C. Çandar’ın Azerbaycan düşmanlığının sebebi nedir?

Nigar ALMANGIZI

Hürriyet Gazetesi’nde ardı ardına yazılan iki yazıdan sonra bir cevap verme ihtiyacı hissettim. Cengiz Çandar’ın  “'Tek millet-iki devlet' masalı...” ve Bekir Coşkun’un yabancısı olmadığımız malûm türdeki yazılarını okuyunca “bu kadar da olmaz” dedim. Aslında B. Coşkun’un lagalugalarına pek takılmadım. Çünkü adam zaten çekinmeden Ermenilerle akrabalığını ve derin bağlarını inkâr etmeden söylüyor. Elbette bu adamın Türklerin değil de Ermenilerin tarafında olmasını neticede bir Türk gazetecisi olduğu için doğal karşılamıyorum.

       Türklerin bazıları tarihsel akış içinde hırıstiyan hanımların kaşına gözüne memleketlerini sata sata bu zamana kadar gelmiş olsalarda yine böyle bir tutumu doğru bulmam, bulamam... Yani, gerek Bekir’in gerekse Tekir’in, pardon; Çandar’ın yazısına birkaç söz söylemek lazımdı...

       Bu adamın da yazısını okuyunca bir Azerbaycan düşmanlığı olduğu açıkça görülmektedir. Olabilir mi bilmem  ama bu adam da etnik köken olarak ermeni olabilir. Aslında bunu saklamasaydı, mertçe “ben bir ermeniyim” deseydi ona da hiçbir cevap vermez, “cibilliyeti icabı normaldir” der geçerdim... Ama şimdi en azından soyadına bakarak Türk saydığım için, kendisine bazı hatırlatmalarda bulunmak istedim. Sayın Çandar bizim iki devlet tek millet olduğumuza şüphen olmasın. Tarihe bakarak bizi ayırmaya çalışma çabaların boşunadır. Anlıyorum ki sende Orhan pamuk gibi Nobel hatta oskar ödülü peşindesin. Buna gerek yok. Hadi SOROS la anlaşta  sana bir kitap yazdırsınlar. O kitapta Türklere istediğin kadar küfür et ve al madalyanı.

       Azerbaycan’ı bu kadar küçük görmeni anlıyorum. Sen ne kadar yazarsan yaz biz büyüğüz. Arazimiz küçük olabilir nufüs sayımızda az olabilir. Bunu unutma dünya büyük bir değişim ve gelişim içinde insanları devletlerinin görüntüdeki büyüklüğü değil, yürüttükleri siyaset (istikbâl vadeden büyüklüğü) ilgilendiriyor. Başınızı kaldırıp burnunuzun dibindeki İsrail’e bakın ve unutmayın ki Ermeni lobisinin diktesini hayata geçiren ABD de bile bu sınırları küçük sayıları az olan İsrail devletinin ağırlığı hissedilir... Ve sanırım bu misâl bile tek başına bizi küçümsememeniz için yeterlidir...

       Ahmet Davutoğlu’nun Ermenilerle ilgili söylediklerine gelince... Ahmet bey tamamen haklıdır. İnsanları anayurdundan kovan, Karabağ’ı işgal eden ERMENİ, Hocalı’da terör üreten ERMENİ, Ruslara güvenerek din kardeşi Gürcü’lere bile acımayan ERMENİ... Lakin dünyaya çıkıp ta gözyaşı dökerek sizin gibi boş adamları yığan da yine bu ERMENİ. Şimdi bunlar artist değil de nedirler? Cengiz Çandar efendi! Senin derin bir muhabbet duyduğun o Ermeni’nin artist olduğunu artık sadece Ahmet Davutoğlu Bey değil herhalde sen bile anlamış olmalısın...

       Azerbaycan büyüktür. Büyüklüğünü de yakında Ermenilere ve ermeniseverlere gösterecektir. Aslında bu büyüklüğü Ermeni de Ermeni sevdalıları da İlham Aliyev, ABD’nin yeni başkanı Obama ile görüşme yapmadığı zaman gördüler. Belki de Çandar ve benzerlerini korkutan budur. Tutunacak yerleri kalmadığı için Türk’ü Türk’e kışkırtmaya başladılar. Fakat yapamayacaklar. Bizi kimse öyle kolay kolay ayıramaz, ayıramadı, ayıramayacak da... Hele Ermeni maşası olsun. Biz o maşayı kırmasını biliriz. Terörle, öldürmekle de değil,  yaptığımız büyük işler ve sarsılmaz, derin ve ulvî birliğimizle. Bugün bizlerin bir ve beraber olmadığımızı söyleyenlerin; yakın gelecekte, biraz utanmaları kalmışsa yüzleri kızaracak, Azeriler ve Türkiye Türkleri olarak fitne fesat oyunlarına gelmediğimizi anlayacaklar.

       Sınırların açılmamasından  dolayı neredeyse ağlamaklı olan Cengiz Çandar! Galiba sen, Türk diplomatların (Ermeni Terör Örgütü) ASALA tarafından nasıl öldürüldüğünü unuttun... Ve yine sen, her yıl 24 Nisan’da Ermenilerin sözde soykırım oyunlarını gündeme getirdiğini de unutacak kadar bunadın... O zaman bari sus da adam sansınlar... Aklınıza geleni yazıp çizip insanları iğfal etmekten vazgeçin...

       Biliyorum ki, bu yazım sizi durdurmayacak. Hattâ belki daha keskin fitne fesat yazılar bile yazabilirsiniz.. Kendinizi de  Türkiye’yi seven, Azerbaycan’ı ise, aklı sıra (gûya) gözden düşüren biri olarak göstereceksiniz. Bu çok normal, aslında Ermeniler ve muhiplerinin (Ermeniseverlerin) yürüttüğü bir çirkin politika bu. Unutma ki, biz de bütün bunlara karşı eli armut toplayanlar olarak kalmayacağız... Büyük ve köklü milletimize (Hem Türkiye’ye hem Azerbaycan’a) hak sesi duyurmak için çalışacağız. Ben, kendi milletimi de, Türkiye milletini de bir görüyor ve canım gibi seviyorum. Hattâ, senin dalga geçer gibi dediğin, bir millet iki devlet insanını değil, bir millet yedi devlet Türk insanını seviyorum. Tek Türkleri de değil aslında hakikatin yanında olan tüm milletleri de seviyorum vesselam... ILAVE: BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE ISTANBULUN FETHİ KUTLU VE MÜBAREK OLSUN... 28 Mayıs 2009

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (30)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.