ÇOK takdir ettiğim Sevda Türküsev hanımefendinin (sevdaturkusev.com) "Ar Damarları Patlamış mı? Yoksa alınmış mı?" başlıklı yazısından birkaç cümle:
"Evli erkekler bekarım diye kız peşinde koşarlar...
Kelli felli iş adamları internete çıplak resimlerini koyup kendilerini tatmin ederler...
Kadınlar internette kendilerini pazarlar...
Tatile gitmek artık birilerini bulmak için bir fırsat olarak değerlendiriliyor...
Yaşlı başlı adamların yanında 18'lik kızlar...
Veya tam tersi yaşlı başlı kadınların yanında gencecik erkekler...
Artık fuhuş bedava ve bedava olduğu için namus kirletmiyor galiba? Parayla yapanlar o....., bedava yapanlara aile kızı..."
Devamlı okuyucularım hatırlayacaklardır, bundan bir sene kadar önce Sevda hanımın "Fuhuş Sahilleri" başlıklı çok önemli yazısından bahs etmiş, okunmasını tavsiye etmiştim.
Aşağıda sıralayacağım konular, inkarı mümkün olmayan gerçeklerdir:
1. Bina çoğaldıkça zina da çoğalmaktadır.
2. Cinsel günahlarda ve azgınlıklarda korkunç ve dehşet verici patlama vardır.
3. Milyonlarca vatandaş seks manyağı olmuştur. (Olmayanları tenzih ederim.)
4. Toplumun temeli olan aile kurumu dinamitlenmektedir.
5. Cinsel ahlaksızlık o kadar artmıştır ki, çocukların bir kısmı artık bir veya iki yaş erken bülûğa ermekte, bu da onların kavruk kalmasına sebebiyet vermektedir.
6. Devlet, TCantetli resmi o.....luk vesikalarıyla serbest ve resmî fuhuş yapılmasına izin vermekte; bu fuhuştan KDV ve gelir vergisi alınarak bütçeye katılmaktadır.
7. İnternette karı pazarlayan siteler serbestçe faaliyet göstermektedir.
8. Büyük medya, yığınların şehvetlerini kışkırtıcı çirkin resimler ve haberler basıp yaymaktadır.
9. Zaman zaman duyuyoruz: Bazı liselerde çocuklarla seks sohbetleri yapılmakta ve okul kapısında prezervatif dağıtılmaktadır.
10. Turistlerin rağbet ettikleri bölgelerde seks serbestliği ve çılgınlıkları almış yürümüştür.
Türkiye'nin modern bir Sodom ve Gomore, asrî bir Babil haline geldiğini söylersek mübalağa etmiş olmayız.
İslâmcı kesim ve Siyasal İslâm, İslâm ahlakının kabul etmediği bu seks azgınlıklarına karşı herhangi bir reaksiyon göstermemektedir.
Doktorlar hastalarının veya müşterilerinin sırlarını saklarlar, dışarıya söylemezler. Bu sırlar yine saklanmak, isim ve kimlik verilmemek şartıyla jinekolog ve psikiyatr doktorlarla ilmî anketler yapılmasını teklif ediyorum. Dr. Kinsey'in raporu gibi bir rapor hazırlanacak olursa Türkiye'nin ahlak bakımından ne kadar çökmüş olduğu dehşetle görülecektir.
Azgınlık, edepsizlik, ahlaksızlık, görgüsüzlük, Sevda hanımın dediği gibi ar damarı çatlamışlık o raddeye varmıştır ki, bir otobüste veya tramvayda gencecik bir kızla bir delikanlı hiç utanmadan, arlanmadan herkesin içinde öpüşmekte, birbirlerini mıncıklamakta, birbirlerinin kucağına oturmaktadır.
İslâmiyet insanların gizli, kapalı ayıplarının ve günahlarının araştırılmasını (tecessüsü) yasak ve haram kılmıştır. Lakin zamanımızda ayıplar ve günahlar gizli ve kapalı değildir, son derece küstahça ve umursamazca açıkta sergilenmektedir.
Zenginlik arttıkça ahlaksızlık da artıyor.
Okur-yazar arttıkça edepsizlik de artıyor.
Bunun sonu iyi olmaz. Sodom ve Gomore, Roma ve Bizans gibi batış ve yıkılış olur.
Sevda hanımın sitesinin adresini yazımın başında verdim. Sık arananlar listesine koymanızı ve takip etmenizi tavsiye ediyorum.
Onun Fuhuş Sahilleri başlıklı yazısını henüz okumadıysanız internetten indirip lütfen okuyunuz.
Ey bu ülkede çoğunluğu oluşturan Müslümanlar!.. Kötülükleri, fenalıkları, çirkinlikleri, fuhşiyatı (azgınlıkları), ahlaksızlıkları, genelleşen o..... luğu engellemek için yasal sınırlar içinde çalışmaz, vazifenizi yapmazsanız, büyük musibet ve bela geldiği zaman siz de enkaz altında kalacaksınız, bunu hiç aklınızdan çıkartmayınız.
* (İkinci yazı)
Âhireti Unuttuk mu?
MÜSLÜMANLIĞIN temel inançlarından biri de ahirettir. İnsan ölümle yok olmaz, berzah hayatına intikal eder. Zamanı gelince Kıyamet kopar, insanların bedenleri tekrar yaratılır, ruhlar bedenlerine konur ve onlardan hesap sorulur. Mü'minler Cennete konulur, Allah'a ortak koşanlar, Allah'ın Nebilerini ve Resullerini inkar ve tekzip eden kafirler Cehenneme atılır. Günahı çok olan mü'minler bir müddet Cehennemde ceza çektikten sonra imanları dolayısıyla Cennete konulur. Bu dünya bir imtihan yeridir. Zerre kadar iyilik yapan kat kat mükafat alır, zerre kadar kötülük yapan (Şayet Allah onu affetmezse veya hak sahibi hakkını helal etmezse) cezasını görür. Sâlih mü'minlerin yeri Cennettir. Cennet ve Cehennem ebedîdir.
Dinimiz bize ahiretle ilgili şu bilgileri vermektedir:
1. Dünya için dünyada kalacağın kadar çalış.
2. Ahiret için orada kalacağın kadar çalış.
3. Ahireti, ölümü, İlahî Mahkemeyi, orada hesap vereceğini Cenneti, Cehennemi hiç unutma.
4. Dünyaya aldanma. Dünya kahpedir. Dünya fânidir.
5. Âkıllı mü'min ahirete yöneliktir.
6. Her insanın yanında iki melek vardır. Biri iyiliklerini, biri kötülüklerini yazar.
7. İyiliklere kabirde ferahlık ve nur vardır. Kötülere kabir azabı vardır.
8. İnsan ölünce amel defteri kapanır. Ölümünden sonra devam eden iyilikleri varsa onlar sadaka-i cariye olarak yazılır. İyi ve salih evlatları... Cami, faydalı kitap, hayır müessesesi, vakıf gibi iyi şeyler bırakmışsa onlar hizmet ettikçe yine sevap yazılır... Yaptıkları kötülükler ölümünden sonra devam eden kötü kişilerin amel defterlerine kötülük yazılır, ahiretteki azapları artar da artar.
9. İnsan için en önemli şey ömrünün ölümüne iman ile bitişmesidir. Buna hüsn-i hâtime denir.
10. Dünya mutlulukları gelip geçicidir. Önemli olan ahiretteki ebedî mutluluktur.
11. Müslümanlardaki ahiret inancı donuklaşırsa, mü'minler hep dünyaya yönelik olursa Ümmet için de büyük fitne fesat, kirlilik ve kokuşma oluşur.
Ahirete hakkıyla inanan Müslüman şunları yapmaz:
• Haram yemez...
• Yalan söylemez...
• İnsanları aldatmaz.
• Emanetlere hıyanet etmez..
• Gıybet etmez.
• Paraya, mala, servete tapmaz.
• Rüşvet almaz ve vermez.
• Azgınlıklardan uzak durur.
• Lükse, israfa, sefahate yönelmez.
Bugün İslâmî kesimde bazı insanlar haram yiyor, kara servet sahibi oluyor, ihalelere fesat karıştırıyor, haram komisyonlar alıyor, Şeriata aykırı bir sürü bozukluk yapıyor. Bunlarda kuvvetli bir ahiret inancı olsaydı böyle yapmazlardı.
Bazı kötüler, Türkiye darülharb'tir de biz bu günahları onun için fütursuzca işliyoruz diyorlar. Onlar büyük bir yanılgı içindedir. Bir yerin darülharp olması orada bütün kötülüklerin, yasakların, haramların işlenmesi için meşru bir sebeb teşkil etmez.
Müslüman herhâl ü kârda doğru ve dürüsttür, emîndir, iffetlidir, namusludur, şereflidir.Türkiye darülharbtir o halde her haltı yeriz... Kimse böyle düşünmeye kalkmasın.
Türkiye'nin darülharb olmadığını, darülfetret olduğunu iddia edenler de vardır. Üç halde de (Darülislâm, darülharb, darülfetret) Müslüman doğru ve dürüst olacaktır, Müslüman haram yemeyecektir, Müslüman emîn olacaktır.
Müslümanın asıl fazileti, düşmanlarının (kafirlerin ve münafıkların) tasdik ve teslim ettiği üstünlükleridir.
Ahirete olan inancımızı güçlendirelim... Darülharpte her halt yenilir gibi şeytanî kuruntulara düşmeyelim... Doğruluktan ve dürüstlükten şaşmayalım...
Bizi Cehenneme düşürecek kötü inançlardan, kötü düşüncelerden, kötü amellerden uzak duralım.
Evlerimize, bürolarımıza "ÂHİRETİ UNUTMA" diye levhalar asalım.
Ahireti unutup da azmayalım, kudurmayalım, Cehenneme aday olmayalım.