Gerek Beyaz TV de gerek TV 360 ta katıldığım canlı yayınlarda ve gerekse de Kanal D'ye verdiğim röpörtajımda, özelikle şunları vurguladım ve Syn Başbakan'ımıza ve, Syn Adalet Bakanımıza,
Ceza Kanunumuzda ciddi anlamda ve köklü bir Reforma ihtiyaç var dedim, özellikle de cezalardaki alt sınır ve üst sınır Kavramlarının artık kaldırılması gerektiğini, suça uygulanacak cezaların somut, net ve belirli olması gerektiğini özellikle belirttim, çünkü bu alt ve üst sınır kavramları karışıklığa neden oluyor ve adaletin tecellisine bence bir engeldir, alt ve üst sınır kavramları oldukça, hakimlerin takdir yetkileri ve vicdani kanaatleri devreye giriyor, ve bu da hukuki açıdan bana göre yanlıştır ve hukuka adalet sistemine güvenilirliği azaltır.
Her suç için Ceza Kanunumuzda cezalar, net, somut, sarih, ve belirli olmalıdır.
Bu olumsuz durumu, son günlerde Gündemde olan Rüzgar Çetin davasında da gördük, Rüzgar Çetin'in işlediği suç Bilinçli Taksirle Ölüme sebebiyet vermek suçudur, bu suçun cezası Ceza Kanunumuzda 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıdır, ve bilinçli taksirle işlendiği için Ceza'da 1/3 ten 1/2 ye kadar artırım yapılacaktır. Rüzgar Çetin'e 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi ve tahliye edildi. Bakınız burada ciddi bir hukuki boşluk var, mahkeme Başkan'ı karara muhalefet şerhi koyarak 15 yıl hapis talep etmiş idi, burada ki sorun işte cezanın alt ve üst sınırı kavramları ve de Hakimlerin takdir yetkisi ve vicdani kanaatlerinin devreye girmiş olmasıdır.
Şayet cezalar net, somut ve belirli olsa hakimlerin takdir yetkileri veya vicdani kanaatleri gibi kurumlara ihtiyaç kalmayacak, Kararlar net olacak, ve böylece yasalar herkese adil, eşit ve objektif olarak uygulanabilecektir.
Av.Kurtuluş Aybirdi