Ey sevgili...
Bu genişlik, bu ferahlık bana dar,
Ah, kuru sedirim olsaydı, sen olsaydın yanımda vâr…
Terk etti gitti kim varsa, evlâd u iyâl,
Ah, yanım boş olsaydı, sen olsaydın bana yâr…
Bu gösteriş, bu şâşa bana zâr[1],
Ah, evim loş olsaydı, sen olsaydın bana nehâr[2]…
Nice cürüm, nice nisyân; etmedim âr…
Ah, masivaya değil de, sana olsaydı gönlüm dâr[3]…
Bu serzeniş, bu inilti bana kâr…
Ah, dilim lâl olsaydı, sen olsaydın bana kâl[4]…
Sensizliği ben etmedim ki ihtiyâr,
Ah, kardeşin değil de, yoldaşın olsaydım yâr…
Lütuflar sel gibi; ben yine isyânkâr,
Ah, “hamd olsun” lafzıyla, etseydim sana itibâr…
Uymadım edildim de, defaatle ihtâr,
Ah, şu - bu yerine, sen olsaydın kula muhtâr…
Kovmadın, yok saymadın; olsam da hilekâr,
Ah, bu bana yetse idi, kalmam için bahtiyâr…
http://www.kutludogum.net/tum_yarismacilara_tesekkur_ederiz.php?haber_id=9991259
S. CEYLAN