Akıllı insan,ahiretini düşünendir!!!
Dört yıl boyunca Avrupa'ya vize almak için uğraştık. Yedi defa ret almamıza rağmen yılmadık. Çareler aradık. Hiç bir hukuki engel olmamasına rağmen, ön yargıları sebebiyle vize vermediler. Sonunda Rabbim bir kapı araladı, engeli aştık. Bir yıldır Avrupa'daki dostlarla çok güzel programlar yaptık. Allah nasip ederse bundan sonra çok daha fazla görüşeceğiz.
Avrupa'daki kardeşlerimizin başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmemiş. Çok sıkıntılar yaşamışlar. Ama yine de yılmamışlar. Ellerindeki imkanları kullanarak dinlerini ve kültürlerini yaşatmak için kendilerince çözüm üretmişler. Devletimiz oradaki kardeşlerimize ilk dönemde dinlerini yaşamaları için onlara sahip çıkmamış. Gelen teklifleri yıllarca karşılıksız bırakmış. Onlar çözümü kendileri üretmişler. Elhamdülillah hangi ülkeye gittiysem orada bir cami ve kültür merkeziyle karşılaştım. En ücra köylerde bile yaşayan kardeşlerimiz var, oralarda ezanlar okunuyor. Şimdilik ezanlar camilerin içinde okunuyor ama olsun. Bazı ülkelerde Hollanda gibi minarelerden okunmaya başlamış elhamdülillah.
Bir yıl içinde Almanya, Fransa, Avusturya, Belçika, İsviçre, Hollanda, Romanya, Yunanistan'da programlara katıldık. Her programdan sonra namaza başlayan kardeşlerimizin haberleriyle sevindik ve Rabbimize binlerce şükrettik. Bizim elimizle bu kardeşlerimiz yeniden dinlerine sarıldılar. Her programdan sonra yeni davetler başladı. Böyle giderse hafta sonlarını Avrupa'da geçireceğiz.
Vize problemini çözdükten sonra ilk mütevazi programımızı ilginç bir şekilde tanıştığımız, gıptayla seyrettiğimiz, dualarımıza ortak ettiğimiz, hayırda yardımcımız, kendi ifadesiyle "hayatta arta kalan kıpırdayışlarının hakkını vermeye çalışan", doktorların en fazla on yıl yaşar dedikleri, Gülseren Gümüş kardeşimizle, onun kurduğu "Güldeste Derneği"nde yaptık. Ne bereketli başlayışmış, maşallah...
O günden beri bir yıl içinde sayısını unuttum, kaç program oldu. Her geçen gün de artıyor elhamdülillah. En son yine onun organizesiyle yedi programa katıldık Almanya'da. Allah nasip ederse Ramazanın yarısını yine Almanya'da geçireceğiz. Şimdiden organizeler başladı. Gülseren kardeşimin evi ve derneği dergahımız oldu. Onlarca kardeşle tanışma ve sohbet etme imkanımız oldu. Bizim Avrupa'ya açılan kapımız aynı zamanda.
Her programdan sonra namaza başlayan, Rabbimizle arasını düzelten kardeşlerimin haberiyle seviniyor, yorgunluğumuzu gideriyoruz. Genç kardeşlerle kitap okuma programları başlattık. Kur'an'ı anlama ve yaşama programları da katıldı kervana. Pek yakında aile eğitim programlarımız da devreye girecek. Hizmet için genç kardeşlerim birbiriyle yarışıyor elhamdülillah. Onlarca gönüldaşımız, kardeşimiz var...Allah yolunda gönlünü ve evini açıp, hizmette koşturan kardeşlere sahip olmak ne büyük bir nimet...
Bu yazıyı okuyan kardeşim haydi durma. Sen de Allah yolunda neler yapabileceğini düşün. Elindeki imkanları farket. Hesaba çekilmeden nefsini hesaba çek. Asgari ihtiyaçlarından arta kalan zamanı Allah yolunda kullan. Şimdiden yarın için neler gönderdiğine bir bak. Fani dünyanın geçici zevkleri yerine, baki dünyanın ebedi nimetlerine yönel. Sen dünyanın peşinde koşacağına dünya senin peşinde koşsun. Senin elinle bir kardeşinin hidayete ermesi dünya ve içindekilere sahip olmandan daha hayırlı unutma.
Rabbimize kavuştuğumuzda bizimle birlikte olacak sadece amelimiz. Salih amellerimiz bizim cennetimiz olacak. Öyleyse hemen şimdi Rabbimizin rızasını kazanmak için, kamil iman ve salih amel için vira bismillah diyelim...
Kalbi dua ve muhabetle efendim...
Kardeşiniz
Ahmet Bulut