Grip salgını hızla yayılıyor. Buna karşın aşı ile ilgili yetkililerden gelen farklı açıklamalar ve farklı uzman önerileri, kafaları karıştırıyor. Böyle bir durumda devlet kafa karışıklığını gideremiyor. Kesin şöyle yapın böyle yapın diye öncülük edemiyor çünkü aşının güvenli olduğunu kanıtlayacak yeterli testler yapılmadı. Burada iş insanların kendi vicdanlarına kalıyor.
Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Bir yerde veba varsa oraya girmeyin, veba olan yerden dışarı çıkmayın.” diye buyurdular. Bu hadis bize salgın hastalıklardan korunmak için salgının olduğu bölgenin karantina altına alınmasının çok önemli olduğunu işaret etmektedir. Günümüz dünyasında bir bölgeyi hatta ülkeyi karantina altına almak zorlaştı. Hatta imkânsız hale geldi. O yüzden mayıs ayında Meksika’da görülen salgın komşu ülkelere, oradan da dünyaya yayıldı. Virüsü çıktığı yere hapsetme hususunda iş işten geçti. Şimdi korunmak için uzmanların yaptığı uyarıları dikkate alıp, uygulamak gerekiyor.
Korunmak için önerilenler:
Elleri sık sık yıkamak. Grip salgınıyla alakalı iki kelam eden herkes “ Eller çok sık yıkanmalı.”diyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde: “Temizlik imandandır” buyurmuştur. Temizlik o denli önemli ki “temizlik hayat kurtarır” sözünü sloganlaştırmak gerekiyor.
Kalabalık ortamlardan mümkün mertebe uzak durulmalı. Çünkü virüs havadaki buhara yapışarak asılı kalabiliyor. Virüslü hava tehlikesi olan yerlerden uzak durmak gerek.
İyi beslenmek
Aşı olmak.
Domuz gribi aşısının yapılmasına dünyanın pek çok ülkesinde ve ülkemizde başlandı.
Dünya Sağlık Örgütü “aşıdan daha etkili korunma tedbiri yok” diyor.
Peki, aşı olalım mı, olmayalım mı?
Domuz gribi mi daha tehlikeli, aşısı mı?
Sağlık Bakanı, “hastalığın riski aşıdan daha büyük” diyor. Başbakan ”muhakkak aşı yaptırmak gerekir diye kampanya yürütmek yanlış, isteyen olur, isteyen olmaz. Ben aşı olmayı düşünmüyorum” diyor.
Aşıların satın alındığı firmalar da: “aşının yan etkileriyle ilgili araştırmalar bitmedi” açıklaması yapıyor.
Bir ilköğretim okulunun müdürlüğünü yapan ağabeyim sohbet esnasında, ”aşı okula geldiğinde çocuklardan önce ben aşı olacağım” dedi. On üç yaşında, aynı okulda öğrenci olan yeğenim, ”ben aşı yaptırmam, başbakan yaptırmıyorsa bir bildiği var” diye görüş beyan etti.
Aşının riskleri ile ilgili bilimsel açıklama gelmeden bu kuşkular devam edecek. Ve hiç kimse diğerine (baba oğluna) aşı olman en doğrusu diyemeyecek.
Domuz gribi, öğrendik ki bulaşıcı bir hastalık. Çok bulaşıcı bir yapıya sahip olmasından dolayı her türlü önleme rağmen bu virüsüyle temas etmekten kaçınmak imkânsızdır. Fakat gribe yakalanan kişi bağışıklık sistemi güçlüyse, iyi bir bakımla hastalığı atlatabilir.
Uyarılara kulak verilir ve önlemler uygulanırsa çok fazla kayıp vermeden, bu salgın da atlatılır.
İnşallah!!!