Önce kavramlarla başlayalım. İlk Matrix filminde Morpehus karakterini canlandıran Laurence Fishburn’un sorduğu meşhur bir soru vardır: “What is Real?” (Gerçek Nedir?). Biz de bu soruyu konumuza uyarlayalım: “What is American Dream?” (Amerikan Rüyası Nedir?).
Amerikan Rüyası neredeyse bir asırdır kullanılmakta olan bir kavram ve zaman içerisinde mana değişikliklerine uğrasa da özü itibariyle “her bir ferdin nerede doğduğundan veya hangi sınıfa dahil olduğunundan bağımsız olarak ve fırsat eşitliği prensibiyle toplumdaki sosyoekonomik statüsünü geliştirerek başarılı olabilmesi” denebilir. Amerikan Rüyasını yaşamanın ete kemiğe bürünmüş hali de her bir ferdin en az bir ev ve bir otomobil alacak kadar para kazanabiliyor olması.
Yaşadığımız devirde Amerikalı fertlerin Amerikan Rüyasını yaşayabilme ihtimaline gelin beraberce bir bakalım.
2022 yılının Mayıs ayından beri Fed’in rekor hızda faiz yükseltmesinin neticesinde Amerikan vatandaşlarının ve işyerlerinin yaşamakta olduğu şoku ve ekonomik sıkıntıları özetleyen birkaç bilgi aktaracağım.
- Amerikan halkının %88’i ortalama fiyatta ilk evini alma şansını kaybetti çünkü:
- Son iki sene içerisinde ev fiyatları %40 arttı.
- Mortgage faizi oranları iki katına çıktı.
- Artan ev fiyatları ve mortgage faizleri ile birlikte aylık mortgage ödemeleri %60 arttı.
- Bu süre zarfında maaşlar ise toplamda sadece %8 arttı.
- Ortalama fiyatta bir ev satın alabilmek için gerekli mortgage kredisini halkın sadece %12’si alabiliyor çünkü diğerlerinin hane halkı geliri yeterli değil.
- Amerika’da ortalama bir yeni otomobil fiyatı Amerikan hane halkının ortalama gelirine denk gelen 50 bin Dolara çıktı. Bu süreçte ikinci el fiyatları da oldukça yükseldiği düşünülürse Amerikan halkının otomobil değiştirme lüksü iyiden iyiye azaldı.
- Hemen her şirket gibi kredi kullanarak kendini döndüren işletmelerin borç faizi ödemeleri en az iki kat arttı. O yüzden şirketler alacaklarını vaktinde tahsil etmek için özel çaba sarfetmeye başladı.
Bu sıkıntıların şokunu atlatmak birkaç sene sürebilir. Bu süreçte bir şeylerin “kırılması” da olasılık dahilinde. Aslına bakarsanız halkın ve işyeri sahiplerinin çoğu “Fed yakında faiz arttırmaktan vazgeçer, piyasaları rahatlatmak için faizleri yeniden düşürür ve hatta bize yine karşılıksız para dağıtır” beklentisinde.
Ama zannımca bu sefer böyle olmayacak. Çünkü karşılıksız basılan her Amerikan Doları bu para biriminin reel değerini düşürüyor ve ABD’yi dünyanın rezerv para birimine sahip olan ülke olma imtiyazından uzaklaştırıyor.
Nitekim Rusya Federasyonu Başkanı Putin 7 Eylül 2022’de Rusya’nın en doğu şehri olan Vladivostok’ta yapılan Yedinci Doğu Ekonomik Forumu’nda yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Gözlerimizin önünde, ödeme yapmakta, rezerv depolamakta, varlıkların kıymetini belirlemede kullanılan kurlar olan Dolar, Euro ve Pound Sterlin’e olan güven kayboldu. Biz aşamalı olarak bu tür güvenilmez, taviz verilmiş kurlardan uzaklaşıyoruz.”
Eğer bu sözleri sadece ABD’nin amansız rakibi ve doğal düşmanı Rusya Federasyonu’nun başkanı deseydi pek kıymeti olmazdı. Ama ne yazık ki bunların benzerini ifade eden birçok başka yetkin uzman ve akademisyen var.
Bu sebeplerden ötürü Fed ve ABD Doların itibarini ve kıymetini yeniden yükseltmek adına bu işi çok sıkı tutmak zorunda. Amerikan halkı belki ekonomik acı çekecek bir süre ama Doların rezerv para olmaktan çıkması veya alternatiflerinin olması hiç iyi bir şey değil Amerikan ekonomisi için.