Sevgi karşılıklı olur. Seversen sevilirsin. Sevdiğini göstermezsen sevgi gösterisi alamazsın. Her şeyin bir nişanesi vardır. Yani olmazsa olmazları vardır. Böyle olduğu gibi insan sevdiği bir kişiye sevdiğini göstermesi gerekir. Kuru kuruya “seni seviyorum” demekle birini sevmiş olamayız. Hareketlerimizle yaptıklarımızla bunu göstermek durumdayız yoksa kabul edilmez ve anlaşılmaz olur. Televizyon karşısında oturup elimizde bir gazete varken, başımızı kaldırmadan gözümüzü gazeten ayırmadan eşimize “seni seviyorum” demeyi, sevgi nişanesi olarak mı görüyoruz?
Seven kişi, alaka gösterir. Seven kişi, sevdiğinin isteklerini yerine getirir. Seven kişi, sevdiğini kırmaktan kaçınır.
Seven sevdiğine itaat eder
Şimdi bize sorsalar, „Allah'ı seviyor musun”? belki de bu soruya sinirleniriz. Vereceğimiz cevap mutlaka „evet“ olacaktır.
Evliyaların büyüklerinden olan Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri, sevginin en büyük alametini şöyle açıklamıştır: „Seven, sevdiğine itaat eder!” İşte, muhabbetullahın yegâne ölçüsü O’nun yolunda itaat etmektir. Ne kadar Allah’ı sevdiğimizi görmek istiyorsak ona ne kadar itaat ettiğimize bakmakla anlarız.
Bizler, nasıl bir insanı sevdiğimizi göstermek için elimizden geleni yapıyorsak, Allah’ı (c.c.) sevdiğimizi de bir şekilde göstermemiz gerekmektedir.
Allah’ı (c.c.) sevdiğimizi nasıl gösterebiliriz?
Bu sualin cevabını bize Cenabı Allah Kuran-ı Kerimde şöyle veriyor: “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizleri sevsin ve suçlarınızı bağışlasın; Allah, daima bağışlayan ve esirgeyendir.” (Al-i İmran; 31)
Demek ki, Allah’ı (c.c.) seviyorsak Peygamber efendimize (sav) uymamız bekleniyor. Onun sünnetine, onun emirlerine, yap dediği şeyleri yapmakla, yapma dediği şeylerden uzak durmakla, Allah’a (c.c.) olan sevgimizi gösterebiliriz. Nitekim Peygamber efendimizin emirleri Allah’ın emirleridir. Resulullah efendimizin (sav) sünneti üzere yaşamak, Kuran’a göre yaşamak demektir. İmam-ı Rabbani, Resulullah’a (sav) uymak nasıl olduğunu şöyle açıklamaktadır: “Muhammed aleyhisselama uymak demek, İslamiyet’in emir ve yasaklarına uymak demektir.”
Kalp temizliği
Ayeti kerimedeki önemli bir vurgu ise “…bana uyun ki Allah da sizleri sevsin ve suçlarınızı bağışlasın…” dır. Allah'ın da kulunu sevmesi ve günahlarını bağışlaması yine kulun, Resule uyma şartına bağlanmış.
“Benim kalbim temiz” veya“Allah temiz kalbe bakar” gibi kendini avutup amelden uzak yaşayanlar hata yapıyorlar. Çünkü insan gerçekten iyi kalpli olsa, o iyi kalbi ile zaten ameller işler. Kuran'a göre kalbi temiz olan insan, Allah'a iman eden, Allah'ın emir ve yasaklarına harfiyen uyan, O'na teslim olmuş insandır. İslam'a göre, bundan farklı bir "kalp temizliği" söz konusu değildir. Böylelikle "Benim kalbim temiz, dine uymasam da olur", yanılgısını öne sürenler, Allah'ı ve müminleri aldattıklarını sanabilirler, oysa yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar. Allah (c.c.) insanin sadece kalbine bakmaz. O kalp ile işlenen amellere bakar. Kalpteki iyi niyet ile yani ihlâs ile yapılan amellere bakar.
“Şüphesiz Allah (c.c.), sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz. Ancak amellerinize ve kalplerinize bakar.”(Müslim, İbn Mâce )
Arif AĞIRBAŞ
https://twitter.com/Arif_Agirbas