2004 yılı Ocak ayında Başbakan Erdoğan, oğlu Necmettin Bilal Erdoğan'ın mezuniyet töreni dolayısıyla geldiği Harvard Üniversitesi'nin çok meşhur Kennedy School'unda konuşmacı idi.
Bir saati aşan konuşmasını Egemen Bağış tercüme etmişti. Erdoğan daha yeni başbakanlık koltuğuna oturmuş olmasına rağmen yılların verdiği tecrübeyle hem şahane bir konuşma yapmış ve hem de sorulara ustalıkla cevaplar vermişti. Salonun hınca hınç dolu olduğu binanın dışında o dondurucu soğukta bir kaç Ermeni ve PKK'lı da saatlerce protesto etmişlerdi.
Bendeniz konuşmasının sonunda soru yönelten 5 şanslı kişiden biri olmuştum. Aşağıdaki linktende (124. dakikada) göreceğiniz gibi aslında kendisine 3 soru sormak istemiştim ancak sadece bir soruya müsade edilmişti.
Çocukluğumdan beri Kıbrıs'a karşı çok özel bir muhabbetim vardı. Yıllar önce de gidip görmek nasip olunca Kıbrıs'tan bir karış toprak verilmeden çözümün yapılmasını hep hayal edip durmusumdur. İşte Başbakan Erdoğan'a yıllar önce bu soruyu sormuştum.
Sormak istediğim diğer iki soru ise; başörtüsü meselesiydi ki hamdolsun bu büyük problem çözüldü. Diğer konu ise milletvekillerinin ve belediye başkanlarının kendi partilerinde önce önseçimle seçilip aday olabilmeleriydi.
Aslında ogün Erdoğana içimden aynen şöyle demek gelmişti. "Sayın Erdoğan, Kıbrıs meselesini Başbakan iken mi yoksa Cumhurbaşkanı olduğunuzda mı çözeceksiniz?"
Erdoğan önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı ve şimdi de Başkan oldu. Umarım Kıbrıs meselesini kendisine 15 yıl önce sorduğum gibi inshaallah bir karış toprak verilmeden, hatta 40 yıldır kapalı olan MARAŞ'in da açılarak acilen çözülür ve hatta ve hatta Kıbrıs'ın bir an evvel Türkiye'ye bağlanarak Akdeniz'deki varlığımızın ilelebet sağlama alınır.
Aşağıdaki linkten Erdoğan'in konuşmasını ve benimki dahil kendisine sorulan sorulara verdiği cevapları izleyebilirsiniz.
http://www.iop.harvard.edu/forum/democracy-middle-east-pluralism-europe