Bildirileri ile meşhur Gazeteciler ve Yazarlar Vakfınınöncülüğünde kurulan KADİP yani Kültürlerarası Diyalog Platformu bugünlerde sessiz etkinliklere imza atıyor. Biretkinlik hazırlığı var ki yazımın sonunda değineceğim.
Önce Platform hakkında bilgi sunalım:
Dinler ve kültürlerarası diyalog çalışmalarını sınırlarımızda enetkin yürüten platform bu KADİP…
Kültürlerarası Diyalog Platformunun (KADİP) kurucuları farklıinanç mensuplarından…
Örnekleyelim:
Yönetim Kurulu Başkanı Suat Yıldırım… Suat Yıldırım uzunca bir süre Fethullah Gülen ile ev arkadaşlığı yapmış bir ilahiyatçı…
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın (GYV) Başkan Yardımcısı ve Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Komitesi Başkanı Cemal Uşşak yönetim kurulunda. Yönetim kurulunda bulunan ilginç isimlerden biri İzak Kolman (Türk Musevileri Hahambaşılığı Müşaviri) diğeri ise Yusuf Altıntaş. (Türkiye Musevi Cemaati Hahambaşı Genel Sekreteri) Ayrıca birçok Papaz’da yönetimde…
“Ne var bunda, biz Türkiye’de hoşgörü ve dinler arası diyalog adı altında maksatlı bir çalışma yürütüldüğünü biliyoruz!” diyebilirsiniz… Ama ben ötesini anlatacağım…
KADİP yeni bir etkinliğe hazırlanıyor…
Struma Faciası Anma Programı… 770 Yahudi yolcusuyla 24 Şubat 1942 de batırılan gemide yer alan Yahudiler için anma programı yapacak olan KADİP, sessiz sedasız davetiyelerini hazırlıyor. İstanbul’da önümüzdeki ayın 24’ünde yapılacak anma programının onur konuğu olarak terör devleti İsrailli diplomatlar davetli… (Struma gemisinin İstanbul açıklarında bir Sovyet denizaltısı tarafından batırıldığı belgelenmesine karşın Siyonistler yıllardır, gemiyi Türklerin batırdığını iddia etmektedir.)
Oysa aynı KADİP, 2010 yılında Abluka altındaki Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıda şehit edilen 9 insani yardım gönüllümüz için bırakın anma programı, bugüne kadar tek kelime eleştiri getirmedi. Kaldı ki Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı içinde durum farksız değil. Hatta öyle ya Fethullah Gülen, "İsrail'in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye başkaldırıdır" demişti.
9 insani yardım gönüllümüzü anmayanların, Struma Faciası için özel etkinlik yapmaları gayri meşru İsrail devletini meşrulaştırma amacı taşıyor demektir! Yok tamamıyla vicdani bir duruş ise bizim 9 şehidimiz ne olacak?
Bu etkinliğe KADİP ya da cemaatten “Ilımlı İslam / Dinler arası diyalog” şeklinde bir savunma da gelebilir.
Bunun cevabı da Diyanet İşleri Başkanı ‘Mehmet Görmez’de gizli. Bakın ne diyor Görmez Hoca: “Dinler arası diyalog olmaz. Dinler birbirine dönüştürülmez.”
Bir de Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu’na bakalım neler diyor: “İslam’ı laikleştirme, İslam´ı ılımlaştırma veya İslam’ı bir kültür unsuru haline getirme, İslam’a yapılabilecek en büyük kötülüklerden bir tanesidir. Bu hatayı işleyenler Allaha hesap vermekle mükellef olduklarını unutmamalıdır.”
Peki Prof. Dr. Ali Akpınar “Dinler arası diyalog” konusunda ne düşünüyor: “Peygamberimiz Hudeybiye’de müşriklerle İslâm’ı masaya oturtmamıştır. Müslümanların siyasi lideri ile müşriklerin lideri masaya oturmuştur ve onların haklarına yönelik birtakım maddeler üzerine anlaşma yapmışlardır. İslâm dini eksik ya da tahrip edilmiş bir din değildir. Semavi olsun olmasın her dine mensup insanlarla elbette Müslüman oturup konuşabilir, ama din konusunda değil, günlük yaşam için yapabilir ancak.”
Elbette ülkemizdeki her türlü kültürün, dinin kendi inanç ve yaşamlarını dinlerinin emirleri doğrultusunda yaşamasını istiyorum… İnsanlar arasında iletişim de elbette olmalıdır. Diyalog için kişinin bazı koşullarından, isteklerinden vazgeçmesi gerektiğine göre nedir bu vazgeçiş ve nedir bu Struma Faciası Anma Programı?
www.twitter.com/aslandegirmenci
degirmenciaslan@gmail.com