İki dönem Refah Partisi’nden milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Refah Partisi’nde Genel Başkan Yardımcılığı yaptı.
RP-DYP Koalisyon hükümetinde Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü görevlerinde bulundu.
Bir dönem de Fazilet Partisi’nden milletvekili olarak parlâmentoya girdi. Fazilet Partisi’nde genel başkanlığa aday oldu.
Kısa bir süre sonra AK Parti’nin kuruluşunda başarılı ve aktif rol aldı. Ak Parti Kayseri Milletvekili ve Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. 58. Hükümeti kurmakla görevlendirildi.
Türkiye'nin 58. Hükümeti, Başbakan Abdullah Gül tarafından kuruldu. Sonrasında Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.
Tüm baskı ve kumpaslara rağmen Abdullah Gül 28 Ağustos 2007 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turunda 339 oy alarak Türkiye Cumhuriyetinin 11. cumhurbaşkanı seçildi.
1991 yılından 2014 yılına kadar her türlü ayak oyununu, örtülü ve açık darbeleri, kirli planları, şantaj, kumpas ve derin operasyonları gördü. Birçoğunda direk hedef alındı.
Sürekli hedef tahtasında olan yol arkadaşı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da mayınlı arazide yalnız bırakmadı, bırakamazdı. Yol arkadaşlığı boyunca araya girmeye çalışan kara kedileri her defasında hayal kırıklığına uğratarak onurlu bir şekilde 2014’de geldi.
Şimdi ‘Ak Saçlı’ heyetinde ‘Uluslararası’ kritik görevlere hazırlanırken (!), bir başka yol arkadaşı, kadim dostu Ahmet Davutoğlu’nun önünü açıyor. (!) Bir zamanlar kendisinin önüne kurulan tuzakları risk alarak temizleyen Recep Tayyip Erdoğan gibi…
Şimdi derin şebeke bunu engellemek istiyor. Ve bu sonucu daha önce gördükleri için 4 yıldır Ahmet Davutoğlu’nu hemen her fırsatta hedef alıyor.
Kayıt dışı siyaset yapanlar; dinleyerek, kaydederek, dosyalayarak, verileri dolaşıma sokarak başaramadıklarını yeni planlarla elde etmek istiyorlar.
Vazgeçmediler, etkisizleştiler ama direnmeye devam ediyorlar.
Haneleri, siyaseti, hatta devleti şantaj, kumpas ve tuzaklarla gözaltına almaya kalkanlar, son kale Köşkü ve yeni dönemde AK Parti’yi dizayn etmeye çalışıyorlar.
Aldıkları emperyal destekle medya üzerinden operasyon hazırlığı yapıyor, Siyonizmin son 6 yılda yerle bir olan hesaplarını düzeltmek istiyorlar.
Hakikat ve haber, sır ve mahremiyet arasındaki duvarları yıkarak, operasyon yapanlar rahat durmayacaklarının sinyalini tetikçi köşelerden veriyorlar.
Büyük Türkiye idealine odaklanmış liderlerin önüne set kurmak için haçlı ittifakının kapısında dolanıyor, Neo-Conların karargâhlarında cirit atıyorlar.
Ama bir kez daha yenilecekler!
Üç kardeşin arasına giremeyecek, üç dava arkadaşının birlikte alacağı kararın önünde eğilecekler. Çünkü o kararın içerisinde millet olacak. Hiçbir komplo milleti durduramayacak. Hiçbir gizli odak milli iradenin yükselişini engelleyemeyecek. Millet, hiçbir şartta eğilmeyecek, dünyanın her yerinde onurla başı dik gezecek.