Pakistan Devlet Başkanı Zerdari'nin Bin Ladin'le ilgili şok açıklamasını ne yapsak acaba? Nasıl gizlesek? “Zırvadır, deli saçmasıdır, komplo teorisidir” falan diye sarımsaklasak da mı saklasak?
En iyisi…
Washington'ın inşa ettiği gözbağcı tezlere halel gelmesin diye yok saysak!
*
Asıf Ali Zerdari, ne diyordu?
“11 Eylül Saldırısı'ndan üç ay sonra El Kaide lideri Usame Bin Ladin'i yakalayarak Bush yönetimine teslim ettiklerini ancak Bin Ladin'in kısa bir süre sonra serbest bırakıldığını” öne sürüyordu.
O dehşetengiz filmin başından beri “Kurgusal 11 Eylül” saldırılarının müsebbibi olarak afişe edilen Ladin sekiz yıldır harıl harıl “aranıyor” değil mi?
Nedense bir türlü bulunamıyor…
ABD akla ziyan imkanlarına rağmen bunca zamandır Ladin'i bir türlü yakalayamıyor!
*
Yoksa, aranmıyor mu?
Bu soruyu soran herkesi kafadan “komplo teorisyeni” ilan edenlerin çoğunlukla reel politikçi-tezkereci-savaş yanlısı, Amerikancı tezlerin yılmaz savunucusu isimlerden oluşması da tesadüf tabii! Çarpıcı açıklamasıyla “resmi tezleri” temelinden sarsan Zerdari kim?
Bir komplo teorisyeni mi?
Hayır; Pakistan Devlet Başkanı!
*
İki yılı biraz aşkın bir süredir hayatta olduğuna dair hiçbir delil bulunmayan Usame Bin Ladin'e ait bazı “fabrikasyon” görüntüler ve ses kayıtları yayınlanıyor, arada bir…
“İhtiyaca binaen…”
Washington'ın işine gelecek zamanlarda Ladin'den “yeni saldırı” tehditleri geliveriyor.
Ya da…
“Bin Ladin, Gazze için cihat çağrısı yaptı” gibisinden kurmaca haberlerle “İsrail'in hesabına psikolojik destek” yazılmış oluyor.
Kimi zaman “sağ kolu” çıkıveriyor, internette yayınlanan ses kaydıyla “Ladin'in sağlığı gayet yerinde” diyor!
Bazen de, “Ladin'in oğlu Saad bin Ladin'in ev hapsinde olduğu İran'dan ayrılarak Pakistan'a babasının yanına gittiği” şeklinde “dünyanın en komik haberi” pompalanıyor.
Mesela, bu haberi geçtiğimiz Ocak ayında gazetecilere duyuran kimdi?
-Amerikan Ulusal İstihbarat Başkanı!
Bütün bu haberler “afiyetle yememiz” için, “psikolojik harekat” mutfaklarında itina ile hazırlanıyor.
“Vakti geldiğinde” Washington'ın Ladin'i bir köşede kıstırarak “ölü ele geçirdiği” yolundaki flaş haberi de yine afiyetle yiyeceğiz!
*
Peki, Zerdari'nin Ladin hakkındaki şok ifşaatı ile New Yorker dergisinin yazarı Seymour Hersh'e ait olduğu iddia edilen “Benazir Butto suikastı CIA'in işi” açıklamasının eş zamanlı oluşu bir tesadüften ibaret mi?
Zerdari, eşi Benazir Butto'nun hayatını kaybettiği suikastın “CIA eksenli arka planı”nı öğrendikten sonra mı elindeki bazı kozları oynama ihtiyacı hissetti, acaba?
Butto, ABD ile uyumlu bir politik liderdi. Zerdari de öyle…
Suikast sonrasından bugüne kadar geçen süre zarfında yaşadıkları, Pakistan Devlet Başkanı için öğretici olmuş gibi görünüyor.
“Ters köşe” yaptırtan suikastın ardından “bütün çabalara rağmen” El Kaide çıkmamıştı:
Örgüt, “Biz kadınları öldürmeyiz” diyerek suikastı üstlenmemiş, oyunu bir ucundan bozmuştu.
Bush döneminin son aylarında, ABD Pakistan'da eski hakimiyetini yeniden kurabilmek için epeyce bastırmıştı. Amerikan askerleri Pakistan'a ilk sınır ötesi operasyonlarını gerçekleştirmişler; ABD-Pakistan askerleri çatışmışlardı.
Asıf Ali Zerdari “Topraklarımızın ve egemenliğimizin dostlarımız tarafından ihlal edilmesine izin vermeyeceğiz” açıklamasını yapmış; Pakistan Ordusu'nda ABD'ye yönelik tepki zirveye çıkmıştı.
*
“Benazir Butto'nun bir CIA operasyonu neticesinde öldürüldüğü” yolundaki iddialar, ilk kez Seymour Hersh'e atfen yapılan yayınlarla gündeme geliyor değil:
Butto'nun ölümüyle sonuçlanan hadisenin öncesinde CIA'in Pakistan eski başbakanına yakın koruma olarak tahsis ettiği “gizli görevliler”in -olay esnasında Benazir Butto'ya en az yüz metre uzakta “yakın korumalık” yaptığı saptanmıştı!
Patlama sırasında ölenlerden dördü Pakistan devletinin güvenlik görevlileriydi; CIA'in değil…
Suikastın ardından “Butto'yu Ladin öldürttü” şeklinde dünya basınına pıtrak gibi yayılan kirli haberleri de hesaba eklemeyi unutmayınız, lütfen