Bir önceki yazımızın sonunda "FİYAT ve ÜCRET nasıl belirlenecek?" dedik. Dedikten sonra da, önce kamu yani "Genel Hizmet" resmî ücretleri ve resmî fiyatları belirliyor, bunu duyuruyor. Kişinin "resmî ücreti" var, malın da "resmî fiyatı" var. Ne var ki bu sadece bilgi bakımındandır, zorunlu değildir. Bunu günümüzdeki "asgari ücret" gibi anlayıp değerlendirebilirsiniz. Taraflar istedikleri ücretle çalışırlar ve istedikleri fiyatlarla satın alırlar. "Adil Ekonomik Düzen"de piyasa tamamen serbesttir.
Resmî ücretler ne işe yarar?
- Kamuda çalışanlar resmî ücretle maaşlarını alırlar.
- Başka türlü anlaşma yoksa resmî ücretle anlaşmış sayılırlar.
- Ortaklar saatlik yaptıkları işlerde payları resmî ücretle belirlemiş olurlar. Farklı anlaşma da geçerlidir.
- Emeklilik işlemleri resmî ücret üzerinden yapılır. "Adil Ekonomik Düzen"de herkes hiçbir ödeme yapmadan emeklidir.
Resmi ücretler nasıl tesbit edilir?
- Resmî ücretler "İLİM"le tesbit edilir. Başlangıç ehliyetliler yılda 5 derece alırlar, temel ehliyetliler 6, orta ehliyetliler 7, lise ehliyetliler 8, yüksek ehliyetliler 9, üstün ehliyetliler yılda 10 derece alırlar.
- Bir işte çalışanlar o işte çalıştıkları gün kadar o işteki meslekî derecelerini geliştirmiş olurlar.
- Yapılan imtihanlara girerler ve meslekî derecelerini artırırlar.
- Çalıştıranların verdiği notlarla da meslekî derecelerini artırırlar.
Resmî fiyatlar ne işe yarar?
- Krediler resmî fiyatlara göre verilir. Rehn değeri resmî değerdir.
- Arz-talep formüllerinde başlangıç fiyatı resmî değerlerle belirtilir.
- Tazminat değerleri resmî fiyatlarla yapılır ve ona göre hesaplanır.
- Artırıp eksiltmede ilk fiyatlar resmî değerin yarısı ile başlar veya iki misli değerle başlar.
Fiyatlar nasıl oluşur?
- Serbest pazarlıkla.
- Stok seviyeleriyle.
- Artırma ve eksiltmeyle; teklif eden artırıp eksiltir.
- Maliyetle.
Elimizde yirmi çeşit mal olsun. On kadar da ortak olsun. Paylar eşit olmayabilir. Bu malları bölüşmek isteyelim.
Bunu nasıl bölüşeceğiz?
Önce bir "ana mal" belirleriz. Bu "ana mal" için "pay belgesi"ni çıkarırız. Diğer malların değerlerini ana malla kıyas ederek tesbit ederiz. Mevcut miktarları ile çarpar ve dağıtılacak malların ana mal cinsinden miktarını buluruz. Sonra pay belgelerini pay sahiplerine payları nisbetinde dağıtırız. İsteyen ana mal alır, isteyen diğer malları alır. Bundan sonra arz-talep formülünü uygularız. Hangi malı almak isteyen çok olursa o malın fiyatını yükseltiriz, hangi malın taliplisi azsa onu düşürürüz. Biz ana mal olarak insanlık için "buğday, demir, altın ve toprak" seçmiş bulunuyoruz.
Bir miras böyle taksim edilir.
Şimdi de köyümüze tüccar geldi. Siparişler verdi. Siparişler listesini verdi ama her mal için ayrı fiyat vermedi. Birlikte bir fiyatla köyün muhtarı olarak anlaştık.
Şimdi de bu işleri yaptırmak istiyoruz.
Kim ne yapsın? Bu sorunu çözmeyi de siz düşünün...
Selam ve dua ile...