Dedelerimiz ve büyüklerimizin belki de "bir ömür" geçirdiği Ülke Almanya, son haftalarda camii yangınları ile çalkalanıyor. Çalkalanıyor kelimesi biraz abartılı oldu, çünkü çalkalanan sadece ve yine biz olduk. Keşke Almanya cidden çalkalansa!.
Neyse konuyu dağıtmayalım, 11 Ağustos Pazartesi Bielefeld şehrinde bulunan sofi dergahının mescid kısmında Kur’an-ı Kerim yakıldı. Yine aynı gün Berin-Kreuzberg semtinde bulunan Mevlana Camiisi de yakıldı. Aradan bir kaç gün geçti , 19 Ağustos 2014 Salı günü yine Bielefeld şehrinde bulunan bir camii yine yakıldı. Daha doğrusu kundaklandı!.
Bunu kim veya kimler yapmışsa muhakkak hesabı sorulmalı.
En can alıcı soru şimdi geliyor:
Peki kim/kimler sorgulayacak?
Almanya mı Türkiye mi?
Veya şöyle soralım, kimseyi zor durumda bırakmamak için, şimdiye kadar ki kundaklama olaylarını kim sorguladı sonuna kadar? Veya hiç sorgulandı mı?
Almanya´yı severim. Doğduğum ve büyüdüğüm, hatta nefesimi sonuna kadar burada tüketmeyi düşündüğüm ülkedir kendisi. Lakin şu son zamanlarda Müslümanlara yaşatılan şeylerin midemi iyice bulandırdığını ifade etmeden duramayacağım. İslam ile Müslüman tabiri bir kısım medya tarafından kirletilmiş, bastırılmış ve çirkince kullanılmıştır ve kullanılmayada devam edilmektedir. Bir tarafdan Almanya´ya adapte olmaya çalışan, kendisini buralı hissetmek isteyen insanlar, diğer taraftan bu insanları sürekli aşağılayan kısacası "ötekileştiren" bazı siyasetçiler ve bazı medya kuruluşları.
İnsanların kafalarına sürekli "öteki" mesajını veren Almanya´nın en berbat gazetelerinden biri olan BİLD gazetesini burada kınıyorum. Son zamanlarda yapmış olduğu haber ve köşe yazılarının meyvesidir bu yangınlar! Kim ne demiş onu konu bile yapmıyorum. Bilen zaten ne olduklarını biliyor.
Almanya´da yaşayan bir kişi olarak, bu gidişatın hiçte iyi olmadığını vurgulamak istiyorum.
Bu tür dergi ve gazeteler oldukça, Almanya da daha çok camii ve dernekler yanmaya devam edecek. Ve sessiz kaldığımız her konuda, ezilen yine bizler olacağız. Biz derken Almanya´yı da kastediyorum.
Bu konuda yetkililerin kulak pasları artık silinse, silinsede bu insanların çağrılarına kulak verseler.
Şunu da ifade etmiş olalım, biz bir Müslüman olarak hiç bir ibadethanenin yanmasına razı gelmeyiz. İster camii, ister kilise isterse başka bir ibadethane.
Ama fark şu, eğer bugün Almanya´da bir kilise yansa, hesabını Müslümanlara sorarlar.
Peki ya Müslümanların ibadethanesi yakılmışsa, bunun hesabı kimlere/kime sorulmalı?