Ak Parti’ye Ders Vermek İntihar Etmektir.

Tahsin AKPINAR

Ak Parti’nin bazı kademelerine, öfke sınırlarını zorlayan birtakım kızgınlıklarımın olmadığını söyleyemem. Ama Ak Parti’ye değil... Kızılcık şerbeti içtiğime artık kimsecikler inanmaz oldu ya neyse! Parti içindeki partiyi halktan uzaklaştırıcı bürokratikleşme temayülü ve menbaından kopma emareleri ciğerlerimi yakarken dumanı bacamdan tütüyor!

Eksik ve eksi gördüğüm şeylerin varlığına gönül koyan ve en önemliside bunları davasının iktidarına yakıştıramayan bir % 14’lük kesim var malesef. Bunu dikkate alması gereken mercilerin şapkasını önüne alıp vakit dahada çok geç olmadan etraflıca bir efkarlanmasının vakti geçmek üzere. Bu seçim değilse bile bir dahakine ay bacayı aşmadan!

Ak Parti seçmeni partisine kırgınlıklarla, kırılganlıklarla veya ehveni şer diyerek oy vermek yerine göğsünü gere gere, gürül gürül oy vermek istediğinden hiçbir eksikliği partisine yakıştıramaz. Dertleri derdimdir, hem bilirim, hem anlarım, hemde sızısını ta ciğerimde harman yangınıymışcasına yaşarım. Işte bu yüzdendir ki seçim öncesinde 4 aydır ara verdiğim yazılarıma dönmek ihtiyacı hissettim.

Ha, aklımdaydı ama geç kaldım... Benden önce Hakan Albayrak yazmış Kırım Hanı yüzünden Viyana önlerinde arkadan vurulan ordularımızın aldığı sonucu ve tabi Kırım Hanı ve Kırım Hanlığı’nın uğradığı hazin sonu. Bu yazıyı okumanızı hararetle salık veririm.

Ülkemizde boydan boya köklü devrimlere imza atan ve hayal edilemeyecek büyüklükteki sayısız projeleyi gerçekleştiren bu hareketi Zeus’un deyyuslarına kurban edemezsiniz. Sadece Ak Parti’nin varlığının ve dik duruşunun, yüzlerden yırtıp attığı peçelerin bile hakkını ödeyemez bu millet. Tarih bunu yazacaktır. Hoca ve liberallerinin HDP aşkını etraflıca bir düşünün!

Şimdi, benim ey sevgili halkım...

Üzgünlüğünüzün kırgınlığınızın kavi haklılık gerekçeleri olsa bile İslam dünyasının dirilişinin zarif tohumcuklarını her karışı şehit kanıyla sulanmış şu topraklarımıza ekelemeyi başaran ve şimdi o tohumların yeşermesi ve meyve vermesi için canla başla mücadele eden Ak Parti ve Reis’i yalnız bırakamazsınız. Buna hakkımız yok. Bu olmayan hakkı kullanırsak elimizdeki ipi bir daha yakalayamamazcasına elimizden kaçırabiliriz. Hem, korkarım elimizden kaçırdığımız o ipi boynumuza dolamak isteyen sayısız mihrak ve onların maşalığına soyunmuş sayısız hain var.

AK Parti’ye bu seçimde oy vermeyelim, ders verelim” diyenlerdenseniz ateşle oynadığınızı bilmeniz gerekiyor.  Ümmetin geleceğini yakamazsınız. Sizin hırslarınızdan, gururunuzdan daha önemli şeyler var. Bunun tarihimizdeki en önemli örneği Osmanlı Sadrazamı Merzifonlu Karamustafa Paşa’ya kızıp Viyana’yı muhasara altına almış ümmetin koç yiğitlerini sırtından haçllılara vurdurtan zamanın Kırım Hanı Murad Han’dır.

Kırım Hanı, gavura geçit vermemesi için kendisine yalvaran Hanlık İmamı’na şöyle demişti o zaman: “Bu Osmanlı’nın bize ettiği cevri bilmezsin. Bu düşmanın kovalanması benim için hiçbir şeydir ve bu işin dinimize ihanet olduğunuda bilirim. Ama isterim ki, onlar kaç paralık adam olduklarını görsünler.”

Tatar süvarisini köprü başından çeken Murad Han aslında bütün Tatarları tarih sahnesinden çektiğini elbette bilmiyordu. Sonuç tam bir hüsran oldu. Viyana önlerindeki ihanet öyle pahalıya malolduki koca bir ümmet faturasını hala ödemekte. Tam 328 yıl olduda belimiz doğrulmaz. Koca bir kuzey coğrafyasındaki Müslüman milletler ya öldürüldü, ya sürüldü, ya asimile edildi. En hafifi esir edildi. Merzifonlu Karamustafa Paşa’nın giden kellesi ve Osmanlı’nın aldığı ders ne Kırım Hanı’nın nede İslam dünyasının yarasına merhem olmadı. Ama kangrene sebep oldu!

Ey benim sevgili milletim...

Size Mecnun Tayyip’i meydanda mı koyacaksınız? Assınlar, kessinler, bileklerine zincirler vursunlar diye mi? Peki ona düşman olanların aslında kime düşman olduğunu hepimiz çok iyi bilmiyor muyuz?

Ey yar; Leyli yar...

Arabesk mi istiyoruz, macera mı? Yoksa Kırım Hanı Murad Han gibi yaptığımızın aslında ne olduğunu bilerek davay-ı terk, teslim-i öfke mi ediyoruz?

% 14 ün öfkesi ve “Kırım Hanı Sendromu” hepimizi kırmadan, koç yiğitler kırılmadan, ülkemizin tüten bacalarına baykuşlar tünemeden, onca emek heba olmadan lütfen bir düşünün. Lütfen herkes kızgınlıklarını ve hesaplaşma planlarını 8 Haziran sabahına kadar ertelesin.

Şımarık belediye başkanlarına ve onların ruhsuz bürokratlarına olan kızgınlığınız uçurumdan atlamanıza meşruiyet kazandırmaz. Meşrutiyet rejiminde pireye kızıp yorgan yakılmaz. Parti içi mücadele yolları var. Taban demokrasisi var...

Durun kalabalıklar bu sokak çıkmaz sokak,

Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak... (N.F.K)

Sultan Abdulhamit Han’ı devirenler, 15 yıl sonra bu ülkenin elindeki en büyük koz olan Hilafetin kaldırılması, ezan ve camiler dahil bütün dini sembollerin yok edilmesinin hesabıyla yüzleşirken şayet dipsiz kuyuya benzeyen savaşlarda ölmedilerse bile İtithatçı artıkları tarafından idam ediliyorlardı. Doktor Rıza Nur, Rıza Tevfik Bölükbaşı, Mehmet Akif, Said Nursi ve daha niceleri ise pişmanlıklarıyla “Sultan Abdulhamit’in Ruhaniyetinden İstimdat” diliyorlardı.

Sultan’a sövüp onun dikdatör olduğunu haykıranlardan Şair Eşref’in şuracığa yazmaktan haya duyduğum dörtlüğünü bizlerde yazmak zorunda kalmayalım derim. Dinle beni ey halkım: Yorganı yakmadığınızdan emin misiniz.

Ha, şundan emin olun bu hareket akim kalmaz. Bu tekerlek bu tümsekte kalmaz. Bu davanın neferleri kendilerini sigaya çekerek nerde yanlış yaptıklarını mutlaka tespit eder ve o tümseği mutlaka aşar. Ama bizler bu hareketin yoluna kazılan kuyulara atlamakla Yusuf(!) olmayız. Tarih bizi affetmez. Herkes elini vicdanına koysun ve Hint Okonusu’nda filikalarda köpek balıklarına yem olma sırasını bekleyen din kardeşlerini düşünsün. Filistin, Suriye, Keşmir, Afganistan, Doğu Türkistan, Bosna ve tabi ki Mısır ve onun demokratik yollarla seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi.

Neden..!

Bütün uluslararası şer odakları Tayyip Erdoğana Karşı; Neden..?

E mail:   akpinartahsin@hotmail.com

Twitter: @akpinartahsin

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.