"İnsan sayılma" hususunda Batı için, "Sarı saçlı mavi gözlü" olmak da yetmiyor. Buna Hristiyan sıfatını da eklemek gerekiyor. Çünkü Batı kültürü böyle emrediyor. (Batıyı şarkın ve ve garbın birincil kaynaklarından öğrenmeyenler, tarihe tarafsız gözle bakmayanlar ne batıyı bilirler, ne doğuyu, ne barbarı tanırlar ne gavuru.)
Eğer batılı olmak için sarışın ve mavi gözlü olmak ve Avrupa Kıtasında yaşamak yetseydi bu sıfatların hepsini taşıyan, mavi gözlü sarı saçlı Bosnalılar 90'lı yıllarda "mavi gözlü sarı saçlı hristiyanlar" tarafından katledilmezlerdi. Boşnaklar Avrupanın göbeğinde soykırıma uğradılar, Çünkü onlar Müslümandılar.
HAK - BATIL, HİLAL - HAÇ
Yaşamakta olduğumuz son savaş gösterdi ki Hazreti Adem'den bu yana devam eden, HAK - BATIL mücadelesi., Hilal - Haç karşıtlığı bitmedi devam ediyor. İslam'ın asırlar önce belirttiği gerçek, "kafirler tek millettir" bu savaşta bir kez daha ispatlandı. Bu gerçek, Rusya'nın da Amerika'nın da Avrupa'nın da Hristiyan oldukları halde birbirleriyle savaşmaları hakikatine rağmen değişmez. Çünkü İslam bir yandan " kafirler tek millettir" derken, öte yandan da. "Onlar, korunaklı şehirler içinde veya surlar arkasında olmadıkça, sizinle, toplu olarak karşı karşıya gelerek savaşmazlar. Kaldı ki kendi aralarında da derin ayrılıklar içindedirler. Sen, onların birlik olduklarını sanırsın, oysaki kalben farklı farklıdırlar. Bu, onların akıllarını doğru kullanmayan bir halk olmaları nedeniyledir..."(Haşr süresi.) Ölçüsünü vazeder. Yani İslam'a karşı birleşirler lakin kendi aralarında da birlik olamazlar. Örnek 2. Dünya Savaşı ve bu gün yaşanan savaş
DÜNDE BÖYLEYDİLER BU GÜNDE
Medeni! Çağdaş! Modern! Batıyı iyi tanımak için bırakın tarihteki Haçlı seferlerini, Osmanlı - Avrupa, Selçuklu-- Bizans savaşlarını. son 50 60 yıldır bu katil sürülerinin İslam diyarlarında, Afrika ve Asya'da nasıl yıkımlar yaptıklarına, nasıl sömürü gerçekleştirdiklerine bakmak yeterde artar bile.
Bu zalim emperyalistlerin kendi çıkarları için yapamayacakları kötülük yoktur. Bu zalimler, tarihte olduğu gibi günümüzde de, gözlerini kırpmadan çocukları öldürüyorlar, kadınları katlediyorlar, şehirlerl yakıyorlar, kasabaları yok ediyorlar.
BAĞDAT HALEP ŞAM
En son aklımızda kalanlar ABD nin, Rusya'nın, İsrail'in... Iraktaki, Suriye'de ki, Afganistan'daki, Filistin'deki Halep, Şam, Bağdat, Kabil, Gazze şehirlerinin uçaklarla, tanklarla, füzelerle, varil bombaları ile yerle bir ettikleri görüntüler değil mi? Tüm dünya ve bizler .bu sarı saçlı mavi gözlü Hristiyanların , mazlum ve masum diyarlarda, Kadın. çocuk. yaşlı sivil. asker, hastane, okul, sivil binalar ayırt etmeksizin nasıl yerle yeksan ettiklerini görmedik mi?
Bu bombardumanlardan sonra yerle bir olan bu diyarlarda, milyonlarca insan öldü. Kalanlar yara bere içinde mülteci oldu. Bu zavallılar sarı saçlı, mavi gözlü ve Hristiyan olmadıkları için Gavurlar tarafından kale alınmadılar ve dünyada gündem olmadılar. Çünkü bunların en büyük "suçu" Müslüman olmaları idi
Batı yani Amerika ve Avrupa ( bazen de Rusya) halkları ve devletleri bu zulme uğrayanları (kendilerrinden olmadığı için) görmezden geldiler, arkalarını dönüp ıslık çaldılar. Lakin şimdi sıra onlara geldi. Kader, bu katilleri birbirlerine düşürdü, mavi gözlü sarışınlar birbirlerini yemeye başladılar.(tıpkı ikinci Dünya savaşı daki gibi)
'Dinlerine girmedikçe bizimle asla dost olmayacak' bu kargalardan bülbüllük beklemek beyhude bir çabadır. Çünkü ilahi Ferman var: "Siz onların dinine girmedikçe onlar size dost olmazlar"..
TARİH VE TECRÜBE YANILTMAZ
Tarihin hükmü şudur: Batı, kendisinin dışında kalanlara hep öteki demiş, Roma ise Barbar. Biz Müslüman Türkler de onlara " GAVUR " dedik. Bu gerçek dünde vardı bu günde, yarında olmaya devam edecek. Bu konuda bizim onlardan farkımız şu :Biz dinimizin bir ölçüsü olarak tüm insanlara (bizim Dinimizden olsunlar olmasınlar) Allahın kulları, Hazreti Adem'in torunları olarak bakarız. Bu yüzden savaşta ve barışta onlara (gavurlara bile) hepimizi yaratan Allahın hükmü ile muamele ederiz:Savaşta, kadınlara çocuklara, din adamlarına ekine zarar vermeyiz.Aman dileyeni affederiz. Esire iyi davranırız. Buna örnek Çanakkale Savaşının bazı sahneleri ile, en son Suriye de, Diyarbakır Sur' da sırf siviller ölmesin diye birçok askerimizi şehit vermemizdir. Aradaki fark budur. Onlar ise bu son savaşta bile zencileri trenden atarak, göçmenler arasında ayırım yaparak seciyelerini bir kez daha tescilediler:Yunanlılar, Macarlar, İtalyanlar... Asya'dan, Afrika'dan gelen göçmenleri denizde boğarak, soğukta dondurarak öldürürken Ukraynalılara ayrıcalık tanıyorlar.
Bu manzaradan inşallah tüm dünya mazlumları ve bizim "EZİK MÜSTAĞRİP" kardeşlerimiz bir ders çıkartırlar.
Neticede her vicdanlı insan gibi ben de zavallı, masum, gadre uğramış Ukrayna Halkına çok acıyorum ve bir an önce işgalden, zulümden kurtulmalatını istiyor ve diliyorum. İki yüzlü Batının dalları olan ABD, Rusya ve Avrupa'ya ise..... Ne diyeceğimi bilemiyorum. Herkes içinden geçen dileği kendisi yazsın.
Yarınlarımız barışla, adaletle, kardeşlikle dolsun.