Ben yapamam duvarı
Son zamanlarda yaşadığım büyük moral bozukluklarına sebep olan ben yapamam tümcesi hakkında internette gezinirken ilginç bir latifeli karşılaştırmaya denk geldim. Bir Türk ile bir Japon’un düşünce tarzı farklılığını anlatıyor. Japonlar: Biri yapabiliyorsa, ben de yapabilirim. Hiç kimse yapamıyorsa, ben yapmalıyım dermiş. Türkler ise: Biri yapabiliyorsa ben neden yapayım? Hiç kimse yapamıyorsa, ben nasıl yapayım dermiş. Dokuz sene yurt dışı tecrübesinden sonra fark ettiğim şey şu ki; cihanı fethetmenin kıyısına gelmiş biz Türk milletinin ruhuna ben yapamam ya da biz yapamayız kelimelerini işlemişler nakış nakış.
Amerika’nın siyahi vatandaşlarıyla yaşadığı onca sorundan sonra tarihinde ilk defa siyahi başkan olarak seçilen Barak Obama’nın kullandığı motto ‘yes we can!’, yani evet biz yapabiliriz idi. Yaşadıkları büyük 2008 krizinde halkına biz yapabiliriz diyordu. Günümüz Türkiye’sinde halkımızın birçoğu devletimizin büyük başarılara imza atmasıyla biz yapabiliyormuşuz! demeye başladı. Bunu görmek ümit verici ama yeterli değil. Yurt dışında yaşadığım eğitim ve iş dünyası çevresinde gördüğüm kadarıyla bizden daha başarılı devletlerin halkı bizden daha akıllı değil. Aksine Türk halkının daha akıllı olduğu tezlerinin savunulduğu ortamlarda da bulundum. Aslında aramızda ki fark büyük devletlerin halkları yapabileceklerine inanıyorlar. Fakat biz maalesef yapabileceğimize inanmakta zorluk çekiyoruz. Bizler cihan devletinin torunlarıyız. Başkaları yapabiliyorsa biz daha iyisini yapmalıyız. Bugün Amerika’da halka sorsalar Mars’a insan gönderebilir miyiz diye, çoğunluk evet der. Fakat Türk halkına sorsak Ay’a gidebilir miyiz diye ‘başkası gider ama biz yapamayız!’ derler. Bizim topyekûn bu kısır düşünceden kurtulup, başkası yapabiliyorsa ben kesin yaparım anlayışına geçmeliyiz.
Yakın zamanda Türkiye’nin dünya çapında büyük pazar payına sahip olduğu bir sektörde faaliyet gösteren büyük bir firmaya ziyarete gittim. Dış ticaret sorumlusunun bana çıkartmış olduğu tablo karşısında büyük hayal kırıklığına uğradım. Haritanın karşısına geçti ve dünyanın 4 bir tarafına neden satamayacağını, dünyada tek satış yapabileceği yerin ise İsrail devleti olduğunu söyledi. Ona sorduğum soru şuydu: Bu ürünün dünyanın dört bir yanında satışı sürüyorsa ve Türkiye bu pazarda bilindik bir marka ise biz neden satamıyoruz? Cevap aslında onun anlattığı zorluklar değildi kafamızda yıkamadığımız biz yapamayız duvarıydı.
Biz etrafımızdaki büyük devletlere bakıyoruz ve ‘adamlar yapmış abi’ demekle yetiniyoruz. Biz yapamayız diye söyleyenlere neden diye sorduğumuzda ise ‘yapamayız işte’ diye cevap alıyoruz. Cevap çok basit, yapamayız çünkü zihin dünyamızda yıkamadığımız o biz yapamayız duvarı var. Eğer o duvarı Berlin duvarı gibi bir gün yıkabilirsek ufkumuzun, yeteneklerimizin ve gerçek gücümüzün ne kadar büyük olduğunun farkına varacağız.
Tavsiyem bugünden itibaren bir durumla karşılaştığınızda ve aklınıza ilke gelen kelime ben yapamam olduğunda derin bir nefes alın ve ben yapabilirim deyin. Emin olun yapabileceksiniz. İnşallah ben öğrencilerime ‘hiç kimsenin sana sen yapamazsın’ demesine izin vermeyin demeye devam edeceğim. Bizim ilmimiz, keşiflerimiz ve yeteneklerimiz ufacık beylikleri cihan devleti yapmaya yetti, yine yetecektir inşallah.
Dr. Ömer Yazıcı