Altı yıl sonra aynı ikili yine Fenerbahçe Kulübü kongre üyelerinin karşısına başkan adayı olarak çıkıyor. Çok çekişmeli, muhtemelen gergin ve aradaki oy farkının çok az olacağını tahmin ettiğim bu seçimlere girecek olan iki adayı beraberce analiz edelim.
Aziz Yıldırım’ın 20, Ali Koç’un 6 sene Fenerbahçe kulüp başkanlığı tecrübeleri var. Kulübü biliyorlar, maddi yapıyı biliyorlar, çalışanları ve çalışma sistemini biliyorlar, hakemleri biliyorlar, Federasyonu biliyorlar, vesaire. Yani ikisi de oldukça tecrübeli.
Her ne kadar iki aday da henüz vaatlerini teker teker ve bir bütün halinde açıklamasa da şu ana dek yaptıkları basın toplantılarında bunların önemlilerini satır aralarında kamuoyu ile paylaştılar.
Aziz Yıldırım’ın en birinci vaadi Süper Lig şampiyonluğu kazanmak ve 10 yıllık hasrete son vermek. Yeni neslin başarısızlıklardan dolayı Fenerbahçeli olmak istememesi eğilimini tersine çevirmek istiyor. İkinci vaadi ise Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadının seyirci kapasitesini arttırmak. Hatırlanacağı üzere bir önceki stadyum yenileme ve kapasite arttırma projesini de Aziz Yıldırım ve ekibi gerçekleştirmişti.
Ali Koç’un en önemli vaadi ise Fenerbahçe’yi şampiyon yaptırmayan müesses nizamı yıkmak ve Süperlig şampiyonu yapmak. Son altı yıl içerisinde futboldaki sportif başarısızlığı başarılı bir iletişim taktiğiyle “Ben varken Fenerbahçe’yi şampiyon yapmazlar” söylemini kullanarak kendisinden soyutlamaya çalışıyor. Şampiyon yaptırmayan özneyi muğlak bıraktığı için taraftar istediğini koyabilir buraya: “Federasyon, Hakemler, Hükümet, Galatasaray, vs”.
Her iki adayın ortak vaadi ise Jose Mourinho! Kendisine ve yardımcılarına verilecek ücretler ve devlete ödenecek vergiler ile beraber yılda yaklaşık 20 milyon Euro maliyeti olacağı ifade edilen bu paraları kendi ceplerinden ödeyeceklermiş gibi bir hava esiyor.
Ali Bey’in kulübe sponsorluk gibi yöntemlerle çok büyük paralar verdiğini ve kulübün bu sayede döndüğünü herkes biliyor. Altı sene önce devraldığı kulüp borçlarını Euro bazında yarıya indirmesi bunun en iyi ispatı. Aziz Bey de geçmişte olduğu gibi yeniden gelirse hem kendi hem de yönetim kurulundaki arkadaşlarının ceplerini seferber edeceğini tahmin edebiliyoruz.
Aslında lise yıllarımdan beri benim de bir gün Fenerbahçe Kulüp Başkanı olma hayalim vardı. O yüzden devamlı kafamda kulübü nasıl daha iyi yönetirim, neleri yaparım, neleri yapmam, kimleri transfer ederim, hangi hocayı getiririm gibi projeler üretir dururdum. Lakin son 3-5 senedir bu hayalimi rafa kaldırdım. Çünkü Fenerbahçe Kulübüne başkan olmam halinde benim tahminlerime göre senede en az 20-30 milyon Euro cebimden para koymam ve hatta bunları hibe etmem lazım. Benim ise böyle bir servetim yok!
Bir Fenerbahçe Kongre Üyesi olarak iki kuvvetli adayın yarışacağı bu seçimlerden kulübün karlı çıkmasını istiyorum. Ali Bey de Aziz Bey de çok donanımlı, çok tecrübeli, ve en önemlisi Fenerbahçe gibi bir dünya markası bir kulüpte başkanlık yapacak kapasite ve liyakate sahip adaylar. En iyisi kazansın!