“,,,Tabiat bir çerçeve, bir sahnedir.Bu hasret, onu kendi aktörlerimizle ve kendi havamızla doldurmamıza mümkün kılar.Fakat bu içki ne kadar lezzetli, tesirleri ne kadar derin olursa olsun,Türk cemiyetinin yeni bir hayatın eşiğinde olduğunu unutturamaz.Bizzat İstanbul’un kendisi de bu hayatın ve kendisine yeni kıymetler yaratacak yeni zamanın peşinde sabırsızlanıyor.En iyisi, bırakalım hatıralar içimizde konuşacakları zamanı kendiliklerinden seçsinler.” der “Beş Şehir” Kitabı’nda, İstanbul’u anlatırken son paragraf cümlesinde…
“Beş Şehir” kitabı, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “İstanbul, Ankara, Konya, Erzurum ve Bursa” şehirlerini adeta bir baştan bir başa “adımlayarak” kaleminin büyüsüyle, sürükleyici anlatımı, etkileyici üslubu, tasvir gücünün fevkaladeliği ve mükemmel izlenimleriyle “harmanlandığı” edebiyatımızın en değerli denemelerinden biridir…
***
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri H.Bayram Tonbul ile çıktığımız Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi kapsayan teşkilat ziyaretleri nedeniyle ilk durağımız olan Artvin’den kıvrıla kıvrıla sahile indiğimiz, tabiatın kucağında boylu boyunca “uzanmış yatan” Karadeniz’in hırçın dalgalarıyla “surlarını” dövdüğü Rize’den geçerken, Ahmet Hamdi Tanpınar Usta’ya “takılıp” beni alıp götüren “düşünce yolumun” “Beş Şehir”ine çıkması bundan…
Artvin’den başlayarak Rize, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt ve bu yazı yazıldığında Erzurum’un geçmişten bugüne kültür ve tarih kokan “oksijen” yüklü “havasını” ciğerlerimize dolduruyoruz…
Ağrı, Kars, Iğdır Ardahan’la devam edecek ziyaretlerin hafızalarımızda bıraktığı “hatıralar”, muhakkak ki Tanpınar Usta’nın ifadesiyle, “…içimizde konuşacakları zamanı kendiliklerinden seçecekler...”
Bizde bu hatıraları zaman içinde sizlerle paylaşacağı elbette…