'Ağar' Roman

xxx444

Mehmet Ağar “Devletim isterse konuşurum” demiş… Ağar, bunca zamandır konuşmadı.

Susurluk Mekanizması'nın örtbas edildiği süreçte o da sustu.

“-Her şeyi devletin bilgisinde yaptım. Benim amirlerim var” diyerek “Konuşursam çokları yanar” demeye getirdi.

Bu tavrı, Ağar'ın “zırhı” gibiydi.

*

Artık köprülerin altından çok sular akmış durumda:

Ergenekon'un üzerine gidiliyor.

Bu uzunca bir yol ama “öğretici” olacak; tabiatıyla Susurluk Zinciri'ne uzanacak, daha da eskilere gidecek.

Hal böyleyken…

Mehmet Ağar konuşsa da konuşmasa da

Ergenekon-Susurluk kapsamındaki karanlık bağlantıların aydınlatılması kaçınılmaz bir süreçtir.

Ergenekon'un iddianamesi bile şimdiden birçok kilidi açtı…

Bakınız, Ergenekon Davası'na dahil olmadığı halde Susurluk Davası'nda yargılanmış eski özel harekatçı Ayhan Çarkın ekrana çıktı, müthiş itiraflarda bulundu.

Sadece Çarkın'ın itirafları dahi, Susurluk “kazası”nın perde arkası hakkında fikir vermeye yetti.

Çarkın konuşmuşken, Ağar susacak mı?

Ağar, Susurluk'un derin izlerine dair birtakım itiraflarda bulunmasa da, hadiseler zaten peyderpey gün ışığına çıkacak.

Çünkü? Keser döndü sap döndü; gün geldi hesap döndü.

Ankara'da artık darbeci Ergenekon yapılanmasının üzerine giden “kararlı bir irade” var; sözünü ettiğim “devlet kurumlarının ortak iradesi”dir.

*

Ağar'ın “Her şeyi devletimin bilgisi dahilinde yaptım” cümlesindeki “devlet” ise “Kaybeden Statüko”dur.

Bu satırların yazarının “Gizli Devlet” yapılanması diye andığı yapıdır.

Türkiye'deki Gladyo, Susurluk veya Ergenekon zinciri bu “ana mekanizma”nın eseriydi.

Ergenekon'un üzerine gidilebilmesinin temel sebebi, söz konusu “gizli yapı”nın tasfiye edilmiş olmasındandır.

*

Mehmet Ağar'ın -Susurluk Davası kapsamında Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına 11 Kasım'da başlanacak.

Uğur Mumcu suikasta kurban gittiğinde, Ağar “Emniyet Genel Müdürü”ydü.

Kendisiyle -çok yakından- irtibatlı isimlerin yer aldığı Mercedes, Susurluk'ta kamyona çarptığında ise Ağar “İçişleri Bakanı” idi.

“Kaza” haberi duyulduğunda Mehmet Ağar ne demişti:

“-Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı'yı yakalamış teslim etmeye götürüyordu!”

Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemde, -Mehmet Özbay adına düzenlenen ruhsatı onaylayıp Çatlı'ya “Emniyet Genel Müdürlüğü uzmanı” payesini kazandıran da Ağar'dı.

Bakalım, “Ağar Roman” filmi vizyona girecek mi?