Bin yıllık medeniyet projesi

xxx95

Türkiye'nin, Türkiye'yi yönetenlerin veya yönettiklerini zannedenlerin "gelecek" ile ilgili "proje" ve vizyonu ne kadar geniştir, ne kadar uzak görüşlüdür ve kaç yıllıktır?

10 yıl, 100 yıl, 1000 yıl...

Kaç yıllık?!.

Ya da sorumu şöyle sorayım: Siz, Türkiye'de (hattâ bütün dünyada) bu konularda Millî Görüş Hareketi'nin kurucusu ve önderi Prof. Dr. Necmeddin Erbakan ve Akevler dışında "1000 Yıllık Medeniyet Projesi" üreten bir yeri veya birilerini biliyor musunuz?

Hani bir yazar (Turgut Özakpınar) "Şu Çılgın Türkler" diye bir kitap yazmıştı ya; "çılgınlık" o kitapta olumlu anlamda ele alınıyor, "çılgınlık" Cumhuriyet'i kuran kadronun imkansızı başarması anlamında dile getiriliyordu. O kadro bu çılgın hedefi gerçekleştirdi ve o kadronun lideri Mustafa Kemal, Cumhuriyet'i kurduktan çok değil sadece birkaç yıl sonra hangi "çılgın" hedefi gösterdİ: Muasır medeniyetin fevkine çıkmak...

Evet... Muasır medeniyetin fevkine çıkmak...

Yine mukadder ve mutlaka sorulası, üzerinde de gereğince durulası bir soru daha: Siz, seksen kusur yıldan beri, Millî Görüş Hareketi'nin kurucusu ve önderi Prof. Dr. Necmeddin Erbakan ve Akevler dışında "Türkiye'yi muasır medeniyetin fevkine ulaştıracak Yeni Bir Medeniyet Projesi" üreten bir yeri veya birilerini biliyor musunuz?

Yani...

"Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Düzen Dünya Medeniyeti Projesi"

H H H

Merhum Erbakan Hocamız ile yıllarca bu "projeler" üzerinde çalıştık... Hattâ ömrünün son yıllarında bile telefon eder, "Reşat, çalışmamız lazım, Süleyman (Karagülle) beyle birlikte gelin de çalışalım..." der; bir araya gelir ve o hasta hâliyle bile bir celsede en az 5-6 saat çalışırdık... "O"nun olduğu toplantılarda en çok "Mücahit Erbakan" diye haykırdık; malı ve canıyla (canı ve sağlığı pahasına) son nefesine kadar çalışan bir mücahit...

Seksenli yıllardan itibaren, takriben 25 yıl öncesinde "Adil (Ekonomik) Düzen Dünya Medeniyeti Projesi Çalışanları" olarak Erbakan Hocamızın önderliğinde Altınoluk (Balıkesir) veya Ankara'da bir araya gelir, saatlerce, günlerce, haftalarca çalışırdık... Proje oluşturulduktan sonra, bilahare konferanslarla anlatma ve dünyaya duyurma dönemi başladı... Erbakan Hoca, bütün beşeriyeti içinde bulunduğu buhran ve bunalımlardan, yani "sosyal tufanlardan" ve "zalim dünya düzeninden" kurtaracak olan çılgın projesini Türkiye'ye, İslâm âlemine ve bütün dünyaya anlatmaya başladı...

Yıllardan beri Türkiye'de ve dünyada bu projeyi duymayan ve bilmeyen var mı?..

YOK!

"D-8, D-20, D-60, D-160 Projesi" de bu konuda atılmış ilk reel adım değil mi?..

DEĞİL Mİ?..

H H H

... Ve bütün bu gelişmelerin içinde yaşayan, hattâ ilk gençlik yıllarından itibaren bu hareketin içinde büyüyen biri/leri, şimdi utanıp sıkılmadan kendisini/kendilerini "projeci" diye lanse etmeye ve yutturmaya kalkışıyor/lar... Hem de "Millî Görüş" gömleğini çıkardıktan ve "Adil (Ekonomik) Düzen" ceketini ise başından beri hiç giymedikten sonra... Hele bu "Adil (Ekonomik) Düzen Meselesi" daha da önemli, hattâ her şeyden de önemli... Çünkü, aradan bir yıldan biraz fazla zaman geçti; o "sözde projeci" kişi, bizzat "Adil (Ekonomik) Düzen Medeniyet Projesi"nin fikir babası Süleyman Karagülle'ye, uzun telefon görüşmesinde ne dese beğenirsiniz: Ben "Adil Düzen"e başından beri karşıydım ve inanmıyordum!!! Kendisi BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) eş başkanı ya; bizim yerli, millî ve İslâmî/insanî/barışçı projemizi ne yapsın?!. Kendileri "muhafazakâr" ya; O'na ve onun peşinden gidenlere, ABD'li neo-konların yani yeni-muhafazakârların BOP projeleri yeter!!!