Bir arkadaşım aradı, “Somali’ye yardımımı Deniz Feneri Derneği vasıtasıyla göndereceğim. Deniz Feneri’nin haksızlığa uğradığını düşünüyorum. Getirdikleri haberlere itibar edilmemesi gereken kişi ve çevrelerin yazdıklarına, söylediklerine bu kadar kolay inanılmasını kabul edemiyorum. Böyle bir zamanda Deniz Feneri’nin yanında olmamız gerekiyor” dedi.
“Hayırlı olsun. Allah razı olsun” dedim.
…
Mübarek Ramazan-ı şerife bu yıl da kavuşmak nasip oldu şükürler olsun. Komşuyu, akrabayı, arkadaşı en çok düşünmemiz, arayıp sormamız gereken bir rahmet iklimine adım attık.
Bu Ramazan en çok Afrika’yı, Somali’de yaşanan insanlık ayıbını konuşacağız. Konuşmakla kalmaz, hatırı sayılır yardımlar ulaştırırız umarım.
Birleşmiş Milletler’in, son 60 yılın en kurak dönemi yaşanıyor, açlıktan ölümler aşladı!” diye uyardığı Somali bütün dünyanın gündeminde ama en çok da Türkiye’nin ilgi alanında.
Zira Türkiye merkezli çok sayıda yardım kuruluşu artık dünyanın neresinde bir felaket meydana gelse, teyakkuza geçiyor, yardım kampanyaları düzenliyor. Şükür ki Türkiye yardım konusunda dünyada benzerine rastlanmayacak kadar duyarlı bir ülke.
TİKA, Diyanet İşleri Başkanlığı, Deniz Feneri Derneği, Kızılay, İHH ve Kimse Yok mu gibi kuruluşlar Afrika için, özelde de Somali için yardım çağrılarını yapmaya başladı.
Açlık sebebiyle Somali’den Etiyopya ve Kenya’ya göçen ve Somali’de direnmeye devam eden 12 milyon insan açlık sebebiyle ölümle karşı karşıya bulunuyor.
Bugün sabah saatlerinden itibaren Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde Sivil Toplum Kuruluşlarımızın önde gelenlerinin temsilcileri ile Somali’ye yardım konusu değerlendirildi.
Ramazan öncesi, “Kaymaklı iftar sofralarına değil, yoksul sofralarına katılın!” hatırlatması en yetkili ağızlardan bütün kamuoyu ile paylaşıldı.
Ramazanı, Somali’yi, Türkiye’nin diğer sıcak gündemlerini konuşurken Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Av. Mehmet Cengiz’den derneğin gönüllü ve bağışçılarına bugün gönderilen mektubu dikkatlerinize sunmak istiyorum:
“Değerli dostlar,
Öncelikle sizin ve tüm Müslümanların ramazanlarını tebrik ediyorum.
“Deniz Feneri İyilik Hareketi”bir ramazan projedir. Bu proje bir ramazan ayında doğmuştur. Önce bir televizyon programı olarak yardımlaşma ve dayanışma teşvik edilmiş, sonrasında kurulan derneğimiz insani yardımın en parlak, en güzel örneklerini ortaya koymuştur.
1998 yılında kurulan Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği izlenebilir, şeffaf ve hesap verilebilir sistemi sayesinde toplumun her kesiminden yoğun ilgi ve destek görmüş, milyonların gönlünde taht kurmuştur.
Derneğimiz yardım alanında örnek bir model oluşturmuş, daha sonra doğan birçok insani yardım kuruluşları için çığır açmıştır.
Bir başka deyişle Fener’imizin ışığından başka fenerler tutuşmuştur.
Deniz Feneri, her ramazanda doğumunu konuştuğumuz, 13 yıl gibi kısa bir sürede ülkemizin gidilmedik il, ilçe ve köyünü bırakmamış bir iyilik destanın adıdır.
Her ramazanda bu iyilik hareketinin doğuşunu konuşurken bu derneğe destek vermiş milyonlarca bağışçı ve gönüllüyü takdir ve şükranla anıyoruz.
Derneğimiz, bu güne kadar hayırseverlerimizin emanetlerini dünyanın 47 ülkesinde mağdur, mazlum ve felaketzede insanlara titizlikle ulaştırmıştır.
2011 Ramazanının ilk günündeyiz. Ülke genelinde 550 bin aile Deniz Feneri’nin uzatacağı eli ve ulaştıracağı umut ışığını bekliyor.
Son dönemde, ayda ortalama 10 bin ihtiyaç sahibi insanımıza yardım ulaştırdık. Deniz Feneri, ışık vermeye, yol göstermeye, umut olmaya devam ediyor.
Bu ışıkla elektriği, suyu kesilmiş dul kadınlarımız, umudu tükenmiş yetimlerimiz, günlerdir kapılarının çalınmasını bekleyen yaşlılarımız, yalnız olmadıklarını hissetmeye çok muhtaç engellilerimiz hayata tutunuyor, insanlığın ölmediğini görmenin mutluluğunu yaşıyorlar.
Deniz Feneri Derneği olarak 13 yıllık insani yardım faaliyeti dönemini, 3 milyon yoksul insanımıza ulaşmış olmanın mutluluğu ile tamamlamış bulunuyoruz. Bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak elde edilen başarıda, hiç şüphesiz toplumumuzun her kesiminin büyük katkı ve payları vardır.
Alanında Türkiye'de ve dünyada adeta bir insanlık destanı yazan Deniz Feneri, 2007 yılında Almanya’da başlayan bir hukuki süreç nedeniyle tartışılır hale gelmiştir.
2007 yılında Almanya’da derneğimizle benzer ismi taşıyan bir kuruluş hakkında başlatılan ve Türkiye’de halen devam eden hukuki süreç boyunca, “Deniz Deneri” ismi üzerinden medya aracılığıyla yürütülen kampanya, toplumun yardımlaşma ve dayanışma duygularını hedef almış, bu sahada yapılan çalışmalara gölge düşürmüştür.
Kurulduğu 1998 yılından bugüne kadar yoksullukla mücadele dışında hiç bir amacı olmayan ve sadece ihtiyaç sahiplerine hayırseverlerin yardımlarını ulaştırmada köprü vazifesi gören derneğimiz Almanya’daki söz konusu kuruluşla hukuki ve organik bir bağının olmadığını, iki kuruluş arasında sadece yardım ilişkisi bulunduğunu kamuoyu ile her fırsatta paylaşmıştır.
Ankara’da yürütülen ve derneğimizle ilgili olmayan soruşturmanın bir an önce bitmesini temenni ediyoruz.
Deniz Feneri’nin kurduğu sistem sayesinde, tüm nakit hareketleri bankalar üzerinden yapılmakta, ayni yardımlar ise daha lojistiklere girerken barkotlanmak suretiyle izlenebilir hale gelmektedir.
Ne Almanya’da görülen davada, ne de o davanın Türkiye uzantısı olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığının başlattığı soruşturma dosyası içerisinde Türkiye Deniz Feneri Derneği aleyhinde herhangi bir iddia, delil ve isnat mevcut değildir.
Buna rağmen yaptığımız açıklamaları, resmi mercilerin derneğimizle ilgili denetim sonuçlarını dikkate almayıp Deniz Feneri aleyhinde konuşan, yazan ve siyasi kavgalarına derneğimizi malzeme yapmak isteyen kişi ve çevrelerin varlığını ibretle izliyoruz. Onlara karşı sürdürdüğümüz hukuk mücadelemiz devam edecektir.
Bizler bu derneğin emanetini, kendi öz çocuklarımızı, şerefimizi koruduğumuz hassasiyetlerle koruyoruz, korumaya devam edeceğiz.
Deniz Feneri, bütün iyilikseverlerin ve ülkemizin ortak bir değeridir. Bu değerin oluşmasında milyonlarca hayırseverin emeği, katkısı, özverisi ve uykusuz geceleri vardır.
Bu toplumda, hayrın, yardımlaşma ve dayanışmanın ve karşılıklı güvenin devamı adına verdiğimiz mücadelede; kanaat önderlerinin, bilim ve siyaset adamlarının, düşünür ve yazarların, vicdanı körelmemiş medya mensuplarının desteğine her zaman ihtiyacımız vardır.
Bu destek ihtiyacı iyiliğin yaşaması içindir. Hayır kurumları, hastanelerin acil servisleri gibidir. Oralara her birimizin bir gün düşme ihtimali mevcuttur.
Yeni bir ramazan ayına girerken, bireyler, sivil kuruluşlar ve tüm vicdan sahiplerinin el ve güç birliği gerekmektedir. Sadece ülkemizin fakirleri için değil Afrika’da, Somali’de ve dünyamızın dört bir yanında açlık sebebiyle ölümle karşı karşıya kalmış milyonlarca kardeşimiz için de yardım kuruluşlarımızın güçlendirilmesine ve desteklenmesine ihtiyaç vardır.
Yardım kuruluşları siyasi kavgaların dışında tutulmalıdır.
Deniz Feneri’nin ışığına bir gün sizin ya da bir yakınınızın da ihtiyacı olabilir. Bütün şehir uyusa fenerler ayaktadır. Gece karanlığında ya da fırtınalı havalarda ışığa ihtiyacı olan herkese karşılıksız destek vermek ve yol göstermek üzere bu ışık hep yanacaktır.
Bu ışığı güçlendirmek için yıllardan beri yanımızda olan bütün güzel insanlara, dostlarımıza, kardeşlerimize, iyilikseverlere ve gönüllülerimize şükranlarımı sunuyorum.
Bütün halkımızın ramazanlarını tebrik ediyor, bu rahmet mevsiminin bütün hanelere huzur ve bereket getirmesini diliyorum.
Saygılarımla.
Av. Mehmet CENGİZ
Deniz Feneri Derneği
Genel Başkanı”
…
Bütün okurlarımın Ramazan-ı Şerifini tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.