18-24 yaş grubu kime oy verecek?

xxx23

Dün, Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım’ın davetlisi olarak İzmir’deydim...

Binali Yıldırım’ın İzmir için vaat ettiği çok etkileyici 35 projesinin detayları yanı sıra, Güneydoğu’dan Cumhurbaşkanını halkın seçmesine kadar içeriği geniş uzun ve verimli bir sohbet yaptık.

Ulaştırma eski Bakanı Yıldırım, ilk gerçekleştirmek istediği vaadin Konak Tüneli olduğunu vurgularken, bu önceliğe binaen İzmir kentinin içindeki sosyal dengesizlikleri, birikmiş toplumsal sorunları da anlattı...

***

Türkiye yarın sandığa gidiyor...

İlk kez oy kullanacak gençlerin durumlarını araştırırken, Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı ‘Eğitim ve Öğretimde Ortak Avrupa Hedeflerine Doğru Gelişme 2010-2011’ başlıklı yıllık rapora da rastladım...

Rapora göre Türkiye, eğitimi vaktinden önce terk etme oranının yüksekliği açısından AB kapsamındaki 30 ülke arasında ilk sırada bulunuyor.

Söz konusu oran, 18-24 yaş grubunda, en fazla ilköğrenimi tamamlayan ancak liseye ulaşamamış olanların, 18-24 yaş grubunun toplam nüfusuna bölünmesi ile hesaplanıyor.

2009 yılı verilerine göre, AB ülkeleri ortalamasında yüzde 14,4 olan eğitimi erken terk oranı, Türkiye’de yüzde 44,3.

Kısaca durum fecaat...

***

Hale bakın ki en iyi performansı gösteren ülkeler yüzde 4,9 ile Slovakya ve yüzde 5,3 ile Polonya iken, en kötü performansı sergileyen Türkiye... Türkiye’yi Malta ve İspanya takip ediyor.

Rapora göre, Türkiye’de eğitimi erken terk oranı zaman içinde azalmakla birlikte, AB içindeki bu olumsuz konumu 2000’den bu yana değişmedi. Hâlbuki...

AB Eğitim Bakanları’nın hazırladığı ‘2020 Eğitim Hedefleri’ne göre, 2020 yılına gelindiğinde eğitimi erken terk oranının yüzde 10’dan düşük olması planlanıyor. Şimdiki oran ise yüzde 14,4.

Rakamsal olarak ifade eder isek, 2020 yılında AB ülkelerinde eğitim görmeyi bırakanların sayısının 1,7 milyondan daha az olması planlamakta...

Türkiye ise maalesef 2020’de de hedeflenen oranın çok uzağında kalacak...

***

Rapor’a göre Türkiye’de 2009 yılında ilköğrenimden sonra okumayı bırakan erkek çocukların oranı yüzde 37,9 iken kızların oranı yüzde 50,2.

Kısaca, Türkiye’deki kız öğrencilerin yarısı, çeşitli sebeplerle eğitim yaşamından vakitsiz biçimde kopuyor ve liseye gidemiyor.

AB’nin kız öğrenciler için geçerli yüzde 12,5’lik oranı ile Türkiye’nin yüzde 50,2’lik oranı arasında uçurum bulunuyor.

AB ülkelerinde eğitimi terk eden erkek çocuklar (yüzde 16,3), kızlara oranla daha yüksek düzeyde iken, Türkiye’de tam tersi bir durum yaşanıyor. Türkiye’de eğitimi terk oranının çağdaş yaşamla bağdaşmayacak derecede yüksek oluşunda, kız öğrencilerin genellikle ilköğretim sonrasında büyük ölçüde sosyo-kültürel sebeplerle ebeveynler tarafından eğitimden uzak tutulmasının rol oynadığı biliniyor...

Çünkü o ailelerin de pek çoğu ya okula gidememiş ya da okulu terk etmiş...

***

İlk kez oy kullanacak olan gençlerimizin kimlere oy vereceğini araştırırken ortaya çıkan sosyal tablo, yarınki seçimden ziyade bu ‘ortaokuldan terk’ çocukların kaderine daha fazla yoğunlaşmama neden oldu...

Tekrar hatırlatayım...

2009 yılı verilerine göre, 18-24 yaş grubunda, eğitimi erken terk oranı, AB ülkeleri ortalamasında yüzde 14,4 iken Türkiye’de yüzde 44,3. Aynı yaş grubu içinde, Türkiye’de liseye erişemeden okulu terk eden kız öğrencilerin oranı ise yüzde 50,2...

Acaba bu çocuklar kimlere oy verir ve seçimler onların makûs talihine çare olur mu?

Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım’ın vurguladığı sosyal dengesizlikler, birikmiş toplumsal sorunlar sadece İzmir’de değil, tüm Türkiye’de de çok ağır...

O nedenle defalarca tekrarlayıp duruyorum, ‘kimin yöneteceği değil, nasıl yöneteceği’ çok önemli...