Beyin Yakan Sorular

Haşim AKIN

İmam adayı olan ve çok değişik köylerden gelmiş olan öğrencilerle dersimiz var. Burada dersler tam 120 dakika olarak işlenir. Bu kadar uzun derste siz yorulur musunuz? Bunlar da insan ve bunlar da yoruluyor. Ama adet böyle...

Onları diri tutmak için birçok farklı tekniği deniyoruz. Dersin son yarım saatine geldik. Burada şekerleri dağıttım. Sorusu olan var mı diye sordum. İşte tüm beyin sistemim bundan sonra yanmaya başladı. Ben bu satırları yazarken hala normale dönememiştim. İnşallah en kısa zamanda dönerim.

  • Müslüman olmayan bir akraba vefat edince onun için de “inna lillah...” okunur mu? (Bu en kolay olan soruydu)
  • Biz kendimiz için dua ederiz. Sahabe karşılaştığı her kötü durumla bu ayeti okurdu. Mahsuru yoktur inşallah...
  • Bir kimse, (buradaki bir kimse kendisi oluyor aslında) namaz kılmayan ölmüş baba ve annesi için dua ve istiğfar edebilir mi?  
  • Sizin böyle bir derdiniz olmamış olabilir. Hz. İbrahim (AS) örneği çok açık. Ama bu sizin bildiğiniz bir acı değil. Sadece onun ve onun gibilerin tattığı bir acı... Müşrik olarak ölmüş ve kendisine belki de İslam ulaşmamış bir baba ve anne için dert taşıyor.

  • Bir kimse düşünün, ailede tek Müslüman o olsa. Burada Müslüman olmayan diğer aile bireylerinin pişirdiği yemeği yiyebilir mi? (Burada da kastedilen kendisi olmalı.)
  • İşte burada devrelerim yanıyor. Buna “evet burası bir aile belki annesi, belki de kardeşi yemeği pişirdi. Öyleyse yenilebilir “demek en kolay olanı. Ama en çok kullanılanı domuz eti ve bu aile müşrik... Yerel alkol, sudan daha fazla tüketilir. Bu konuda çok kestirme ve radikal bir cevap mı istersiniz? “Bu sofrayı terk etmelisin...” Nasıl ve nereye? Hangi şartlarda? Uzun süre sessiz kaldım ve “sizler için çok dua edeceğim!” diyebildim... Zira bu bizim gibi Müslüman bir ailede ve çevrede yetişen birisi için tanıdık bir soru/ sorun değil

  • Hristiyan bir komşunun kestiği ve sana ikram ettiği eti yiyebilir misin?
  • Ehli kitap oldukları için bunların kestiği yenir diyorsunuz. “Hocam onlar besmele çekmiyor. Bunun yerine İsa veya Meryem adına kesiyor. Bu şirk değil mi?” Diye ilave ediyor. Buyurun buna ne diyeceksiniz. Bu konu yeni bir tartışma değil zaten... Ama onların yaşadıkları gündelik hayat...
  • Besmele çekmeden hayvan kesen bir müşrikin kestiği eti ne yapacağız? Yiyelim mi? Bu et bizim evimizdeyse ne yapalım?
  • Onlara dua ettiğimi söyledi. Zira çok zor durumlar. “Kesilecek hayvanları mutlaka siz kesin. Hemen bu konuda istekli davranın ve işler çözülsün” diyorum. Bir öğrencim gülüyor. “Ne oldu?” diyorum. “Hocam bizim gibi çocuk yaştaki birisine hayvan kestirmezler” diyor. Tercümanımın çözümü; “et yemeden de olur...” Ancak cevabı öğrencimden önce ben verdim. O da “evet aynen öyle...” diye tasdik etti. Burada et diğer sebzelerle pişirilir ve pilava katılır. Yani birkaç ayrı tabakta yemek olmaz. Eti yemeseniz bile suyu sizde olacak... 

  • Hocam biz kurban bayramında Hristiyan olan komşulara et veriyoruz. Onlar da Noel gibi bayramlarında bize et veriyorlar. Bu kutlamalarına çağırıyorlar. Ne yapacağız?
  • Buyurun bakalım. Şimdi buna ne demeli? Ne yapsınlar. O kutlamalara katılsınlar mı? Yoksa araya duvar mı örsünler? Onlara katılmanın vebalini biliyorlar, tamamen soyutlanmanın sıkıntılarını da yaşıyorlar...
  • Müslüman olmayan ve putlara tapan birisi ile beraber yemek yiyorsunuz. (beraberlik sadece aynı sofra değildir, aynı yemek kabıdır) O adam yemeği eliyle alıp yere koyuyor ve her defasında ayrı bir cin/ şeytanının çağırıyor. Ona veriyor önce. Burada yemek yenir mi?
  • Nasıl bir cevap vermeliyim? Bunu anlamakta bile zorlandım. Neyse tercümanım da bana yardımcı oldu. Müşriklerin bir âdeti imiş bu... Bulabildiğimiz çözüm, başka çare yoksa sen de her lokmada besmele çek. Şeytanları yaklaştırma.

Gerçekten zor sorulardı. Asıl zor olan, sorular değildi. Bizim fıkıh kitaplarımızda bunların cevabı bulunur. Bunları aktarmak çok kolaydır. Ancak... Onların gündelik hayatlarına nasıl aktaracağız? Bu soruların sahiplerinin yaşadıkları hayattı. Ben onların yaşadığı sosyolojik çevreyi bildiğim için zorlanıyorum.

****

                               Allah izin verirse haftaya taştan yumuşak haberlerim olacak...

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.