Amerika’daki Ahıskalı kardeşleri çok seviyorum, sağolsunlar onlardan da aynı sıcaklığı hissediyorum. Onlardan dinlediğim önemli bir anektod çok önemli.
Rusya’dan göçen bu toplum 200 yıldır moskof zulmü altında çok acı günler geçirmis. Sırf Türk ve müslüman oldukları için çekmedikleri eza ve cefa kalmamıs. 1944’den beri oradan oraya sürülmüşler, devamlı ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüşler.
Özbekistan’da mukim olanları, KGB’nin çıkardığı bir fitneyle bu ikinci yurtlarından da olmuşlar, Türkiye’ye yakın olmak için Karadeniz kıyılarına sığınmışlar. SSCB dağıldığı için ne pasaportları var, ne de kimlikleri. Başlarında devamlı Rus yumruğu. Tamamen bir sığıntı durumuna düşmüşler ve hayat çekilmez hale gelmis.
Ancak gün gelmiş, Türk şirketleri Rusya’ya açılmış. Bu şirketler Ahıska’li kardeşleri tercüman ve personel olarak ise almışlar. Ahıskalı kardeşler altında ezildikleri zalime patron ve müdür olmuşlar.
Aynı şekilde, Amerika’ya gelecek küçük ve büyük Türk şirketleri, Amerika’da tutunma mücadelesi veren genç toplumumuza hayat suyu olacak.
Bunun icin iş adamlari dernekleri var. Bu kurumlar kaynaklarının karşılığında sonuç göstermeliler. ATCOM bunun bilincinde olarak, bazı gelişmeleri kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duymaktadır.
Türkiye’de bir çok şirket, kurum ve vilayetin temsilciliğini alan ATCOM, Amerika’da da üyelerine önemli iş fırsatları sunmaktadır. Kendi aralarında alış verişleri artarken, beraber olmaktan kaynaklalan tasarruflar elde etmekte, çevre ve bilgilerini geliştirmekte, Türkiye’den gelen iş adamlarıyla ortaklıklar kurmaktadırlar.
Bunun en son ve basit bir örneğini daha yakında yaşadık. İstanbul’dayken Almanya’dan referansla bize ulaşan bir galerici iş adamı, Amerika’da ATCOM tarafından ağırlandı. İşte izlenimleri:
“Selamlar İhsan Bey,
Nasılsınız? İnşallah iyisinizdir.
Beni emanet ettiğiniz abiler beni kendi ailem gibi karşıladı. Çok memnun kaldım, özellikle Hacı Köse kardeşimiz benimle ilgilendi ve bana evini açtı. Allah ondan razı olsun, Rabbim de sizlere cennette en güzel evleri açsın.
Sizin tavsiye ettiğiniz gibi, Hürriyet Arslan Beyle görüstürüldüm ve onu da çok sevdim, gerçekten samimi arkadaşlar. Hatta ona o kadar güvendim ki, satın almış olduğumuz arabalardan birini ona bıraktım ve kendisi ufak bir deri tamirinden sonra arabayı bize yollayacak. Bundan sonra birlikte belirli alış verişler yapmaya çalışacağız, inşallah hayırlara vesile olur.
Muhasebeci Serhat Akbal Bey de bizimle ilgilendi ve bize Cherry Hill´de bir şirket kurduk. İlerde daha bağımsız ticaret yapmamız için bize çok yardımcı oldu. Bunun alt yapısını hazırlamaya başladık ve bundan sonra bizim Amerika’daki muhasebe işlerimizi takip edecek.
İhsan bey, sizlere ne kadar teşsekür etsem azdır, Allah sizlerden razı olsun. Almanya’da sizin de bir eviniz var, ne zaman gelirseniz kapım açık. Sizin için yapabileceğim herhangi birşey varsa memnun olurum.
Dua ve saygılarımla.”