Geçen akşam bir dizi izlemeliyim dedim, kendime özel bir dizim yok. Çevrede ki dostlar sohbet ederken biraz sohbetin dışında kalıyordum. Diyeceksiniz aman büyük bir eksikmiş gerçekten. Cidden bu eksiklik değil şükürmüş.
Gece vaktin de bir dizi oluyor hafta içleri cinayeti bulmaca dizisi ismini vermek isterdim ama şimdi olmaz. Neden bu diziyi gece koyuyorlar anlamış değilim. Tek izlenecek dizi Türkiye de o diyebilirim. Çocukların diğer dizileri izlemelerine izin nasıl oluyor da bu polisiye diziye olmuyor.
Oturdum TV karşısına elimde kuman da değiştiriyorum kanalları şans ya her kanal da bir dizi mevcut, her diziye dayanma sürem 5 dakika mı aldı. Tövbe tövbe yok artık, aman Allah’ım gibi kelimeler dudaklarımdan bir bir sıralanıyordu.
Daha önce de bakıyordum ara ara dizilere ama geçtiğimiz hafta net birin de durayım diye sıra ile izledim. Geçen hafta resmen çileden çıktım. Olay bir erkek, bir kadın arasında dönen entrikalar eşliğin de sürerken. Aniden sesler yükseliyor birbirlerine hakaretler ediyorlar. Küfür bile eden diziler var sürekli bipleniyor bizim çocuklar tabi ne olduğunu tercüme ediyorlar. Rahmetlik Kemal Sunalın eşoğleşşek kelimesi söylenilen terbiyesiz kelimeler karşılığında ak pak kalıyordu.
Küfürlü söylemleri geçtim bu diziler nasıl yazılıyor, senaristlerin ciddi mana da doktor tedavisinden geçmelerine kanaat getirdim.. Yanlarına yapımcıları ve yönetmenleri de almaları şartı ile. Nasıl bir dizi çekiyorlar böyle koltuklar, sandalyeler hava da uçuşuyor. Sürekli bir şiddet söz konusu sürekli kadın erkek birbiri ile bağıra çağıra kavga ediyorlar.
Size şura da bir diziyi anlatmadım birkaç dizi de olan olay aynı bu şekil de sağ da solda ne varsa hava da uçuyor. Sürekli kavga, dövüş. Erkekler arasın da olan kavgalara alıştık vurdulu kırdılı diyoruz hani bu kadın erkek arasın da bu şiddet unsurları teşkil ederek yapılan kavgalara ne dememiz gerekir.
Sonra da toplum olarak neden şiddete meyilliyiz diyoruz. Diziler ana belliğimize geçmiyor mu? Olması gereken bu demeyecek mi bu televizyonu izleyen izleyiciler. Sayın RTÜK yetkilileri elinizde ki mısır patlaklarını bırakıp ciddi olarak bu dizileri takibe alın. Ben çocuklarımla izleyemedim bir tane bile dizi. Neden olması gereken insanların aile hayatını örf adetlerine özgü güzel diziler çekilemiyor. Ahlâk dışı, dinimizin ön görmediği hayat şekillerini gözümüze soka soka normal bir yaşammış gibi sunuyoruz.
Evlenmeden bir arada yaşamanın normalleşmesi, her dizi de içki, sıgara gibi sağlığa zararlı maddelerin ışıl ışıl gözümüze sokmaları keza giyim kuşam gibi faktörlere verilen özensizlik. Türk Film yapımına uygun mu? 1970’ler de çekilen filmleri izlediğim zaman şimdiki film ve diziler arasın da büyük bir uçurum görüyorum.
Evet nereye bu yolculuk, nereye gidiyoruz?
Soruyorum bize bu film ve diziler neyi veriyor? Film ve dizi sonrası hayatınıza neyi katıyorsunuz? Ben söyleyim kendi hissettiklerimi ruhumun daralması, izlerken gerilmeler, televizyonun sesini olabildiğince kısmam. Gerim gerim gerilmem. Kendi kendime konuşmamı sağlıyorlar. Rahmetlik dedem haber izlerdi, haber mi izliyor yoksa sunucu ile sohbet mi ediyor anlamazdık. Sürekli konuşurdu sabahtan gazetesini okur, gün için de radyo, TV’den izler yetmez Ajansları açın derdi. Açardık haberi izleyemez onu dinlerdik.
Bende resmen bu dizileri takip ederken böyle oldum. Hayatıma stres kattılar. Buradan kimse televizyondan dizi izlemesin diyorum.