Yine birilerinin darbe dertleri depreşti.
Millet iradesiyle bir yere gelemeyeceklerini anlayan muhteris muhalefetin iyisi kötüsü hepsi, bir taraftan kendi fokur fokur fokurdayan iç gündemlerini savuşturmak, diğer taraftan ülke gündemini abesle meşgul etmek için yemedikleri nane kalmadı.
Geçmişte bütün ümitlerini fetönün tasarladığı adli askeri darbe girişimlerine bağlayan, askeri kalkışmayı Amerikan production bilim kurgu gibi çekirdek çitleyerek televizyondan izleyen, ülkenin makus talihinin yegane tezahürü muhalefetin lideri, Biden’ın tekerlek farkıyla ipi göğüslemesine demokratlardan daha çok sevinmişe benziyor.
Eh naparsın, 15 Temmuzla beraber ülkede darbe yapacak asker kalmayınca şimdi bütün gözler Beyaz Saray’dan ve Pentagon’dan gelecek askeri, siyasi, ekonomik yaptırımlara çevrildi.
Daha milletin kulaklarında Akşener’in miting meydanlarında; “Yurtta sulh, cihanda sulh ilkesini yeniden yorumlayarak başbakan olacağım, 15’inden sonra işler değişecek ben başbakan olacağım.” nidaları çınlamaya devam ederken, partisinin Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, bütçe görüşmeleri sırasında çıktığı kürsüde 'Bütçeyi iktisatlı kullanın, yılın ikinci yarısında biz alacağız, biz devraldığımızda tamtakır kuru bakır bir bütçeyle karşılaşmak istemiyoruz.' sözleri meclis tutanaklarıyla beraber milletin sinesinde sicille-i şeriyye kayıtlarına da geçmiş durumda.
Millet’in %10 özürlü sağ ayağı bu adımları atarken, pabucu yarım sol ayağı boş durur mu hiç. İstanbul dükalığının sesisi, örgütün militaniçesi, yırtık dondan çıkar gibi zırt pırt attığı tivitlerle milletin iradesine ipotek koymaya çalışıyor, demokrasi namına racon kesiyor.
Daha önce bir televizyon kanalında; 'Erken seçimle veya başka bir şekilde gidecekler' diye kehanette bulunan, ama asıl dikkatleri teşkilattaki tacizcileri korumasıyla üzerine çeken bayan başkan, Meclis'ten 316 oyla geçen 2021 bütçesinin kabulünün hemen ardından attığı tivitte; "TBMM’den geçecek olan bir sonraki bütçe halkın bütçesi olacaktır.” buyurmuş. Altına da ‘at fava bekle...’ demiş. Tabi artık Fuat Avni yok, birinin sazanları sürekli tavlaması lazım. Gerçi İstanbul örgütlerinde onu ‘fav’lamak için hazır kıta bekleyen bir tabur teşkilatçı vardır.
“Gölgelikte uyuklayan miskin at,
Arpa dolu torba görür rüyada,
İtibarı sıfırlanmış bir gavat
Yatar kalkar darbe görür rüyada”
A.Karakoç
Biden’ın kazanması siyaset arenasına bir canlılık getirdi şüphesiz. Ortadoğu başta olmak üzere dünya dengelerini alt üst edeceğe benziyor. Tabi bundan en çok etkilenecek ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Asıl tehlike Doğu Akdeniz’den Kuzey Suriye’ye, Kuzey Afrika’dan Karabağ ve Kırım’a kadar dış politika da. Ama bizim ademe mahkum muhalefetimiz tekeden yağ çıkarma derdinde.
Bazen yazılarına atıfta bulunduğum kıymetli dostum Ömür Çelikdönmez 15 Aralıkta yazdığı köşede Biden’ın başkan olamayacağını, Abd’de askeri darbe olacağını, hukuki ve siyasi alt yapının hazır olduğunu, Trump’ın ekibinin buna uzun zamandır medya dahil hazırlık yaptığını yazdı. Ben onun yazılarına hep ihtiyatla yaklaşırım, buna da öyle. Çünkü hep aykırı şeyler yazıyor ve rijit bir dili var. 15 Temmuz hain darbe girişimini 2 ay önce yazdığını (2016 21 Nisan Darbe söylentileri ve MHP Kongresi!) bildiğim için biraz daha temkinli davrandım. Gerçi bu tahmini daha önce dillendirenler de olmuştu, Ekrem Anaç’ın kulakları çınlasın.
Hülasa diyeceğim odur ki, kılavuzu karga olanların akıbeti pek parlak olmadı. Bir bakmışsınız ters bir rüzgâr esmiş, güvendiğiniz dağlara karlar yağmış olabilir.
Her darbeden sonra akla gelen ilk soru, darbenin ardında kim var sorusu olmuştur. Şayet ABD’de bir darbe olursa bunu kim yaptırmış olabilir?
Ne güzel bir soru değil mi?