Susturulan Vaizenin Onuru
Herkesin malumu 4-5 gün önce Trabzon Of’ta bir belediye başkan vekili meslektaşımız bir vaize hanıma insanların önünde saygısızlık yapmış Onu “Erkeklerin kadınlardan öğreneceği bir şey yok” diyerek ciddi anlamda aşağılamıştı. Berbat bir durumdu, ta kilometrelerce ötelerde benim cinler tepeme çıkıyordu, bu çağda halâ kadının içine şeytan/cin girmiş yaklaşımında engizisyon kafalı şahıslar ve ona çanak tutan imamlar olabilir miydi?
En fecaat durumu ise personeli koruması gereken il müftüsü de koruyucu bir açıklama yapmamış kamuoyunun sinirini hafifletecek bir beyanda bulunmamıştı. Trabzon Müftüsü dün beni saat 15 00 civarında aramış, kendisinin açıklama yapmasını vali uygun görmediğinden açıklama yapamadığını söylemişti, yazımdan da rahatsız olmalıydı ki bana haddimi aşmamamı söylemişti. Ben de kendisine “Siz bir personelinizin onurunu pay-i mal ederek, Onu koruyamayarak, Onun haysiyetini ve onurunu korumayı valinin iznine bağlayarak haddi aşan sizsiniz ben değil” diyorken telefonu oldukça nezaketsiz bir şekilde yüzüme kapattı. Konuyu uzatmamak adına o kaba davranışı makamının ne kadar insanı olduğunun bir göstergesi olarak sizin takdirlerinize bırakıyorum.
Bakan Hanımın meselesine geçmeden önce sayın Müftüye şu soruyu sormak isterim:
“Orada konuşan vaize değil de sizin eşiniz ya da bir milletvekili bayan olsaydı ya da bugün hakarate uğrayan bakan hanım olsaydı, tepki vermek için yine valinin ya da birilerinin iznini bekler miydiniz?
Orada hakarete uğrayan sayın bakan Ramazanoğlu olsaydı vaizenin onurunun korunması noktasında açıklama yapmanıza izin vermeyen Trabzon Valisi ve siz kamuoyuna bir açıklama yapmayacak mıydınız? Sayın Vali ve Sayın İl Müftüsü! Bakan Hanımın da vaizenin onuru da aydır. İnsanlar arasında ayrımcılık yapmayın. Yöneticinin adili makbuldür. Adil olmayanlar Arasat Meydanında inim inim inletilirler. Bunu unutmayın.
NOT: Hadiseye kamuoyundan çok tepki gelince o başkanvekili hakkında soruşturma başlatıldığını öğrendik. Bu iyi haber ama olaydan bilmem kaç gün sonra değil…Hemen başlatılmalıydı.
Bakan Ramazanoğlu’nun Onuru
Okuyucularım beni bilirler çocuk gelin olayları, masum çocuklara tecavüz vakaları, kadına şiddet olayları, uyuşturucu illetinin gençliği tehdit etmesi, kadınlara tecavüz edip hunharca katleden pisliklerin hapislerde beslenilmemesi gerektiğini savunan onlarca makale yazdım. Bu makaleler de büyük kitlelerce okunmuştur.
Hasıl-ı kelam bu tip toplumsal konularda çok hassas olduğum için oldukça fazla yazılar yazdım. Torpil/ iltimas ve haksız kazanç, rüşvet gibi toplumu çökerten ahlaksızlıkları devamlı yazılarımda, sohbetlerimde işlerim. Tüm bu menfi durumlar kimden, hangi oluşumdan gelirse gelsin ciddi reaksiyon gösteririm. İşte sıkıntı da burada. Toplumda öyle bir yanlış anlayış mı desem, kasıtlı tarafgirlik mi desem, haksızlık, zulüm kendi dünya görüşüne ya da kendi siyasi oluşumuna aykırı oluşumlardan gelince ciddi tepkiler veriliyor, ama aynı hakaret ya da zulüm kendi oluşumunun mensuplarından başka oluşumların bir ferdine yapıldığında süt dökmüş kedi gibi olunuyor.
Burada herhangi bir aidiyet taassubu ile bunu söylemiyorum, sosyolojik bir tespit yapıyorum.
Açık ve seçik şunu beyan edeyim ki; Bir siyasi oluşumun lideri durumundaki şahıs bugün bir devlet büyüğüne bayan olan bir bakanımıza çirkin bir laf söyledi. Bu sözün ne kadar çirkin ve itici olduğunu akl-ı selim her vatandaş kabul eder.
Sayın bakanın siyasal zeminde hataları karşıtlarına göre olabilir, beni bu kısım ilgilendirmiyor. Beni Onun bakan olması da ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren tıpkı vaize kardeşimizde olduğu gibi onur, haysiyet, namus, şeref, kadınlık onuru, annelik onuru gibi değerler ilgilendiriyor.
Zaten diğer konular siyasi konulara girer ki ben siyasetten anlamam, ben bir ilim fikir adamı olarak, bir köşe yazarı olarak, toplumumuza dini ve ictimai konularda rehberlik yapan bir düşünce adamıyım. Dolayısıyla konuyu bu çerçeveden değerlendirdiğimde şunu söylemek isterim:
Bugün yoğun olduğum için facebookta hadiseyi iki cümleyle kınamıştım. O cümle şöyle idi: “Ne kadar beğenmesenizde eski liderlerden bu kadar bel altı üslup duyar mıydınız? Kim olursa olsun seviye bu denlü ayağa düşürülmemeli...”
bazı arkadaşlar “Hocam Bakan Ramazanoğlu için söylenen bu sözü eski bir bakan bir iş adamına söyledi, dolayısıyla literatüre bu sözü sokan onların bakanıdır” diye bana mesaj atmışlar.
Arkadaşlar böyle ahlaksız bir cümleyi koltuğunun adamı olmayan bir bakan bir iş adamına söylemişse o onun oldukça düşük ahlaki seviyesini gösterir. Dolayısıyla böyle bir cümleyi kendilerinden olan eski bir siyasi söyledi diye bir hanıma aynı cümleyle hitap etmek ne kadar insani ve doğru olabilir? Zaten o cümle oldukça terbiyesiz bir cümle, hal böyle olunca o cümleyi lider konumundaki bir kişnin ağzına alması çok yakışıksız ve edep dışı bir şey, bir bayan için söylenmesi de öğürtücü, tiksinçlik verici bir şey….
Yani literatüre bu cümleyi siz soktunuz o halde bu sözü bir bayana rahatça söyleyebiliriz zihniyeti çok ilkel ve ahlak dışı bir yaklaşımdır. Yukarıdaki mantıkla gidersek “Otel Ayısı” tabirini de literatüre bir başka siyasi soktu, o zaman mecliste herkes bu cümleyle biribirine hitap etsin, böyle bir saçmalık olur mu?
Netice-i kelâm, herkes üslubuna dikkat etmeli siyasiler çok daha dikkat etmeli, lider konumundakiler çok çok daha dikkat etmeli, bel altı üslupların hem kendilerine hem de oluşumlarına maddi ve manevi kayıplar vereceğini hiçbir oluşum unutmamalı.
En fazla dikkat çekilmesi gereken bir nokta da şudur. Of’taki çirkin olayla ilgili kadın onurunu koruyucu güzel bir yazı yazdım, çok ciddi ilgi gördü oldukça fazla okundu. Yorum ve beğenide bulunanların içinde bir grup hariç her gruptan destek yorumları yağdı. Keşke böyle hepimizin ortak değeri olan insan onuru noktasında o gruptan arkadaşlar da tepki verebilseydi. Ama bütünüyle hakkını da inkâr etmeyeyim, az da olsa bugün bakana destek veren arkadaşlardan bir kısmı bizim Of Belediye Başkan Vekiline verdiğimiz tepkiyi de desteklediler…İşte her vatandaşımızın da böyle toplumsal ve insani değerler söz konusu olduğunda parti pırtı, cemaat tarikat, vakıf, dernek ayrımı yapmadan birlik hareket etmemiz grektiğine inanıyorum.
Böyle önemli sosyolojik bir yaramızı konu alan yazıya beğenisiyle ya da yorumu ile destekte bulunmayanlar bugün baktım ki Sayın bakanımıza yapılan saygısız söyleme çok ciddi tepkiler vermişler. Elbette vermeliler yalnız o arkadaşlara tekrar şu suali sormayı vazife addederim:
Bakanın onuru onur da vaizenin onuru onur değil mi?
Hep böyle yapıyorsunuz, zulüm kimden gelirse gelsin ona tepki verin buğz ediniz. Bu nasihatimi beni takip eden her okuruma söylüyorum.
İster sağ, ister sol, ister x partiden ister y partiden, ister filanca tarikatten, ister falanca tarikatten, ister taktak cemaatinden ister hakhak cemaatinden kimden gelirse gelsin konu İSLAMIN İZZETİ, DİNİ VE MİLLİ DEĞERLERİN MEHABETİ, İNSAN HAYSİYETİ, KADIN ONURU ise ona tepki verin, bu bizden o zaman bu tecavüz olayını çok dillendirmeyelim, ya da bu bizim yeğen bu hırsızlık olayını kapatalım demeyin, Ve ya bu bizim ekolden , bu bizim vakıftan, bu bizim partiden bu bizim cemaatten onun için onun yediği rüşveti görmeyelim, onun devşirdiği kamu malı hususunda kulağımızı tıkayalım kapatalım gitsin demeyelim, sınav sorularını çalıp bizim çocuklara verelim 100 puan alsınlar, önemli koltukları kapsınlar gibi kul-kamu irtikap edenleri korumayalım, onları kamu adına cezalandıralım.
Kendi oluşumlarımızdan olmasa bile onların namuslarını kendi namuslarımız gibi kutsal bilelim…Arsızlık-hırsızlık yapan kızım Fatıma olsa cezasını verirdim diyen peygamberin çocukları olarak adaleti çiğnemeyelim. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona canın, malı, namusu haramdır…
Tekrar Sayın Bakanımıza ve Vaize Hanım kardeşime geçmiş olsun diyorum.
Allah’ın sevgisi kendisine inanan, gönlünü iyiliklerle dontamış tüm güzel insanların üstüne olsun.
Son Söz Hz Ömer’in sözü….O da herkese gelsin
“Gerekirse camiyi yık adâleti yıkma”
Adnan Zeki Bıyık (Aşkettin Hoca)