Bak Be’ kir, bana göre öncelikli yapacağın ilk iş, şu güzeller güzeli, Peygamber (s.a.v.) in gözdesi, İlk halife ve cennetle müjdelenmiş şâhâne insan, Eba Bekir Sıddık (r.a) gibi bir şahsiyetin ismini taşımaktasın, bu ismi lâyık olduğun bir isimle değiştir lütfen. Sonra Özgür mü koyarsın, Hür mü koyarsın, Çağdaş mı, Çılgın mı, yoksa Alık mı, Yılık mı onu sen bilirsin. Şunu söyleyeyim ki, o ağıza, o dile, o göze, o beyine o isim çok, çok, çok fazla ağır gelmekte, taşıp dökülmekte. O saydığım uzuvlarına çok hafif bir isim, yakışacak bir isim bul hemen.
Sonra, özgürlük, çağdaşlık v.s. kavramlardan anladığın eğer, patlayan şampanya şişelerinden etrafındakileri irin yağmuruna tutmaksa, disko ve pavyonlarda ar damarı çatlamış hayasız, iffetsiz, çırılçıplak karılar üretmekse, Cumhuriyetin Çamuriyet haline dönüştürülmesi ise, var git, bu pislik deryasında oyalan bakalım.
O Rahmet Peygamberine (s.a.v.) gerici diyen dillerini eşek arıları soksun Be’ kir. Kur’an dan ve O Rasül den günümüze kadar çağlayanlar gibi gürül, gürül akan rahmet pınarlarının sesini duymayan kulaklarına kurşunlar aksın Be’ kir.
Bak Be’ kir, seni çatlatacak bir şey daha söyleyeyim. Bu memleket, senin ve senin gibi düşünen bir avuç azınlığın, ümmeti olmaktan kaçtığı, hatta tiksindiği, O şanı yüce Peygamberin milyonlarla ümmetiyle dolu. Hatta bir zamanlar senin gibi düşünenlerin tahammülsüzlüğü hat safhaya çıkmıştı da, bu milletin cenâzelerini bile kıldıracak bilgiye sahip hiç kimse bırakmamışlar, ya îdam etmişler, ya da zehirli iğnelerle şehid etmişlerdi. O yıllardan bu günlere şöyle ibretle bir bakar mısın Be’ kir. Özgür anneler, gerici dediğin O Rasül (s.a.v.) e ne kadar ümmet yetiştirmiş meğer, değil mi? Gerici dediğin Peygamberin ümmetinden Başbakan, hatta Cumhurbaşkanı bile yetiştirmiş o özgür anneler. Teşekkür ediyorum o özgür annelere ki, bundan sonra da doğurup büyüttüğü çocukları O Rasüller Rasülü (s.a.v.)ne ümmet olarak yetiştirecekler.
Kuran’nın ve Allah Rasülü’nün daveti umumîdir Be’ kir. Belki de şimdiye kadar kimseden bu hususta davet almamış olabilirsin. Seni cânı gönülden Server-i Enbiya’ya ümmet olmaya davet ediyorum. Gel, bağnazlığı bırak, bu şartlanmış kafalarla nereye kadar.. İnsanların varlığı kavga için değil Be’ kir.
Şu güzelim memleketin huzurunu bu tür mide bulandırıcı üslûpta yazılar yazarak bozma Be’ kir. Yoksa, birine bin alırsın ama, bizim edebimiz müsait değil Be’ kir. Her şeye kadîr olan Allah (c.c.) sana ve senin gibi zavallılara hidayet nasip eylesin Be’ kir.
Abdulkerim Dişsöken-