Olmayan oldu.
Dokunulmazlara dokunulmaya başlandı.
Millete hukuk dağıtmak yerine,
Komplo kuranlar cezalandırıldı.
Ama birde kurban lazımdı.
Lazımdı çünkü işin ucu TSK’ya gidiyordu.
Aynen Şemdinli Davası gibi…
Nasıl mı?
Ferhat Sarıkaya nasıl Büyükanıt’a dokununca feda edildiyse,
3. Ordu komutanına dokunan savcıya da dokunulmalıydı.
Dün 3. ordu kapısına dayanan savcı,
Bugün ‘kafese’ alındı.
Hani yetkili savcılar yetkiler ile donatılmıştı?
Hani Yargı bağımsızdı?
Hani 28 Şubat bitmişti?
Hani bu ülkede darbeler dönemi kapanmıştı?
Hani TSK demokrasiye saygılıydı?
Madem TSK saygılıydı, o zaman 3. ordu komutanı neden ifadeye gitmedi?
İlk ifadeye çağrıldığında eş zamanlı olarak Org. Başbuğ neden sesini yükseltti?
Org. Başbuğ, 17 Aralık'ta Trabzon'da Oruç Reis Fırkateyni'nde masaya vururken,
Yanına neden 3. Ordu Komutanını aldı?
Mesajı kimeydi?
Ardından Özel Yetkili Savcı 3. orduya neden giremedi?
Soruşturma kapsamında albay seviyesinde gözaltı olunca,
Neden Kışla’dan ‘sivil hayata’ intikal yaptırılarak askeri araçlar turlatıldı?
Nedeni tatbikat ise 28 Şubat döneminde Sincan’da yola çıkan tanklar içinde ‘tatbikat’ denilmemiş miydi?
Peki 3. Ordu Komutanı 2.kez ifadeye çağrıldığında da gitmeme gerekçesine ‘tatbikat’ı göstermemiş miydi?
Kritik dönemlerde ordu hep mi tatbikat halinde?
Aynı şekilde Başsavcısı İlhan Cihaner gözaltına alındığında,
Tekrar askeri araçların yollara çıkması da mı tesadüf?
Bu da mı tatbikat?
Unutmadan;
Hani hükümet savcıların arkasında duruyordu?
Hani savcıları yönlendiren siyasi iktidardı?
O zaman neden HSYK’nın toplantısına müsteşar katıldı?
Müsteşar katılmadığı takdirde konunun gündeme alınamayacağı bilinilmiyor muydu?
Gelelim Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına…
Neden ansızın olaylara müdahil oldu?
Beklenmedik bir şekilde inceleme başlattı...
“Kapatılacak Partiler Hisseder” diyen Başsavcı, kendi mi hisseti?
Hissettiği soruşturmanın yukarılara kadar sıçraması mı?
Son söz HSYK’ya,
2461 Sayılı kanunun 4. maddesine göre; kurulun görevleri arasında devam eden soruşturmaya dolaylı veya dolaysız müdahale imkânı var mı?