28 Şubat soruşturmasının ilk aşamasında sona gelindi. İddianame eli kulağında geliyor. 28 Şubat’ın faturasının bir tek askerlere kesilmeyeceğini düşünüyorum. Sıra faiz lobicilerine gelir mi bilmem ama bugün şiddet olaylarını bitirmek için adım atan hükümet, terörün Türkiye’ye maliyetini 400 milyar dolar olarak açıklıyor. 28 Şubat post-modern darbesinin de ülkeye verdiği zarar yaklaşık 400 milyar dolar. Sözü nereye mi getireceğim; gelin birlikte bakalım:
-Ekonomik açılım zamanı-
PKK’nın silahsızlanması, diyalogların yayılması ve reformlar gündemde iken sürecin ekonomik açılımlara ihtiyacının olduğu bilinen bir gerçek.
2013 yılının sulama yılı, 2015 yılının ise GAP’ın dünyanın gıda üssü haline geleceğine göre, bölgeye yeni fabrika ve tesislerin yapılması da kaçınılmaz. Ekonomik açılımların zamana yayılmaması ve siyasi adımlarla eş zamanlı hayata geçirilmesi çözümde samimi olunduğunun göstergesi olur.
-Fatura faiz lobicilerine kesilsin-
Tamam da bunları yapmak için aranan sıcak para nasıl bulunacak?
Aslında basit. Faiz lobicileri masaya çağrılacak. Hiç biri post-modern darbe dönemine verdiği örtülü desteği inkâr edemez. Belge bilgi aranıyorsa sadece o günün manşetlerine bakılsa yeterli delil bulunur.
Masaya çağrılacaklar arasında; Bankaları hortumlayanlar, İsrail’e turistik gezi düzenleyenler, Karargâhta gizli toplantılara katılanlar, "Hükümet çekilmeli", "İrtica bir tehdittir", "Bu Meclis'ten - Refahyol'a- alternatif hükümet çıkar" ve daha Necmettin Erbakan yönetimindeki 54'üncü hükümet görevi bırakmadan, "Kurulacak 55'inci hükümet için Mesut Yılmaz'a güvenoyu veriyorum" açıklamaları yapan dönemin TÜSİAD ve TOBB üyeleri olacak.
-Pamuk eller cebe-
Öyle polise, savcıya hiç gerek yok. Bir tarafta Maliye Bakanı diğer tarafta tüyü bitmemiş çocukların haklarını çalanlar oturacak. Madem ‘Adalet istiyoruz’ denildikçe, ‘Rövanşist yaklaşım’ gündeme getiriliyor, o zaman anlaşma basit. Elleri ceplerine sokulacak. Halktan çaldıklarının halka iade edilmesi sağlanacak. *Bölgede cazibe merkezleri oluşturmaları için her birine ayrı ayrı görevler verilecek.
*Alt yapı ve ağır sanayi yatırımları ile istihdama yönelik projeler ve bölgede geniş kapsamlı mayın temizleme çalışmaları onların sırtına yüklenecek.
*Tarım ve hayvancılık sektörünü canlandırıcı faaliyetler üstlenmeleri sağlanacak.
* Toprak alanların iyileştirilmesi için seferber edilmeleri temin edilecek.
“Ne yapıyorsunuz?” diye sorduklarında ‘Tüyü bitmemiş yetimin hakkını arıyoruz’ denilecek. ‘Dün darbecilerin oyuncağı olmuştunuz bugün halkın hizmetkârı olun’ diye devam edilecek ve her itiraza yeni bir proje yüklenecek:
*Bölgeye yeni okul ve yurtlar inşa ettirilecek, okullara gerekli eğitim ve öğretim gereçlerini sağlamaları istenecek.
*Sanayinin işgücü ihtiyaçlarını karşılamak üzere mesleki eğitim verecek kurumların oluşmasına destek verilecek.
*Açlık sınırının altında yaşayan kesim için acil olarak koşulsuz nakit desteği alınacak.
-Hodri meydan-
Madem her platformda yaptıkları açıklama ile ‘vatansever’ olduklarını iddia ediyorlar aynı zamanda bu onlar için iyi bir ‘samimiyet’ sınavı da olacak. Faizleri manipüle ederek vatandaşı soyanlar ve Türkiye’de bugün kişi başı milli gelir 20 bin dolar civarında olacakken, 10 bin dolar da kalmasına neden olanların itiraz hakkı yoktur. Hiç kusura bakmasınlar, ekonomik tahribatı yok sayacak halimiz yok.
İnanın hiç “rovanşist” olmadım. Az bile istedim. Darbelere itici güç olan “sivil kuvvetlere” Kürt sorunun çözümü için küçük bir fatura çıkardım. “Yetmez ama evet.”