Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik ama...

xxx33
Türkiye'de siyasal yaşamın büyük bir tekrardan oluştuğunu görmemek imkansız.
Dünya değişiyor, global ekonomi ve siyasette öncelikli konular farklılaşıyor... Ama biz hala, 1920'lerin, 30'ların gündem maddeleri üzerinde çeşitlemeler yapıyoruz.
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan İsmet İnönü'nün "Defterler"ine takıldım dün yine.
Bu notlarda dönemin Başbakanı İsmet Paşa, gündemindeki sorunları bazen bir kelime, bazen bir cümle ile deftere yazmış.
1925 yılına ait bir sayfadaki notları bazı satır başları ile aktarayım.
Ne söylemek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
İşte 1925'te Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nın güncesindeki bazı notlar.
- Dersim intizar vaziyetinde
- Van'a top iştial ettik. Eşkıyaya cibalde taarruz. Hınıs'a teveccüh ettiler. Burada da vaziyet şüpheli. Diyarbakır'da harekat 27'de başladı
- Teşkilat-Esasiye
- Islahat yapacağız
- Rauf Bey'in "Cumhuriyet tehlikede değil" sözüne cevap
- Asilerle hayli müsademeler oldu
- Dağlara çekildiler, takip ediyoruz
- Tedabir-i ıslahıye takip edeceğiz
- Propaganda
- Tedabiri muvafık görüyorum. Fakat bugünkü şey tabii halde zuhurunda fırkamızın da kabahati vardır diyor
- Mesela bazı mıntıkalarda medreseler kapatıldı, hafızlar men edildi. Şimdi bazı kimseler çıkar, "Din elden gidiyor" derseler elbette ihtilal olmaz mı? Ben medreseler açılsın demiyorum, fakat mektep açalım
- Hazır: Salahiyet Kanunu
- İki İstiklal mahkemesi
- Para
- Siyasi fırkaları mücadeleden tatil etme kararı
- Beyanname: Millete, orduya (iki ayrı adet)
- Tedbirler a) Siyaset-i dahiliye münakaşası memnu
a) Matbuatla, fırkai siyasiye ile
b) Her iki fırkanın iki sene müddetle tatili faaliyetine
c) Üç İstiklal Mahkemesi (İdam Salahiyetli)
- İrtica ve isyana karşı reisicumhura salahiyet. Şarkta büyük vilayetler ihdası

Hep o şarkı mı?
Evet... İsmet İnönü'nün 1925'te tuttuğu bazı notlar bunlar.
Bugün bir başka birisi not tutsa, konular farklı mı olurdu?
Gelelim 1927-28 notlarına:
- Naci Paşa: Hırsızlık
- Zaruret: Bir prensibin ifadesi
- İsraf: Kadınların israfı her şeyde var
- Torbalı kaymakamı hırsız
- Bayezit valisi hırsız
- Defterdar da hırsız
- Şekavet var
- Genç müddeiumumisi ile jandarma komutanı arasındaki hadise
- Bitlis askeri hastanesi pek fena
- Mersin valisi hırsız
Bu "Defterler"i herkesin okumasını öneriyorum.
Son olarak 1929 yılı Şubat'ından bir notu aktarayım.
- Gündüz akşama doğru evinde, yatak odasında Gazi ile dahili durumu görüştük. Aleyhimizde çalışma var: gizli; teşkilat belli değil. Orduyu korumak lazım. Çaresi "Takriri Sükun Kanunu"nu yenilememek. Kendisi bu kararda, yeni bir mücadelenin göze alınmasından tarafa. Hararetle tebrik ettim. Şaşkın bir halde memnun...
Güneydoğu'daki durum, yolsuzluk iddiaları, muhalefet ve basınla tatsız ilişkiler, partilerin kapatılması, gizli örgüt iddiaları ve ordunun özel konumu...
Ne dersiniz?
Çok mu değişmişiz?