Kadıköy Hasanpaşa Cami V. İmam Hatibi Levent Uçkan sevdiğim, takdir ettiğim, örnek gösterdiğim bir din hadimi (hizmet adamı). Bir başka yazıda "caminin mahiyet ve hizmet alanına neleri nasıl kattığını anlatırım. Burada Pakistan felaketine yardım konusunda yaptıklarını -mecburen kısaltmalar yaparak- kendi kaleminden aktarıyorum
"Birkaç yüz kişilik bir mahalle camisi olarak bayram yardım organizelerinde 1.500 TL bir potansiyeli olan Hasanpaşa Camii, Pakistan'la ilgili kampanyada Bayram Günü 31.000 TL ile bir rekora ulaştı. Bu son organizasyonla birlikte Ramazan içinde toplam 61.000 TL yardım ulaştırılmış oldu. Hayırda yarışarak ülkemizin ve tüm İslam Âlemi'nin Pakistan'a yardım çıtasında bir coşku oluşturmak istediğini ifade eden Hasanpaşa Camii cemaati, böyle bir rüzgârın oluşmasında örnek gösterilebilecek bir kurum olma hedefinde. Yardım sırasında duygusal olaylar ve anekdotların yaşandığı cami, mahallesiyle bütünleşen "yaşayan cami" olarak nitelendiriliyor.
Felaketin boyutu
"Karşılaşılan felaket çapının ve ülke olarak yapmamız gereken yardım çıtasının halkımız tarafından yeterince anlaşılmadığı kanaatindeyiz. Ölü sayısının 2.000 olarak ifadelendirilmesi, muhataplar katında 1999 depremindeki zayiatımızla kıyaslanarak bir yerlere oturtulmakta. Ancak zarar derinliğinin tespitinde; ölü sayısı dışında, yaralı sayısı, yıkımın etkilerinin devam süresi, yıkım yaşayan mekânın bunu taşıyabilme kabiliyeti (siyasi, iktisadi vb.) pek çok faktör göz önünde tutularak değerlendirme yapılmalıdır. Ayrıca muhatapların insan olma ortak paydası yanında dindaş, tarihi dost, müstakbel müttefik vb. artı değerlerinin bulunması gayret çapımızın belirlenmesinde etkendir.
"Âcizane kanaatimiz; bu yardım ve yapılandırma sorumluluğunun, öncelikle İslam dünyası ve bilhassa ülkemizin gayretleriyle taşınması gerekliliğidir. İslam ülkelerinin 15 milyar dolar olarak telaffuz edilen bir yükü karşılamaları, erişilmesi gereken bir yerde durmaktadır. (Her ne kadar şu ana değin sadece 1 milyar dolar telaffuz etmiş olsalar da) Bu hedefin gerçekleştirilmesinde bireyler, kurumlar, ülkeler adeta birbirlerinin ortaya koyduğu çapa göre sahaya inmekte ve pozisyon almaktadırlar. Ülkemizin 1.5 milyar dolarla oluşturacağı bir hayır rüzgârı, İslam dünyasında bu yankı ve hedefi oluşturacaktır. Bir hayra öncülük eden ve çığır açana ise tüm hayrın sevabı kadar sevap yazılacağı bilinmektedir. Ne zaman ki İslam dünyası, düşene herkesten önce bir ivedilikle ve başkasına ihtiyaç bırakmayacak bir tarzda elini uzatabilir, işte o gün tarih sayfalarında gerçekten var olduğumuz yerden devam etmek için bugüne doğarız. O güne kadar sanki varız, Rabbim Hayy sıfatıyla bizleri tekrar ihya etsin.
"Yardım kampanyalarına ortalama 1.000 TL'lik bir çap ile katılan camimiz yukarıda özetlenen bakış açısından hareketle önüne hedefler koydu ve Rabbimiz'in inayetiyle gerçekleştirdi. Cemaatimize şunu sorduk: Pakistan için ortalamaya uygun bir rakam toplarsak amirlerimiz razı olurlar ama Rabbimiz razı olur mu? Bir de şunu hayal ettik. Eğer biz kendi hedeflerimizi yirmi kat attırabilirsek ülkemiz de hedeflerini yirmi kat arttırabilir. Bunun çabası içinde olduk ve üç toplama yazısına 3.000 TL ile değil 61.000 TL ile cevap verdik. Ve "Rabbim, bu hayırdaki coşkumuzu nefsimizden, riyâdan arındır ki yorgunluğumuz kuru bir koşuşturmaya kurban gitmesin" diye dua ettik...
Kampanyadan hatıralarımıza kazınanlar
"Küçük bir kızımızın çeyrek altınını ve mukabele cemaatimizdeki orta yaşlı bir hanımın sıra taşlı yüzüğünü getirişiyle hatırlayacağız bu kampanyayı.
Cuma namazı çıkışında, baterist bir gencimizin "Müzik aletlerimden kıyıp da kullanamadığım bir malzeme var, onu satıp meblağı bağışlasam. Ancak bu riyâya kapılmama sebep olur mu, korkuyorum" deyişindeki hassasiyeti ve getirdiği 5.000 TL'yi hatırlayacağız.
"Üniversite gençlerimizi genelde kendi ihtiyaçları için burs ararken hatırlarız. Mezun olan ve kumbarasında biriktirdiği bozuk pa-raları cami kullanımı için getiren arkadaşımızı hayırla anacağız. Bir öğrenci için oldukça yüksek bir bağış, tam 415 TL.
"Fedâ boyumuzun cebimizdeki bozukluklarla sınırlı kalmaması ve gerekiyorsa biten bu yılki zekât bütçelerimizin dışına da taşması gereği vaazından sonra bir emeklimizin getirdiği 450 TL'yi utanarak uzatışını ve "Hocam kusura bakma daha fazla getirmek isterdim" deyişini...