ANKARA KÜLTÜRÜNDEN HABERSİZLERİN DÜZENLEDİĞİ ANKARA YÖRESEL YEMEK YARIŞMASI FİYASKO İLE SONA ERDİ.
Geçtiğimiz günlerde Ankara’nın önemli otellerinden birinde Ankara yöresel yemekleri yarışması yapıldı. Yaklaşık 100 yemeğin katıldığı yarışmada 400 civarında katılımcı vardı. Bu katılımcıların bazı serzenişleri, eleştirileri oldu. Bu yazıda yapılan bu serzenişleri, eleştirileri dile getirerek Ankara Kültürüne Ankaralıya verilen değeri önce Ankara sonra tüm Türkiye kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
İlk önce ikram yapılmamasından bahsetmek istiyorum. Katılımcılara ve yarışmacılara bir bardak su, çay, kahve ikramında bile bulunulmadı. Yarışmayı düzenleyen kurum yetkililerine bu durum iletildiğinde, efendim otel vermedi, otelin ikram zorunluluğu yok, diyorlar. Otelin böyle bir zorunluluğu olmayabilir. Düzenleyici kurum 400 şişe su almaktan ve bir çay kahve makinesi koymaktan aciz bir kurum mudur? Yoksa başka otel mi bulamadılar doğrusu merak ediyorum.
Ünlü Türk Halk Müziği derlemecisi ve koro şefi Muzaffer SARISÖZEN’in ifadesine göre Türkiye’de en fazla türkü yakılan il Ankara (yaklaşık 600 civarında)ve yine SARISÖZEN’in ifadesiyle Ankaralılar türküleri yakmışlar, yakmışlar sonra bir çuvala dolmuşlar kaçmasın diye de çuvalın ağzını sıkı, sıkı başlamışlar. Bu kadar çok Türkü yakılan bir ilde Ankara yöresine özgü bir müzik bulunamadı mı? Yoksa çuvalın ağzımı açılamadı? Otel yetkililerine verilerek yöresel müzik çalınması sağlanamaz mıydı? Ankaralıların tabiriyle Ankara kültürüne yabancı ecnebi müziği çalınması hangi aklı evvelin buluşuydu, doğrusu merak ediyorum.
İlçelerden yarışma kaçta başlayacak diye arayan yarışmacılara saat 10.00’da otelde hazır olun denilmesine ve ilgili kurumca ilçelere gönderilen yazıda yarışma saat 11.00 başlayacak, yarışmacıların buna göre hazırlıklı gelmeleri istenirken Saat 12.00 hata, hatta 01.00’da bile gelen yemeklerin yarışmaya dahil edilmesi, saat 10.00 gelen yarışmacıların aleyhine sonuçlar doğurdu. Çünkü yemekleri 2-3 defa ısıtılmak zorunda kaldı. Bu durumda lezzeti etkileyen en önemli unsurdu. Çünkü yöresel yemekler özellikleri gereği ısıtılmadan üzerinde buharı ile birlikte sunulması gerekirdi. Buna nasıl izin verildi? Yarışma başladıktan sonra gelen yemekler yarışmaya nasıl dahil edildi? Doğrusu merak etmiyor değilim.
Ankara özgü yöresel yemeklerin tanıtılması ve yeni kuşaklara kültürel miras yoluyla aktarılması amacıyla düzenlenen böyle bir yarışmada Ankara’ya özgü yöresel yemeklerin yarışması gerekirken “su böreği”, “kayseri mantısı”, “islim kebabı” gibi yemekler yarışmaya nasıl katıldı? Efendim bunlar Ankara yemeği, Ankara’nın bir çok yöresinde yapılıyor, diye kimse savunma yapmasın. Evet, Ankara yöresine ait olmayan birçok yemek Ankara ili ve ilçelerinde yapılmaktadır. Ancak, bu durum bu yemeklerine Ankara yöresine ait olduğu anlamına gelmez. Bu yemeklerin bazıları derece bile aldı. Ankara Yöresel Yemekleri ile nasıl bir irtibat kuruldu doğrusu merak ediyorum.
Tirit yemeği, Türkiye’nin birçok yöresinde değişik biçimlerde yapılan bir yemektir. Ankara ilçelerinde de birçok yöresel özellikleri bünyesinde barındıracak şekilde ve farklı biçimde yapılmaktadır. Bu yöresel yemeğimiz jüri üyeleri tarafından üzerine ayran dökülerek tadıldı. Bu durum jüri üyelerinin Ankara yemek kültürü üzerine engin bilgilerini gösterme imkanını verdi, Ankara halkına. Türkiye’nin hangi yöresinde tirit üzerine ayran dökülerek servis yapılıyor doğrusu merak ediyorum?
Pilav üstü kavurma yemeği hamur işleri ve pilavlar reyonunda sergilendi. İtiraz edilmesi üzerine bazı jüri üyelerinin bu etli pilav diye savunarak yarışmacıyı desteklemesi ve yine bazı jüri üyelerinin yarışmacılarla samimi sohbetleri jüri üyeleri ile yarışmacılar arasındaki ilişkilerin sorgulanmasına ve jüri üyelerinin Ankara kültürü ile ilgili bilgilerinin yeterliliği katılımcılar arasında eleştiri konusu oldu. Jüri üyelerinin hangi kriterlere ve Ankara yemekleri konusundaki hangi deneyimlerine istinaden seçildiğini doğrusu çok merak ediyorum?
Tatlılar reyonunda bir jüri üyesi bazı yemeklerin tadına dahi bakmadan oy verdi. Sayın jüri üyesi acaba bu tatlıların tadına rüyasında bakarak mı geldi? Doğrusu merak ediyorum.
Doğal olarak yarışmacılarla jüri üyelerinin irtibat kurmaları engellenirken yarışmanın sonlarına doğru et yemekleri reyonunda bir yarışmacının, yemeğinin tadına bakılırken jüri üyeleriyle çok derin sohbetlere girmesi dikkate değerdi. Ki bu yarışmacı dereceye girdi. sohbetin konusunun ne olduğunu doğrusu merak ediyorum?
Bütün bu anlatılanlar bir yemek yarışmasının ardından damaklarda değil zihinlerde kalan tortulardı. Diğer bir ifade ile buruk lezzetlerdi. Yukarıda yazılanlar karşısında itirazı olanlar olabilir. Eğer varsa otelin o günkü kamera kayıtlarını kontrol etmelerini tavsiye ediyorum.
Yukarıda yazılanlar ışığında yarışmayı düzenleyenler tarafından Ankara yemekleri yarışması ile Ankara kültürüne ve Ankaralılara verilen değeri okurlarımın takdirine bırakıyorum.