Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay aslında sevip, takdir ettiğimiz bir sosyal demokrat politikacı ama son günlerde kendisini anlamakta bir hayli güçlük çektiğimizi itiraf etmeliyiz!
Başbakan Erdoğan ile aralarında geçenlerden sonra biz bekledik ki Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay hemen istifa müessesini devreye soksun! Ama öyle yapmadı!
Basit bir istifa ile sorunu noktalamak yerine bin dereden su getirip bahane üretmekle meşgul oldu! Özellikle de eski yol arkadaşlarından gelen tepkilere cevap vermekle vakit geçiriyor!
Eski arkadaşlarına "CHP görev verdi de ben mi terk ettim?" diye soruyor! Doğrudur Ertuğrul Günay'ın CHP çatısı altında politika yapmasına olanak tanınmamış olabilir!
Günay'ın "CHP'den sahte belge ile ihraç edildiği" yolundaki iddiası hakkında ise ayrıntılı bilgiye sahip değiliz!
Kendisi ne diyorsa doğrudur deyip kabullenmek durumundayız.
Günay, AKP çatısı altında siyaset yapmasını da "Siyaset yapma hakkımı kullandım" diyerek izaha çalışıyor!
CHP'de kendisine bu imkan tanınmadığına göre farklı bir çatı altında siyaset yapmasını saygı ile karşılıyoruz. Buraya kadar Günay ile bir anlaşmazlık konumuz yok! Peki, hangi konuda anlaşamıyoruz?
Başbakan ile ilişkilerini açıklarken yaptığı değerlendirmeler konusunda anlaşmazlığımız var! "Ayrı düşündüğümüz konular olabilir" diyen Günay'a sormak isteriz:
Ayrı düşündüğünüz konular olabiliyorsa, neden Başbakan'ın sözlerini düzeltme ihtiyacını duydunuz? Başbakan'ın heykel konusunda kendinizden ayrı düşünmüş olmasını neden içinize sindiremediniz?
Bu konuda "Ben başbakandan farklı düşünüyorum" demek varken niye O'nun adına açıklama yapma zorunluluğunu hissettiniz?
Şimdi "Hepimiz aynı şeyi söylemek ve aynı biçimde düşünmek zorunda değiliz" diye konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın Başbakan'ın "ucube" değerlendirmesi konusunda niye bu kriterleri göz önüne almadığı da merak konumuz!
Biliyoruz yine "Ben bir kavgayı körüklemekten çok ara bulmayı denedim" anlamına gelecek savunmalar gündeme gelecek!
Bütün bu savunmalar Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın Başbakan'ın kendisini tekzip eden açıklaması karşısında hiçbir şey yapmamasını izaha yetmiyor!
Nasıl ki Başbakan, Günay'ın kendi adına açıklama yapmasını kabul etmemiş ve ne dediğini bir kez daha yüksek sesle dile getirmişse Turizm ve Kültür Bakanı Günay da iyi niyetle yapmış olduğu düzeltmenin bu şekilde tekzip edilmesine seyirci kalmamalı ve gereğini yerine getirmeliydi!
Kültür ve Turizm Bakanı Günay hem Başbakan Erdoğan'a hem de Başbakan Yardımcısı Arınç'a "kırgın" olduğunu ifade ettikten sonra Nâs suresini okuyarak Rabbine sığındığını açıklıyor! Sanırız Günay'ın bu açıklaması da epey tartışma konusu olacaktır! Günay, Erdoğan ve Arınç'a bu sözleri ile oldukça ciddi bir göndermede bulunuyor! Bakalım nasıl cevap alacak!