28 Şubat dışına Laiklik etiketi vurulmuş, ama içi hurda ile doldurulmuş işe yaramaz bir çuval. Gerekçeleri ıvır zıvır idi.
Darbe ye zemin hazırlamak amacı ile hazırladıkları çuval.
Postmodern darbe çuvalı.
Alladılar, pulladılar şirin gösterdiler.
Hani demişler ya, minareyi çalan kılıfını hazırlar diye. Darbeciler de Türkiye’nin istikbaline gem vurmak, İslami değerleri milletin manevi değerleri olmaktan çıkarmak ve kendi saltanatlarını sürdürmek için darbe çuvalını hazırladılar.
Çuvalın üzerine LAİKLİK damgası vurdular.
Dokunulamasın diye.
Mütedeyyin askerleri, öğretim üyelerini, öğretmenleri ve öğrencileri fişleyerek, onları mesleklerinden ederek işe koyuldular. Kokoreççileri bile fişlediler.
Bahane hazırdı. İç Hizmet Kanunun 35. Maddesini de çuvalın içine sakladılar. Ama dolmuyordu. Başka şeyler yapmaları gerekiyordu.
Kadrolaşma. 12 Eylül’ün akabinde faaliyetlere başladılar. 28 Şubat’a gelinceye kadar kendi kadrolarını oluşturmak için askeri okullara öğrenci alımlarına kadar enine boyuna detayları düşünerek bu milletin has evlatlarını subay ve astsubay yapmadılar. Hasbel kader gözden kaçırdıkları ya da sonradan aslına rücu edenleri de zulüm ve eziyetlerle TSK’dan uzaklaştırdılar. Hem de onca başarılarına rağmen.
Zalimin zulmü, acı ve gözyaşı getirdi.
Pek çok aileyi perişan etti.
1000 yıl sürecek diye naralar attılar.
Asker, sivil, öğrenci, çoluk çocuk demeden fişlediler…fişlediler….
Zulüm çuvala sığmadı. Patladı, YANİ ÇUVALLADI.....
Şimdi kendileri o çuvala girmemek için köşe bucak yapıyorlar.
Anadolu’nun cefakar, vefakar insanı türlü dolaplara, oyunlara rağmen iradesine geri döndü ve oyunu bozdu.
Şimdi 28 Şubat’ın icracıları hesap verecekleri günün yaklaşmasının heyecanındalar.
Ergenekoncular, balyozcular, sarıkızları sevenler, ay ışığını sevenler, sugacılar, eldivenciler bir bir yakayı ele verdiler.
Birbirlerini ele vererek sıraya girdiler.
Şimdi sıra 28 Şubat’ın fişçilerinde.
Onların da fişleri takılıp, ipleri çekilecek. Adalet elbette yerini bulacak.
Bulmazsa adalet olmaz.
Er ya da geç adalet yerini bulmalı.
28 Şubat’çıları adalete havale ediyoruz.
Kimler mi…
Siz onları biliyorsunuz.
Adaleti Savunanlar da iyi biliyor.
Deliller teker teker toplanıyor zaten. Kendileri geliyorlar.
Zulüm çuvala sığmadı. Laik etiketli çuval zulmün basıncından patladı.
Önümüzde Anayasa süreci var.
Ülkemiz insanını prangalara vuran, toplumu sınıflara, kaplara etnik bölümlere ayıran maddeler inşaallah anayasadan teker teker temizlenecek. Yer alamayacak…
Darbenin kaynağı maddeler anayasa metninde olmayacak, cuntacılar kumpas kuramayacak ve istikrarsızlık bitecek.
Haydi Türkiye…! sana engel olanlara engel ol…
Anayasana sahip çık. Görüşlerini bildir.
Beşer (zalimler) zulmeder, kader adalet eder.
Evet, kimse yaptığının yanına kalacağını sanmasın. Çünkü adili mutlak olan Allah, imhal eder, yani mühlet verir; ama asla ihmal etmez. Bir de bakarsınız ki zalim, zulmünün karşılığını beklenmedik bir anda olanca şiddetiyle görmüştür.
Ancak insanlar bu cezanın yaptığı zulmün, haksızlığın karşılığı olduğunu bazen anlayamazlar da zalimin, haksızın yaptığı yanına kaldı sanırlar.(Risale Forum)
Şimdi tam zamanı…
Geç olmadan…
Ahmet TÜRKAN - HABERNAME