Bir okuyucum şöyle yazmış: "Camilerdeki cami görevlilerinin çocuklara karşı takındıkları negatif tutumları hakkında da bir yazı yazmanızı ve onlara Peygamber Efendimiz'in (s.a.) çocuklara karşı nasıl davrandığını anlatmanızı arzu ederim. Bir süre önce Ramazan'ın ilk haftası yakındaki kültür merkezinde düzenlenen eğlenceye gitmeyip 21:00 sularında cami'ye gelen 3-4 tane 8-9 yaşlarındaki çocuğu çekme katta sırf ses çıkarıp gürültü yapıyorlar diye kovalayan müezzinlerimiz var. Eğlenceye gitmeyip Allah'ın (CC) evine gelen çocukları Allah'ın evinden kovmak kimin haddine? Bizzat şahit olduğum bir olaydır. Allah'tan İstanbul Müftülüğü şikayetim üzerine konuya eğildi ve ilgili müezzin ciddi bir uyarı aldı.
"Üç yaşında olan bir yeğenimi babası mahallelerindeki cami'ye götürüyor. Babası namazını kılarken çocuk caminin içinde koşmaya başlıyor. O esnada cami'de bulunan bir ihtiyar çocuğa bağırıp çağırıyor. O çocuk şu an 9 yaşında. Ama kimse cami'ye götüremiyor. Bu şekilde olan bir çok insan vardır diye düşünüyorum. Bu insanların vebalini almak niye?"
Genel eğitim çevresi islâmî eğitim için hiç de müsait olmayan ülkemizde gelecek nesillerin İslam'ın içinde kalmaları ve Müslüman olarak gelişmeleri bakımından namaz, başka alternatifi olmayan bir imkandır, bir amildir, bir vasıtadır. Çocuklarımızı küçük yaşta namaza alıştırmamız ve cami ile tanıştırmamız gerekiyor. Bu ikincisini yapabilmek için cami ve çevresinde çocukları kendine çekecek bazı araçlara ve tabii bir de onlara uygun davranışlara ihtiyaç vardır.
Evet, camide ibadet edenlerin huzura ve süküna da ihtiyaçları vardır, ama çocukları ve gençleri camiden uzaklaştıracak uygunsuz davranışlar yerine bazen huzuru kaçıran gürültü ve hareketlere tahammül etmek kaçınılmazdır.
Peygamberimiz (s.a.)den iki örnek verelim:
Namaz kılarken torunlarından biri gelip sırtına çıkıyor. Peygamberimiz ayağa kalkarken çocuk düşmesin diye onu bir eliyle omzunda tutuyor, secdeye varırken yere bırakıyor, namazını böylece tamamlıyor.
Birgün mescidin minberinden halka hitap ederken torunları mescide giriyor, düşe kalka sevgili dedelerine doğru ilerliyorlar. İki Cihan Serveri Rahmet Peygamberi (s.a.), "Mal ve evlad ile de imtihan ediliriz" mealindeki ayeti okuyarak minberden iniyor, torunlarını kucağına alıp tekrar minbere çıkıyor ve hitabeye devam ediyor.