CEZA MAHKEMELERİNCE VERİLEN KARARLAR BAKIMINDAN ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU HAKKINDA:
Değerli Dostlar, bildiğiniz üzere yakın zamanlarda yeni yasal düzenlemeler ile, Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru hakkı tanınmış, ve bu başvuru için de belli şartlar öngörülmüştür. Bu şartlardan belki de en önemlisi, Başvuru Süresi hakkındadır.
Şöyle ki; Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun kabul edilmesiyle hukuk sistemimizde yeni bir hak arama yolu devreye sokulmuştur.
Mahkemenin yetkisinin başladığı süre olan 23.9.2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai karar, işlem ve eylemlere karşı bireysel başvuruda bulunmak için belli bir süre öngörülmüştür.
Bu süre Mahkemenin yargı lama usulünü düzenleyen kanunumuzda 30 gün olarak belirlenmiştir. Ceza Mahkemeleri (Yerel Mahkemeler) tarafından verilen kararlara karşı, bireysel başvuruda bulunmak için nihai- kesin kararının öğrenilmesinden itibaren bu 30 günlük başvuru süresi işlemeye başlamaktadır.
Bu nihai kararın öğrenilmesi farklı şekillerde olabilmektedir. Başvuru süresi, Anayasa Mahkemesi tarafından resen dikkate alınmakta ve bu nedenle başvurunun ön koşullarından biri olarak kabul edilmektedir.
Bir başvurunun süresinde yapılmadığı sonucuna varıldığı takdirde diğer hiçbir kritere bakılmaksızın başvuru hakkında süre aşımı nedeniyle kabul edilemezlik kararı verilmektedir.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun kabul edilmesi ile yeni bir hak arama yolu olarak bireysel başvuru hakkı, hukuk sistemimizde yerini almıştır.
Şüphesiz, temel hak ve özgürlüklerimizin korunmasında asli vazife, idari ve adli makamların yetkisi dahilindedir. Ancak, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruları kabul etme görev ve yetkisinin verilmesiyle temel hak ve özgürlüklerin ulusal bir yargı makamı olan Anayasa Mahkemesince korunması amaçlanmıştır.
Çünkü temel hak ve özgürlüğü ihlal edilen şahısların, iç hukuk yollarını tükettikten sonra başvurdukları makam, 1990 yılından itibaren yargı yetkisini kabul ettiğimiz İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi iken, bireysel başvuru hakkının düzenlendiği, 23.9.2012 tarihinden itibaren artık Anayasa Mahkemesi olmuştur.
Kamu gücü veya idari makamlar tarafından temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini iddia eden bireyler, başvurulması zorunlu hukuksal ve idari başvuru yollarını tükettikten sonra ( İlk Derece Mahkemeleri-Yerel Mahkemeler, Yargıtay vs.) bundan böyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurabilmek için, öncelikle Anayasa Mahkemesine başvurmak zaruretindedirler.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), kararında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun etkili olmadığını gösteren herhangi bir unsur içermediğini ifade ederek, bireysel başvuru yolunun AİHM'ne başvurulmadan önce tüketilmesi zorunlu ve şart olan bir iç hukuk yolu olduğuna karar vermiştir.
Bu nedenledir ki, iç hukuk yolları tüketilmeden (Yerel Mahkemeler-İlk Derece Mahkemeleri, Yargıtay, Danıştay), Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılamaz, ve yine Anayasa Mahkemesine başvurulmadan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuruda bulunulamaz.
AV.KURTULUŞ AYBİRDİ