ABD 20 BİN TIR SİLAHI KUŞ AVLAMAK İÇİN GETİRMİŞ

Lütfi AYHAN

Bu seçimin en çok tartışılan konusu elbette Beka Sorunu meselesi. Bu konu ile ilgili olarak Sayın Erdoğan’la Sayın Bahçeli’yi dinlediğim zaman içim ürperiyor, korkularım artıyor. Sayın Kılıçdaroğlu ve muhalefeti dinleyince ise rahatlıyorum. Cumhur İttifakına göre; “etrafımız da büyük gelişmeler oluyor, Suriye’de yeni sınırlar çizilmek üzere. Orada, adı Kürt olan, lakin Kürtlerle hiçbir ilgisi olmayan, üstelikte gelecekte en başta biz olmak üzere Irak, Suriye, İran ve Arap ülkelerinin başına bela olacak küçük bir Kürt görünümlü İsrail devleti kurulmak üzere.

Büyük devletlerin hemen hepsi şu anda Doğu Akdeniz’de donanmalarını hazır kıta bekletiyorlar. Çünkü bu bölgeden çıkacak doğalgazdan pay almak istiyorlar. Bu da bizi çok yakından ilgilendiriyor. AB ve ABD destekli Mısır, İsrail, Rum ittifakı,  D. Akdeniz’den çıkacak gazı Avrupa’ya bizi baypas ederek götürmek istiyorlar. Bu da Kıbrıs’ı ve bizi çok yakından alakadar ediyor. 15 Temmuz darbe girişimi, ABD nin dolar saldırıları, Avrupa’nın darbeci Mısıra yaklaşması, Suud ve Mısırın akıl almaz bir biçimde İsrail’e yaklaşmaları, Filistin’e ve İslam Dünyasına cephe almaları, mülteci meselesi...”Tüm bunlar Beka Sorunun apaçık delilleri “ diyor Cumhur ittifakı.     

Muhalefet ise; “Türkiye’nin Beka sorunu yok. Erdoğan’la Bahçelinin, Ak Parti ile MHP’nin beka sorunu var” diyor. Keşke dedikleri doğru olsaydı. Keşke Türkiye bir ateş çemberi ile çevrili olmasaydı. Keşke Erdoğan ve Bahçeli bu sözleri sadece yerel seçimleri kazanmak için söylemiş olsalardı. Lakin gerçekler Türkiye’nin, hatta tüm İslam Dünyasının bir beka sorunu ile karşı karşıya olduğunu ayan beyan gösteriyor.

 Muhalefetimize göre,  Türkiye’yi yönetenler sıkıştıklarından, ülkeyi yönetmeyi beceremediklerinden dolayı “beka Sorunu”   mavalını ortaya atıyorlar. Muhalefet; “ Bu masal genellikle geri kalmış ülkelerdeki yöneticilerin, vatandaşları uyutmak için söyledikleri ninnilerden biridir…” diyor.  Doğru mu bu iddialar?  Keşke doğru olsaydı. Keşke muhalefet apaçık bu sorunu yok sayacağına şöyle deseydi:  “Elbette bir beka sorunumuz var. Hem de iktidarın dediğinden daha büyük. Lakin bu meseleyi, sorunun bir parçası olan bu iktidar çözemez. Ancak biz çözeriz”

                  KILIIÇDAROĞLU BİLDİĞİNİZ GİBİ

Sayın Kılıçdaroğlu yine aynı şeyi yapıyor.  Daha önce yaşadığımız önemli meseleler karşısında takındığı aldırmaz, yanıltıcı, küçümseyici tavırlarını bu meselede de sürdürüyor. Hatırlayın 15 Temmuz gecesi ortalık yanarken, insanlar şehit olurken, ülke büyük bir belirsizliğe, iç savaşa sürüklenmek üzere iken, meclis, genelkurmay, emniyet müdürlüğü, köprüler, Cumhurbaşkanlığı binaları bombalanıp başta Ömer Halis Demir olmak üzere 250 ye yakın genç fidan şehit düşerken O, elinde kahve, ayağında terlik, televizyon izliyor ve ; “gelişmeleri takib ediyoruz…” diyordu.

Diyarbakır'da hendek kazanlara ve barikat kuranlara, "Barikatları kuran arkadaşlara diyorum ki lütfen vasiyeti yerine getirin."  Sayın lider STV nin kapanmasına karşı çıkıyor ve Ahmet Hakan'ın "örgütün yayın organı mı olsun, 15 Temmuz darbesini yapan adamların..." şeklindeki itirazı karşısında ise Kılıçdaroğlu, "hayır, hayır efendim. Şimdi bakın, o televizyonlarda sadece örgütün değil, ben o televizyon kanallarında pek çok kişinin haber, program yaptığını biliyorum." ifadelerini kullanıyordu. Tüm bunları yapan bir liderin “BEKA SORUNU YOKTUR” sözü inandırıcı mı?  

                       BEKA SORUNUN DELİLLERİ

Şu anda sınırlarımızdaki ve bölgemizdeki gelişmeler bizi çok yakından ilgilendiriyor. Bölgemizde yaşananlar önümüzdeki 40 50 yılı etkileyecek boyutta önemli hadiselere gebedir. Bunlara sırası ile bakalım:

ABD nin 20 bin tır silahla donattığı PYD bu silahları kime karşı kullanmayı düşünüyor? Elbette başta Türkiye olmak üzere kurulacak PKK/İsrail devletine karşı duracak devletlere.  

Hereksin malumu ki ABD ve Hristiyanlar şunu iyi biliyorlar;  İslam /Arap dünyası ortasında kurdukları İsrail tüm gücüne, tüm acımasızlığına rağmen İslam denizinin ortasında küçük bir ada gibi duruyor. Onu bu yalnızlıktan kurtaracak bir partner devlet gerek. Bu partner devlet Türkiye, İran, Irak, Suriye topraklarından bölünecek topraklar üzerinde kurulacak. ABD (YAHUDİLER)  bölgede kendi emirlerinde İsrail’in emrinde bir PKK devleti kurmanın eşiğindeler bu günlerde. Bu Kanser devletin adı Kürt olacak ama hakimiyet İsrail’in olacak. Tıpkı Suudi Arabistan, tıpkı  BAE olduğu gibi. İşte ABD bu günlerde bu projenin uygulanması için gün sayıyor, fırsat bekliyor. Türkiye’de yaşanacak bir istikrarsızlık ona bu fırsatı verecek

-Doğu Akdeniz’de başta ABD ve Rusya olma üzere tüm güçlü devletlerin savaş gemileri bayrak gösteriyor. Daha öncleri böyle bir durum yoktu bu bölgede. Bu büyük filolar ve içindeki askerler   herhalde piknik yapmıyorlar burada. Bu bölgede keşfedilen doğal gazın peşinde hepsi.

-İsrail Mısır Yunanistan Kıbrıs kıyılarında ortak dogal gaz arıyorlar. Çıkcak doğal gazın Avrupaya ulaşmasında Türkiye baypas edilmek isteniyor. Birbrleri ile ortak paydaları olmayan bu devletleri bir araya getiren saik ne ola ki?

-İranın Irakı elde ettikten sonra Suriyeyi de hemen hemen kontrolü altına alması bizim için bir tehlike değil mi? İran Suudla birlikte yemeni bombalyor. Çoluk çoçuğu aç bırakıyor. Bu durum  bize bir şey anlatmıyor mu?

Mısırda meydana gelen gelişmeler. gencecik çocukların idamları,  hapishanelerdeki zulümler,  Demokrasi Şampiyonu Avrupalıların idamların gölgesinde, darbeci Sisi ile birlikte Kahirede topantı yapmaları sizede bir şeyler anlatmıyor mu?

Basın Hürriyeti, demokrasi, insan hakları, halkın egemenliği… Diye durmadan bağıran, ülkemizdeki teröristleri bu mavallarla korumaya çalışan Avrupa ülkelerine ne oldu ki İdamlar karşı kör,  Cemal KAŞIKCININ ölüm çığlıklarına  sağır, Filistin’de İsrail zulmü ile ölen sivillere karşı a’ma,  Yemen de, Afrika’da açlıktan ölen çocuklara karşı umarsızlar. Parayı ve çıkarı gören Avrupalıların bu münafıklığı bize bir şeyler hatırlatmıyor mu?  

15 Temmuz darbe girişimi ve bu girişime karşı gık demeyen batı,.

 

Doları ve ekonomiyi alenen Türkiye’ye karşı bir silah olarak kullanan ve kullanmaya devam edeceğini söyleyen ABD…

Tüm bunları bir arada düşündüğümüz zaman çok ciddi bir Beka Sorunumuzun olduğu kesin. En büyük Beka Sorunu ise bunları görmeyen veya gördüğü halde sırf siyasi nedenlerle yok sayan veya küçümseyen bir muhalefete sahip olmamız.Sayın Kılıçdaroğlu Tv spikerinin kendisine sorduğu " ....Ama Suriyenin kuzeyinde ABD tarafından ellerine ağır  siahlar verilmiş  verilmiş PYD liler var. Bunlar bizim için beka sorunu değil mi?" şeklindeki soruya, "PYD bize mi saldıracak?" diye cevaplıyor.

        Ben de diyorum ki,"Yok efendim olur mu öyle şey!  ABD o kadar silahı PYD lilere Safari yapmaları için verdi!. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.