“Keçi yoktu, bizde elimizdekine Abdurrahman Çelebi dedik” diyen, vatandaşlarına göre, “laf çok, icraat yok”!...
*
İlk seçimini aday olduğu iktidardaki partisinin “parlayan yıldızına”!…
İkinci seçimini ise karşısındaki adayların “cılız” olmasına borçlu!…
*
İki dönemdir de gazetelerde, tv’lerde, “kıldan-tüyden” şeylerle haber oluyor!…
*
Partisinin diğer belediyeleri kaybetmesiyle şehrinde “sözde”, “gözde” başkan!…
*
Belli ki, şu anda “büyükşehire” rakip(!), gelecekte ise “aday” gösteriliyor!…
*
Belli ki, “hemşehrilik” ve “duygusal” bağlarla bağlı olduğu “akıl hocaları”nın “derin” “desteklerini” almış, birbirlerine “sevgi” ve “saygıda” kusur etmiyorlar!...
*
“Dersine” çalışıyor!...
“Faaliyet raporu”nu sorun, “Şunları yaptık, bunları yaptık, kaynaklarımızı iyi kullandık” diye başlar söze, “susturamazsınız!”…
Ola ki, boş bulunup da “Sayın başkan, işçi ve memurlarınız kaç aydır maaşlarını alamıyorlar?, “Şurda şu hizmetin sözünü verdiniz ama hala ortada fol yok, yumurta yok” dediniz mi, “kaçar”!... Üstelik, “genç” ve “zayıf” olduğu için de “hızlı koşar” bir daha tutamazsınız!...
*
“Tekrar karşılaşabilir miyiz?!...”
“Acaba onu tekrar görebilir miyim? diye üzülüp, dert etmeyin siz!...
“En azından fotoğraflarda da olsa görmeye fitseniz”, gazete ve tv’lerin “kıldan tüyden” belediye başkanı haberlerine, dev hizmetlerle “montajlanmış” “tasarım harikası” bültenlerine bakmanız yeter!...
Ama “Yok, illa da dünya gözüyle bir kez daha olsun görmek istiyorum”, derseniz, size kesinlikle “yaptığı hizmetlerin başında(!)” göremeyeceğinizi söyleyebilirim!…
*
O halde “Nerede mi”?...
Mesela “cenazelere” gidin!…
Gittiğiniz de, kesinlikle gazetecilerin yanında durun, tabutun en önünde, tabutu sırtlamış olarak, bakmışsınız “armut gibi” dibinize düşmüş!...
*
“Düğünlere” gidin!...
Gittiğinizde, gözünüz kapıda olsun, baktınız, arkasında bir ordu adamla biri “ağdalı ağdalı” kapıdan giriyor, “hah, işte o odur”!…
*
“Derneklere” gidin mesela!…
Gittiğinizde, salona hakim bir yerde olun ki, rahat görür, “sivil toplum” a yönelik “engin” bilgilerinden de “son derece” istifade edesiniz!...
*
“Camilere” gidin!...
Özellikle de sabah namazlarına!...
Gittiğinizde, “İmam Efendinin” hemen arkasında “saf tutun ki, omzunuzun dokunduğu omuz, “onun omzu olsun”!...
*
“Bayramlarda”, caddelerde, sokaklarda her an hazır olun!…
Mutlaka sizinle de “tokalaşacaktır”!...
*
Yani, kısaca, bilumum, vatandaşın “hesap sormayı” “erteleyeceği”, “sorun olmayacak” kalabalıkları, törenleri, organizasyonları takip edeceksiniz!...
*
Olmadı, oturun evinizde “seçim zamanını” bekleyin!...
Nasıl olsa “kapınızı” çalacaktır!...
*
Benden mi?...
Benden ona bir “yıldızlı aferin”!...
“Dersine” iyi çalışıyor!…
E, vatandaş “sosyal belediyecilik” yapıyor!…
Hedefte de “büyük belediyecilik” var, o kadar olsun!...
*
Hem, “vermeden almanın”, ancak böyle bir “politikayla” olabileceğini “çözmüş”, “helal olsun”!...