturuyordu yerinde…

Evet, 600 TL vaadi varsa, İzmir’den başlarlarsa, ‘Bakın biz bu sözü buradan gerçekleştiriyoruz, gelirsek de 600 TL vaadimiz havada kalmayacak’ demeye yüzleri olurdu, elleri de güçlenirdi.

Zira Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığa geleli o kadar kısa bir süre olmasına rağmen, bir söz söyleyip de çok kısa bir sürede sözünden döndüğü ve tam aksini savunur hale geldiği çok oldu! Adını da “çarkçıbaşı”na çıkardılar ya..

O yüzden de, inandırıcılık sorunu yaşadığı bu günlerde bir kararlılık gerekiyor.

“Başörtüsünü biz çözeceğiz” dediydi mesela.. Sonra, “Arkadaşlar çalışıyor” dedi. Ardından anlaşıldı ki, arkadaşlar meseleyi sümenaltı etmişler, öyle bir çalışma da yok. CHP’nin haşin laikleri, şahinleri de zaten sert çıkışlarıyla, olaya geçit vermeyeceklerini deklere etmişlerdi.

Yani teker bir kere çamura saplanmış.. Oynatmak isteyenlere, gaza basıp çıkmaya çalışanlara da: “Biz böyle iyiyiz, yormayın bizi yollarla” deniliyor ya… Neyse.

 

KİME BEDEL OLURSA..

Asıl mevzuumuz başka. Kılıçdaroğlu’nun ikinci ve son mermisinde, yani askerlik borcunu bir şekilde silme vaadi. Bu konuda da kararlı duruyor.. Hatta Başbakan, bu vaadi eleştirecek olduğunda, “Senin oğlun şöyle böyle askerlik yaparken iyiydi de..” gibi bir şarlanışı vardı ki..

Güzel.. Her açıdan bu projelere destek veriyorum şahsen..

Gerçi, bu teklifinin ardında da oğlu Kerem’i askerlik durumundan kurtarmak için olduğu da yazıldı çizildi… Daha 14 yaşında iken sigortalı yaptırıldığı iddia edilen oğlu için…

Olsun… eğer bu yasanın çıkması için o bahane olacaksa, ne ala…

Ve bir de destek ve teşvik gerek.. Kolay mı yıllar yılı ilk defa CHP’nin bir teklifi olmuş, onu da boşa çıkarmayalım. Ayağını alıştıralım da devamı gelsin. (Esnaflığın raconunda da vardır.)

Bundan önce CHP ile hep rejim tehlikesi dayatmaları gördük. Hep AYM itirazları ile icraatta görmüştük. Farklılık iyi gelir.

Asıl önemlisi şu efendim:

Hayata yenilerde atılacak yüz bilenlerce insanımız, mecburi askerlik vazifesi ile büyük badireler atlatmak zorunda kalabiliyor.

Nereden mi biliyorum? Kendimden…

99 yılındaki bedelli askerlik fırsatından faydalanarak askerlik vazifemi yapmıştım. O bir aylık süre sonunda bile geldiğimde, harç dönemini kaçırdığım için yüksek lisanstan atıldığımı, iş ortaklıklarımın bozulduğunu ve şahsi bir takım sorunlarla karşı karşıya olduğumu görmüştüm. Bunları telafisi ise uzun bir zamanımı almıştı… (Bütün bunlar 1 aylık arada olup bitiyor!)

Ya 6 ay yapanlar… 18 ay yapanlar? Kim bilir, onlar neler yaşamıştık/ yaşamaktadır!?

Evet efendim, askerliğimizi 28 gün yaptık ama bu zaman zarfında silah kullanmasını, içtimayı vb temel askerlik eğitimlerini almıştık, bu kadarlık zaman kafi gelmişti. Hatta son günlerimiz, zaman artmasından dolayı bol bol tören yürüyüşlerine hazırlıkla geçmişti.

Ve orada edindiğim silah eğitimi ile, silah atışlarında; iddia ediyorum 18 ay askerliğini yapmış nice kimseden daha çok isabet ettirebilirim.

Hiç şüphesiz, her Türk vatandaşı askerliğe ve seferberliğe hazır vaziyette olmalıdır. Ülkesi bir işgal tehlikesi altında olduğunda, silaha çağrıldığında silah kullanmasını bilmeli ve ülkesini savunabilmelidir.

Hatta bu mantıkla, Amerika’da vatandaşların silah serbestisi vardır, ülkeyi savunmak gerektiğinde herkesin silaha ve eğitime haiz olabilmesi adına…

Silah konusunda da esneklik olabilir..

Askerlik de olsun…

Hatta İsrail’de olduğu gibi, bayanlara da böyle bir şart gelsin.. Her vatandaş ülkesini koruyabilecek kadar bilgi ve eğitim sahibi olsun.. Ama bunun için 1 ay kafidir.

“Ama Doğu’da, terörist ile mücadelede zafiyet olur” diye itiraz edecek olursanız..

Böyle hassas bölgeler için de profesyonel ve gönüllü askerler gerekir zaten, diyorum.

Ve vatana hizmet için, sunulması gereken daha rantabl hizmetler gerekebiliyor, diyorum..

Japonya’nın sanayi devrimi ve atılımında da bu mantık vardır.

Silahşorları, samuraylar; kılıç becerilerini ve savaşçılıklarını eğitime ve kalkınmaya kanalize ettiklerinde, böyle bir mutabakat olduğunda böyle bir ilerleme olmuştu…

 

MECBURİ HİZMETTE SON VİRAJ

Önceki yazımızda da bahsettik,

Profesyonel askerliğe girenlerin de zaten 15 yıl gibi çetin bir mecburi hizmet zorunlulukları var.. Ve bunun da bu kapsamda ele alınması lazım.

Yani askerlik bir vatan görevidir ama bir mahkumiyet değildir!

Bu konudaki ardı sıra yazılarımız oldu ve şimdi yeni bir haber gündeme düştü:

Adalet Bakanlığı'nın; yargının hızlandırılması ve iş yükünün azaltılması amacıyla hazırladığı kanun tasarısında asker kaçaklarına hapis cezasının yerine idari para cezası geldiği bildiriliyor..

Başbakanlığa gönderilen taslağa göre Askeri Ceza Kanunu'nda bulunan yoklama kaçağı ve bakaya suçları kabahate dönüştürülerek, hapis cezasının yerine para cezası uygulanması sağlanacakmış…

Buna göre; kabul edilecek bir özrü olmadan bakayalarla yoklama kaçağı ve saklılardan, yaşıtlarının veya birlikte işleme bağlı arkadaşlarının ilk kafilesi yollanmış bulunanlar 7 gün içinde gelirlerse 250, yakalananlar ise 500 lira para cezası ödeyecek.

Üç aydan sonra gelenlerin 2 bin 500, 3 aydan sonra yakalananların ise 5 bin lira idari para cezası ile cezalandırılması öngörülüyor.

Bu şekilde 180 bin civarında dosyanın adliyelere gelişinin önlenmesi bekleniyormuş. Yerinde bir adım…


 

Daha önceki durum:

"Kabul edilecek bir özrü olmadan barışta bakayalarla yoklama kaçağı veya saklılardan yaşıtlarının veya birlikte işleme bağlı arkadaşlarının ilk kafilesi yollanmış bulunanların ve ihtiyat erattan çağrılıp da özürsüz yaşıtlarının yollanmalarından başlayarak 7 gün içinde gelenler 1 aya kadar, yakalananlar 3 aya kadar, 7 günden sonra 3 ay içinde gelenler 3 aydan 1 yıla kadar, yakalananlar 4 aydan 1 buçuk yıla kadar, 3 aydan sonra gelenler 4 aydan 2 yıla kadar hapis, 3 aydan sonra yakalananlar 6 aydan 3 yıla kadar hapis" cezasıyla cezalandırılıyordu.

Umarım düzelecek bu işler.


Şu anda TBMM gündeminde.. Bakalım.

 

KÜÇÜK DEĞİŞİKLİKLERLE…

Bu konuda da mailler, mesajlar alıyoruz, mecburi hizmet zorunluluğundan dolayı firari durumuna düşmüş bazı askerlerden… Diyorlar ki:

“Sayıca bizlerden katbekat fazla olan er'ler için yapılan düzenlemeye biz subay astsubay ve tüm rütbelileri de dahil ederlerse zaten sorun çözülecektir. Bir taraftan "bedelli askerlik" tartışmasını memleket meselesi haline getiren muhalefet partisi biraz da içeridekileri düşünerek yasa tekliflerinde bulunsa çok daha iyi olacak.

Bu yerinde tepkileri ilgililere aktarmak da bize düşüyor.

Ses ulaşıyor mu oralara..?

Zannediyorum, ulaşıyor…

Bir şeyler -yavaş yavaş da olsa- olmaya, değişmeye başladığına göre. (17.03.11)

 

AV. RAMAZAN KERPETEN (www.kerpeten.biz , ramazan@kerpeten.biz )

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.