31 Mart 2019 Mahalli İdare Seçimlerinde Aday Gösterilmeyen Aday Adaylarımız ve Kağıttepe Belediye Seçimleri Üzerinden Bir Analiz!
Efendim malumunuz, ülkemize mahalli seçimler her beş yılda bir mart ayının son pazar günü yapılıyor. 1980 Darbesinden sonra güya sivillerden teşekkül ettirilen darbenin kudretli generallerinin seçtiği (görülmüştür, uygundur dediği) Danışma Meclisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi yerine kanun hazırlamış, mahşerin 5 atlısının oluruyla bu metinler kanunlaşmıştı.
İşte böyle bir dönemde ülkemizde 1983 yılında Milletvekil seçimleri, 1984 yılı 25 Mart Pazar günü de mahalli idareler (belediye, il genel meclisi ve muhtarlık) seçimleri yapılmıştı. İşte o gün bugün her beş yılda mart ayının son haftasında belediye seçimleri yapılır. Neyse bu kadar geriye malumat yeter daha fazla gitmeye gerek yok sanırım.
Gelelim güncel ve acil konumuza. Malumunuz önceki zamanlarda olduğu gibi 31 Mart 2019 günü yapılacak Belediye Başkanlığı seçimleri de hem partiler hem de aday adayları için bir ikbal meselesine dönüştü. Seçim katılan 13 siyasi parti açısından olaya bakacak olursak; tüm belde, ilçe, il ve büyükşehir belediye başkanlıklarına en azından bir kısım aday adayları dünya görüşleri ya da bir kısmı için de seçebileceklerine kanaat getirdikleri yerlerdeki siyasi partilerin teşkilatını adeta “tekke” edindiler. Bilindiği üzere tekkeyi bekleyen çorbayı içecekti.
Tabi tekke beklemek çorba içmek için yeterli olsa da tekkeyi beklemek gönülde yatan belediye başkanlığına adaylığı garanti etmek için yeter şart olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Aslında bu bilinen bir yol idi. Lakin çıkmadık candan ümit kesilmez misali geçen seçimlerde bekledik olmadı, bu seçimde bekleyelim kısmet vaziyetinde beklemelere yeniden başlandı.
Öte yandan, adaylarını netleştiren partilerin, aday gösterilmeyenlerin bazıları kırgınlıklarını içlerinde tutarken bir bölümünün de benden daha iyi aday bulamayacaklar iken başkası niçin tercih edildi sorusuna kendilerince verilen cevaplar olarak anlaşılabilecek konuşmalar ve yazıların efkar-ı umumiyede görücüye çıktığı da biliyoruz.
Tabi işin aday adayları içerisinden aday seçen heyet açısından vaziyeti nasıl. Bu şimdilik bir muamma. Lakin kimi arkadaşların aday gösterilmesini bekledikleri kişi yerine başkasının aday gösterilmesine aşırı tepki verdikleri de gözlenmekte. O’nun vukuatı klasör doldurur. Nasıl olur da aday gösterilmiş anlayabilmiş değilim diyenleri bir hayli fazla. Acaba durum gerçekten böyle mi ya da bizim olmasını istediğimiz aday aday adayının da bilmediğimiz (en azından cemaziyel evvelinde) klasör dolusu vukuatı mı var?
İşin bir başka boyutu da benim gibi işin kenarında bile olmadığı halde çorbada bizim de tuzumuz olsun kabilinden yorum yapanlar. Tam bi kahvehane kültürü canım yaptığımız. Şurada eğri oturum doğru konuşalım (bu nasıl oluyorsa anlamış değilim ya!) değil mi? Fakat hadi şuracıkta kimse yok iken itiraf edelim. Kenarda durum laf etmek fena da olmuyor yani…