Anayasa değişikliğine ölümüne karşı çıkan cephenin kılavuzluğuna soyunan Ertuğrul Özkök gerçekleri çarpıtmaktan geri durmuyor. Dünkü yazısının girişi şöyleydi: "Taslağı kim hazırladı? / AK Parti, değil mi? / Son seçimde oyu yüzde 38 küsur. / Ona ekle ana muhalefeti. Onunki de yüzde 22. / Bir de MHP var, yüzde 16. / Etti mi yüzde 76 küsur. / Ee nerede geriye kalan yüzde 25? / Yok, çünkü yüzde 10 barajı var."
Kızarmaz yüz sahipleri bile elmalarla armutları aynı işleme tâbi tutmaktan kaçınır...
Çarpıtmaya bakın: Bugünkü Meclis tablosunu oluşturan son genel seçim 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılmış ve onun yukarıda alıntıladığım tablosundan çok farklı bir sonuç çıkarmıştı (AKP 46.58; CHP 20.88; MHP 14.27; Bağımsızlar 5.24... Bunların toplamı: 86.97). Son genel seçimde Meclis'e yansımamış oy oranı yüzde 13 kadar... Bugünkü Meclis siyasi eğilimleri temsil açısından çok zengin.
Özkök 'son seçim' deyince 29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimi kast ediyor olmalı. İyi de, yerel seçimde yüzde 10 barajı uygulanmıyor ki...
Yanlış davası için elmalarla armutları toplamaya kalkışırsa böyle olur işte...
Fransa'daki yerel seçimi değerlendiren bir yazısında, Sarkozy'nin partisinin 'ağır darbe yediği'ni söyleyenleri şöyle azarlıyordu Özkök: "Büyük darbe yedikten sonra aldığı oy oranı ne? Yüzde 39 küsur. (..) AK Parti'nin son seçimlerde aldığı oy oranı ne? Yüzde 38 küsur. Bakar mısınız?"
Ertesi gün, star'da, Prof. Eser Karakaş kendisine şu hatırlatmayı yaptı: "Sarkozy'nin UMP'sinin oyu sadece yüzde 23..."
Çarpıtmanın böylesi...
Geçmişte Ak Parti'nin kapatılmasını beklediği, iddianameye malzeme temini için kolları sıvadığı dönemde de aynı tavrı benimsemişti Ertuğrul Özkök: 27 Nisan (2007) 'e-muhtırası'nı sahiplenmiş, cumhurbaşkanı seçiminde 367 tuhaflığını desteklemiş, 22 Temmuz (2007) seçiminde sandıktan CHP-MHP koalisyonu çıkmasını beklemiş, "Abdullah Gül cumhurbaşkanı olmasın da kim olursa olsun" tezini hınçla savunmuş, Çankaya'da kimin oturacağını halkın belirlemesini öngören referandumda 'Hayır' denmesini istemişti.
Hepsinde dediğinin tam tersi oldu. Kapatılmasına bel bağladığı Ak Parti yüzde 47'lik bir başarı gösterdi...
Yine aynı şey olursa şaşırmayın. Her yenilgisi cür'etini artırdı. Patronunu patronluktan eden belki de ilk yayın yönetmeni olduysa, sebebi akla sığmayan sonsuz cür'etidir. Bugün de, CHP ile MHP'ye akıl hocalığı ederek, Deniz Baykal ile Devlet Bahçeli için benzer bir âkıbeti hazırlıyor gibi...
MetroPoll araştırma şirketinin dün sonuçlanan kamuoyu yoklaması göz açıcı: 29 Mart 2009 seçimindeki oy verme eğilimine göre belirlenen deneklerden yüzde 39.8'i anayasa değişikliğini 'olumsuz' bulduğunu söylerken ('Olumlu' bulan yüzde 44.7; yüzde 15.5 "Fikrim yok" diyor), referanduma sunulduğunda 'Hayır' diyeceğini bildirenler yüzde 38.2'de kalıyor ('Evet' diyecekler yüzde 48.1).
'Kaybedilen davaların adamı' bu davada da kılavuz olunca sonucun nasıl çıkacağını tahmin etmek kolaylaşıyor.
MetroPoll'ün taptaze anketi 'bugün seçim olsa' yüzde 20 civarında bir 'kararsız' veya 'oy kullanmayacak' kitlenin varlığını gösteriyor. Geri kalanı (yüzde 80'i) dağıtınca oy dağılımı şöyle oluyor: AKP 36.3; CHP 18.6; MHP 12.3; BDP 4.0...