Âdem-i Mücteba’ya (s.a.v.)
Nasip olursa Pazar günü Rebîülevel ayının 12’si. İşte o gece insanlığın Efendisi, insanların müctebası (seçilmişi, seçkini), güzel ahlakın tamamlayıcısı, âlemlere rahmet olarak gelen ve bizlere kurtuluş reçetesi sunan, yaşadığı dönemde dostu düşmanı tarafından el-emin olarak adlandırılan Sultanımız, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) dünyaya şeref verdiler.
Eğer dünya O’nun (s.a.v.) öğretilerini akletse, O’nun (s.a.v.) dediklerini yapsa, kurtuluş reçetesini uygulasa daha farklı bir yaşam tarzı olurdu. Ama O (s.a.v.) olmayınca kan oluyor, terörizm oluyor, israf oluyor, ahlaksızlık oluyor, fuhuş oluyor, kapkaç oluyor vs…
Dünya O’na (s.a.v.)ne kadar muhtaç ki..!
İnsanlığın O’na (s.a.v.) ne kadar ihtiyacı var ki..!
Ne diyelim; Rabbim bizi O’nun (s.a.v.) şefaatine erdirsin. O’nla (s.a.v.) gülmeyi ve O’nla (s.a.v.)ağlamayı, O’nla (s.a.v.) dertlenmeyi, O’nla (s.a.v.) neş’elenmeyi, O’nla (s.a.v.) dünyanın zevklerinden tatmayı, O’nla (s.a.v.) tüm güzelliklere ermeyi nasip etsin.
******
Böyle bir mübarek geceyi geçirirken aklıma eski notlarımda kalan bir şiir geldi. Bu şiiri sizinle paylaşayım istedim. Bu şiirde ben O’nu (s.a.v.) aramaya çalıştım. Bakalım siz de bulabilecek misiniz?
Bu vesileyle de dostlarımın, okurlarımın ve tüm mü’minlerin Mevlid Kandilini en kalbi duygularımla tebrik ederim. Bu gecede sizden bu geceye uygun anlamlı dualar beklerim....
******
sen ancak sen
Günler geçiyor ama sensiz;
Gözlerimde tütüyor yıldızların.
Gecem sensiz, yıldızlar sensiz,
Ben sensiz, ufkum sensiz.
Hâyâllerim sessiz, kelimeler sessiz.
Benliğim sen, hücrem sen,
Kalbim sen, ruhum sen.
Işık sensiz daha sönük,
Karanlık sensiz daha karanlık,
Güneş sensiz daha soğuk,
Neş’e senden daha üzüntülü,
Nağmeler sensiz daha ritimsiz.
Sen ancak sen;
Karanlığa ışık, güneşe ışık.
Sen ancak sen;
Neş’eye sevinç, nağmeye sevinç.
sen ancak sen;
Yıldızlara yol, ufka yol.
Sen ancak sen;
Hâyâllere can, kelimelere can.
Sen ancak sen;
Yine de sen...
Cezmi KOÇ
Eleştiri ve önerileriniz için;