Yaklaşık bir yıl sonra Miami’ye geri döndük ailece. Bir yıl Türkiye’de kalarak uzaktan çalışmak çok iyi geldi, her ne kadar saat farkından dolayı bazen geceyarısı 02:00’lere dek süren Teams toplantısı yapmış olsam da. 1995’te ABD’ye lisans üstü eğitimi için geldiğimde 2-3 sene kalır dönerim diye düşünmüştüm. İki-üç sene derken dile kolay 26 sene olmuş. Normalde senede sadece birkaç hafta tatil için memlekete gidebiliyordum. Her zaman Türkiye’de yeniden uzun süreli yaşamak nasıl olurdu diye özlemle düşünürdüm. Pandemi sürecinde uzaktan çalışma fırsatı doğduğu için gittiğimiz Türkiye’de bir koca sene kalma şansım oldu.
Türkiye tecrübelerimi ve anılarımı sizlerle daha önce paylaşmıştım bu köşeden. Dönüşte ABD'de birçok şeyin değişmiş olduğunu farkettim ve şimdi de bunları sizlerle paylaşmak istedim.
- Satılık araç kıtlığı var ve fiyatlar fırlamış. Bir Kia bayisine gittim. Beğendiğimiz iki arabayı bize gösterdi. Gelin görün ki öyle bir fiyat çekti ki ben bir sene önce o aylık ödemelerle bir Mercedes alabilirdim. Toyota bayisi ise sorduğumuz araçların ellerinde olmadığını söyledi. 20-30 gün sonra bir parti araç bekliyorlarmış ve içlerinde istediğimiz modeller olabilirmiş. Yarı iletken çip üretim darlığı nedeniyle yeni araç üretimi yavaşlamış. Arz az ve fakat talep çok olduğu için stoktakiler zamlandırılmış. Neyse ki elimden çıkarmayı düşündüğüm eski arabam sorunsuz çalışıyor ve otomobil alım-satımı yapan bir dostum bize makul fiyatlı bir araba bakıyor.
- Genel bir pahalılaşma var. Nitekim ABD’de bir senelik enflasyon Haziran 2021’de %5.4 oldu. Geçen sene, yani Haziran 2020’de bu rakam sadece %1.0 imiş. Enflasyonun birincil sebebi hammadde kıtlığı ve tedarik zincirindeki sorunlar. İkincil sebebi ise pandemi süresinde vatandaşlara dağıtılan karşılıksız maddi destek paraları.
- Boya, kalas ve boru gibi inşaat malzemeleri veya mobilya gibi tüketici ürünleri arzı talebi karşılamaktan uzak ve daha önce görülmemiş bir hızda zamlanmış. Türkiye’deki tüccar ve sanayicilerimiz kıtlık yaşanan bu ürünleri tespit etmeli ve ABD’ye ihraç ederek bu durumu bir fırsata çevirmeli.
- Marketlerde ve kapalı alanlarda maske zorunluluğu geri gelmiş. Artan vaka sayıları ve ölümler bu kararda etkili olmuş.
- Türkiye’ye uçmak istiyorsanız son 72 saat içerisinde yapılmış PCR testi isteniyor. Eğer işiniz acilse size 20 dakika içerisinde sonuç veren testler var, lakin 125$.
- Okullarda yüz yüze eğitim haftaya başlıyor. Florida Valisi De Santis, eski Başkan Trump’ın has adamıdır kendisi, eyaletteki tüm okullarda yüz yüze eğitimi şart koşmuş. Aksi taktirde tüm tahsisatı keseceğini söylemiş. Hep söylerim “para” çok etkin bir ikna yöntemidir!
- Vaka sayılarının artması havayolu taşımacılığını yeniden vurmuş. İnsanlar mecburiyet olmadıkça uçmamayı tercih ediyor.
- İstanbul’da apartman dairesinde yaşarken site içerisinde oynayan çocukların gürültülü konuşmalarını veya yan komşunun yaptığı banyo temizliğinin ayrıntılı seslerini duyardık. Miami’deki evimiz bahçeli olduğu için bir sessizlik hakim.
- Bir senedir uzak olduğumuz için evimiz Anadolu tabiriyle “kalkmış gidiyor”. Eşim kaç gündür evi temizlemek ve yeniden düzen oturtabilmek için uğraşıyor.
- Geçen gün trafikte yeşil ışığın yandığını farketmemişim. Önümdeki araç belki 40 metre ötemdeydi farkettiğimde. Arkamdaki arabalardan tek bir tepki dahi almadım. İstanbul’da olsa eminim tüm araçlar kornalarına asılmıştı. Belki eline levyeyi alıp beni yakından tanımak ve ücretsiz ders(!) vermek isteyen bir taksi şöförü bile olabilirdi.
- Miami’deki bir yerel TV kanalında hepi topu birkaç dakika olan spor haberlerinde Galatasaraylı futbolcu Marcao’nun takımdaşı Kerem’e attığı kafa ve yumruk gösterildi. Spiker sırıtarak “Zinedine Zidane aksiyonu olmuş” diyerek Zidane’ın kariyerinin son maçında İtalyan futbolcu Materazzi’ye attığı kafaya atıfta bulundu.
Değişmeyen şeyler de var elbette. Miami yine çok sıcak ve çok nemli. 29 Ağustos 1995’te ilk defa geldiğim ABD’de Miami Uluslararası Havalimanı terminalinden çıkışında yüzüme fön makinasından çıkmış gibi vuran sıcak hava hala yerinde. Bana Miami havasını soranlara hep derim: Miami’de hava ya sıcaktır ya da çok sıcaktır!
Dünyada hiçbir yer mükemmel değildir. Birisi için mükemmel olan yer bir diğeri için “eh” vasfında olabilir. Size göre artıları daha fazla olan yerde yaşamayı tercih edersiniz. Neticede Allah’ın bize hediye ettiği vücut denen makina her türlü kış şartlarına ve her türlü yaz sıcağına adapte olabiliyor ve mükemmelen çalışmaya devam ediyor. Yeter ki nefes alabilsin ve doysun. O yüzden “doğduğun yer değil doyduğun yer vatandır” demiş atalarımız.