Ekonomi penceresinden bakınca; ülkelerin ve dünyanın "ekonomi ve genel dengesi" bozulmuş durumda. Denge bozuk olunca "krizler" kaçınılmaz oluyor, artık "dengesizlik ve krizler" ile iç içe yaşıyoruz. Ancak, bize göre ülkelerin ve dünyanın bu duruma, bu krizlere dayalı dengesiz "zalim dünya düzeni"ne uzun zaman tahammül etmesi mümkün değildir.
Ülkemizde bugünlerde "Bütçe Görüşmeleri" var. Geçmiş dönemlerde parti liderlerinin, özellikle iktidar ve ana muhalefet liderlerinin saatler süren bütçe konuşmaları bir yıllık iktidar-muhalefet hesaplaşması şeklinde geçerdi. Meclis'in en hareketli, heyecanlı ve izlenmeye değer oturumları şüphesiz bütçe görüşmeleri olurdu. Bütçe görüşmeleri liderlerin bir anlamda liderliklerini tüm yönleriyle sergiledikleri oturumlar olurdu.
Sekiz yıllık iktidarın "ekonomi ve işsizlik karnesi" malum olunca, ayrıca meclisteki muhalefet partilerinin performansı bilinince; doğrusu halkın ve benim "iktidar-muhalefet açısından mevcut durumu değiştirecek" bir beklentimiz olamaz! Hattâ seçim sürecine girilmiş olması sebebiyle, 2011 yılındaki genel durumun ve "2011 Bütçesi"nin geçmiş yıllara nazaran daha kötü olacağı kesin gibi görünüyor...
Neden kesin gibi görünüyor?
Perşembenin (2011) gelişi çarşambadan (geçmiş yıllardan) belli değil mi?
Geçmiş sekiz yılda olanlar, dokuzuncu yılda olacakların habercisi değil mi?
Bütçenin çoğu fahiş faizlere!
2011 Bütçesi, AKP iktidarının 9. bütçesi; geçmişteki bütçeler bu bütçenin de ne olacağının habercisi: Fahiş faiz ödemeleri, büyük bütçe açıkları, "verginin de vergisi" dedirten aşırı vergiler ve zamlar, adaletsiz gelir dağılımı ve daha neler de neler!!! Başbakan Erbakan'ın özlenen "Denk Bütçe" örneği bir yana, daha nice dengesizlikler...
"Millî Görüş gömleği" ve "Adil Ekonomik Düzen ceketi" olmaksızın; IMF ekonomi politikaları, Dünya Bankası ve AB taklitçisi anlayışlarla ancak bu kadar!
Bütçe açığı 30 milyar TL'nin çok çok üzerinde!..
Fahiş FAİZ giderleri 50 milyar TL'yi de aşacak!..
Yatırımlara ayrılan pay ise sadece 21 milyar TL!..
KAMU YATIRIMLARINA sadece 21 milyar ama FAİZE, SÖMÜRÜYE, SİYONİZME 50 milyar yani yatırımlara ayrılanın iki mislinden de fazla!
Bu bütçeyle yeni istihdam alanları ve işsizliğin çözümü çok geç bir bahara!
Hasılanın yüzde % 92'si rantiyeye!
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Arif Ersoy, "2011 Bütçesi" vesilesiyle bu ay başında yaptığı basın toplantısında önemli açıklamalar yaptı: "Evet, ekonomi büyüyor ama biz büyümeyi değerlendirirken artan nimetlerin kime gittiğine bakıyoruz, sofraya niçin yansıtılmadığı üzerinde duruyoruz. Nitekim 2003 ile 2010 arasındaki 7 yıllık süre içinde AKP döneminde, transfer harcamalarının sadece yüzde 8'i sosyal yardımlar olarak halka aktarılmıştır; burs, aile yardımı, tarımsal destek gibi. Bu 7 yıllık süreçte yapılan 532 milyar TL'lik transfer harcamalarının yüzde 92'si rantiyeye aktarılmıştır. Aynı özelliği 2011 yılı bütçesinde de görüyoruz."
SONUÇ: "-Gelir dağılımındaki ADALETSİZLİK ve İŞSİZLİK sorunu kronikleşerek yine devam edecek... / -Ülke kaynaklarında YABANCILARIN PAYI artacak... / -İç ve dış BORÇ stoku ve FAİZLER yoluyla, BÜTÇE kaynaklarının önemli bir bölümü RANTİYEYE aktarılacak... / -Türkiye'ye sıcak para akını devam edecek... / -İthalat ve ihracat arasındaki makas giderecek artacaktır..."
Nice sonuçların sonu: 2011 BÜTÇESİ de öncekiler gibi FAİZ ve RANTİYEYE!..
Tekrar soruyorum: -"Millî Görüş"süz ve "Adil (Ekonomik) Düzen"siz nereye?!.