Ali Bulaç ağbimizin eski tabiriyle “Ağlayan ve Ağlatan Hocanın” bağzışakirtleri, üç yıldan beri Uzun Adam’ın ölmesini istiyorlarmış. Uzun Adam’dan kasıt, artık iyiden iyiye uzun ederek birilerinin canını sıkan Tayyip Erdoğan!
Teşbih Amarikan yerlilerinin tabirlerine benziyor! ‘Oturan Boğa’ gibi mesela. Bu benzetmenin menşei de Küçük Okyanus’un ötesi, Büyük Okyanus’un berisi olsa gerek..! Tıpkı ‘Boş Bakan’ gibi...
Katıldığı bir televizyon programında iddiayı ortaya atan Enerji BakanıTaner Yıldız şöyle diyor:
“- Eğer mesele dershaneler olsaydı, bazı arkadaşların -önemli kısmını tenzihen söylüyorum,"Uzun adamın ölümünü üç yıldan beri istiyoruz. Ama hala ölmedi" denmezdi. Ben bunu duyduğumda dondum kaldım.
Mehmet Barlas:
- Yani Başbakan'ı ima ediyorlar.
Taner Yıldız:
- Evet.”
Yaşanan diyalog aynen bu. Diyaloğa kaynaklık eden ise bazı diyalogçu arkadaşların, başbakanının canını alması için Azrail’le kurmaya çalıştıkları diyalog çabaları. Hemde 3 sene öncesinden beridir.
2011 sonları ve 2012 başlarında başbakanın ciddi iki operasyon geçirdiğini ve kulaktan kulağa yayılarak baykuş konserlerine dönüştürülen ‘kanser’ dedi kodusunu hatırlıyorum. Nasılda herkes bu şayiaya teslim olmuştu hemencecik.
Vay Uzun Adam vay. Demek ne beklentileri yıktın!
Demek gökten kemik yağması için sadece kart marksistler dua etmiyormuş! Marksizmin dinnazorları Allah’a inanmama safsatasına boğulduklarından Allah’ın huzuruna, Allah ile arasının iyi olduğunu düşündükleri bağzılarını elçi tayin etmişler!
Uzun Adam’dan ve rahmetli Turgut Özal’dan rahatsız olanların unuttukları, şairin dile getirdiği şu yalın gerçeklik olsa gerek değil midir?
Takdîr-i Hudâ, kuvvet-i bâzu ile dönmez
Bir şem’a ki, Mevlâ yaka, üflemekle sönmez.
Ülke siyasetinin, Usta isimli Uzun Adam’ının ustası, müteveffa başbakanlardan ‘Savunan Adam’ Erbakan Hoca’ya, ‘boynu kırılsın’ diyen ve 28 Şubat’ta da bırak git diye tencere tava çalanlara şefaatçilik oynayan Muhterem, Özal’a da bir güzel saydırmıştı o zamanlar.
Turgut Özal’a mermi atanların unuttuğu şey, hemen oracıkta Özal’ın dediği gibi ‘Allah’ın verdiği canı ondan başka alacak olan yoktur.’ Tarikat ehli Özal’ı bin bir türlü barikatla engelleyemeyenler onu öldürdüklerini sanıyorlar.
Bu dünya ol ahiretten içeri
Âşıkın yeri var kimseler bilmez
Yunus öldü diye sela verirler
Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez
Uzun Adam sayesinde, Savunan Adam’dan savunduran adama evrilen muhafazakar demokrat siyaset, böyle kadir kıymet bilmezlik görmemiştir.
Çalıştıkları gazetelerde, bırakınız patronlarını müdürlerine soramayacakları soruları, kameralar karşısında, hemde efelene efelene Uzun Adam’a soranlar, Uzun Hasan’la Fatih’i karıştırıyorlar. Ancak unuttukları şu ki; tarihtir Uzun Hasan’la Uzun Adam’ı ayıran. Hele birde, asrın Fatihine Uzun Hasan’lık yapanların bağırlarından Şah İsmail doğurma istidatları yok mu?
Örtki ölem...
Değil muhteremin kendi, cemaatinin yedi ceddi gelse bu vebali veremez. Ama kime anlatacaksın. Marmaray’ın adı Şah İsmail olsun diyen, içlerinden bağzılarının, kıblesinin şaştığı yönünde çıkarımlarda bulundukları Hz. Peygamberi, cemaatin âli menfaatleri mucibince kamyonete bindiren bir zihniyete ne diyebilirsiniz?
Türk tarihinin gelmiş geçmiş en çok yol yapan ve tartışmasız en başarılı ulaştırma bakanını, yolsuzlukla suçlamaya kalkanların, fezlekelerine henüz ihalesi yapılmamış Mardin-Diyarbakır demiryolunu eklemelerindeki isabetleri, bu kardeşlerimizin Uzun Adam konusundaki isabetlerinide ortaya koyuyor.
Kardeşlerimizin, daha uzun etmeden bu hatadan dönmeleri gerekiyor. Değilse Uzun Adam’ın ölmesi yönündeki beklentileri noktasında kuvveden fiile geçme yönündeki acı teşebbüslere düşmeleri, dolayısıyla infilak etmeleri işten bile değil.
Bakın, sizin yüzünüzden CHP’deki cümbüşü kaçırıyoruz. Her konuda size hakkımı helal ederim ama ülkemizin en büyük şamatasını yazmamızı engellemenizi içime sindiremiyorum birader!
E Mail : akpinartahsin@hotmail.com
Twitter: @akpinartahsin