ANNELER ÇOCUKLARINA ÖFKELENDİĞİNDE NE YAPMALI
Canınız, ciğeriniz, yavrunuz, yeri geldiğinde uğruna her şeyinizi feda edebileceğiniz çocuğunuza karşı bazı zamanlar kızıyor, sinirleniyorsunuz.
Bu tür zor ve gergin anlarda çocuğunuzu kırmamak, onu korkutmamak için bunları düşününüz.
Annelik, dünyanın en güzel değerlerinden biridir. Bir insan dünyaya getirmek, bebeğiyle, çocuğuyla birbirinden güzel anlar yaşamak herkesin başına gelmesi gereken en mutlu duygudur; ama iş bununla bitmiyor, sabrın taştığı ve kontrolün kaybolduğu anlar olabiliyor.
Yorgun bir gün sonrası çocuğunuz durmadan ağlıyorsa, siz hastayken etrafınızda aynı soruyu durmadan soruyorsa, bulaşıkları yıkarken ayağınızdan çekiyorsa, yeni yıkanmış tertemiz çamaşırları balkona fırlatıyorsa, sorduğunuz her soruya ters cevaplar veriyorsa, ona öfkelenip sinirlendiğiniz oluyor. Saymakla bitmez bu anlarda, anneler hem içinde bulundukları sıkışık duruma hem de çocuklarına kızarlar ve bazen ufak bazense çok ciddi tepkiler verirler. Peki, bu zor anlarda anneleri ne kurtarabilir, zor ve gergin anlarda miniğinizi kırmamak, onu korkutmamak için neler düşünebilirsiniz?
Çocuklar aslında bazı söz ve davranışlarıyla ne söylemek isterler biliyor musunuz?
Çocuğunuz hastayken durmadan ağladığında ve sizi istediğinde: “Annecim, sana ihtiyacım var, tek ilacım sensin, ne olur yakın olalım” demek istiyordur.
Çocuğunuz bulaşıkları, çamaşırları, çekmeceleri birbirine karıştırıp döktüğünde: “Annecim, her şeyi senin gibi yapmak istiyorum” demek istiyordur.
En sevdiğiniz diziyi sabote ettiğinde: “Bugün bana az vakit ayırdın, galiba seni yanımda istiyorum” demek istiyordur.
"Seni sevmiyorum” dediğinde: “Senin beni çok sevmediğini düşünüp korkuyorum” demek istiyordur.
Bunun gibi misalleri siz çoğaltınız.
Şunu lütfen hiç unutmayın: O, sizin bu dünyaya getirdiğiniz emanetiniz. Sabırla, sevgiyle ve tutarlı bir disiplinle atlatılan krizlerin, ileride sağlıklı bir yetişkin olacağını da sıkça hatırlayın.
Kendi çocukluğumuzu düşünüyorum; Çocuklarının kıymetini bilen, onları eğitmek için gayret eden eğitimli bir çevremiz olmadıysa da, Rabbimiz bizleri çoluk, çocuk sahibi olmadan güzel bir çevreyle buluşturdu. İnsan nedir? Bu dünyaya gönderiliş gayesi nedir? Bunların farkına varmamızı, çocuklarımızın ve etrafımızdaki bütün insanların, insan olduğunu fark etmemizi sağladı, ne kadar hamd etsek azdır.
Dt. Abdülkerim Karaağaç