Türkiye, hırsızlık, gasp ve adam öldürme suçlarından sabıkası bulunan Osman Yıldırım'ı 17 Mayıs 2006'da, 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in öldürüldüğü, 4 üyenin de yaralandığı Danıştay saldırısı ile tanıdı. Saldırının ardından 2008'de Osman Yıldırım, Alparslan Arslan, Erhan Timuroğlu, avukat Süleyman Esen, İsmail Sağır ve Tekin İrşi tutuklandı. Danıştay'dan 10 gün önce gerçekleşen Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik bombalı saldırının da failleri olan Yıldırım ve arkadaşları, Sincan Cezaevi'ne konuldu. Yaklaşık 1 yıl sonra Ergenekon davasını başlatan Ümraniye'de bulunan el bombaları Cumhuriyet'e atılanlarla aynı seriden çıkınca bu kez Yıldırım, tanık olarak Ergenekon iddianamesine geçti. Danıştay ve Ergenekon davaları birleşti. Ergenekon davasının hem sanığı, hem tanığı, hem de gizli tanığı olan Yıldırım, çelişkili ifadeleri ve itiraflarıyla gündeme oturdu. SABAH, soruşturmaların flaş ismi Yıldırım'ın, savcı Zekeriya Öz ile Sincan Cezaevi'nde görüştükten sonra 24 Mart 2008'de aynı davadan yargılandığı arkadaşı İsmail Sağır'a yazdığı kehanetlerle dolu tek sayfalık mektuba ulaştı. 13 Şubat 2008'de Cumhuriyet'e bomba atmaktan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Osman Yıldırım, mektubunda kendisiyle aynı cezayı alan arkadaşına, davanın bundan sonra nasıl seyredeceğini, hangi mahkemede görüleceğini, kimlerin beraat edeceğini, hangisinin ne ceza alacağını tek tek sıralıyor. Geçen yıl tahliye olan Yıldırım'ın mektubundaki kehanetler 5 yıl süren davalarla bir bir gerçekleşiyor.
'KAFANA TAKMA RAHAT OL'
Cezaevi yönetiminin 'görüldü' kaşesinin yer aldığı Yıldırım'ın mektubu şöyle: "İsmail kardeşim mektubunu aldım. Gerekçeli karar henüz açıklanmadı. Açıklandıktan sonra otomatikman Yargıtay'a temyize gidecek. O zaman savunma hazırlayıp gönderirsin. İsmail, verilen karar hukuki değil siyasi bir karardı ve bu karar bozulacak. Davamıza İstanbul Beşiktaş bakacak ve senin Tekin'in alacağınız ceza 3'er yıl olacak. Erhan ise bir yıl 10 ay ceza alacak. Süleyman ise beraat edecek. Bu cezalarda Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik çıkar amaçlı yapılan eylemler nedeniyle olacak. Ankara'yla zaten ilgimizin olmadığı ortada. Özet olarak siz dosya bozulana kadar içerdesiniz. Kafana takma rahat ol. Alparslan'ı da boş ver. O Allah'tan bulacağını bulmuş. Bu mektubu alınca İstanbul Silivri F Tipi, Tekirdağ F Tipi ve Kandıra F Tipine sevk yaz. İdare bize karşı ideolojik bir tavır almış. Bu nedenle idareden hiç bir talepte bulunma. Vereceğin kağıt parçasına yazıktır. Sorunu olan varsa sana başvursun. Sen çözmeye çalış. Allah'a dua et. Allah'a emanet ol. Gözlerinden öperim, yanındaki kişilere selamlar."
TÜM OLACAKLARI BİLDİ
Savcı Öz ile cezaevinde sık sık görüşen Yıldırım'ın mektubunda yer verdiği davayla ilgili öngörülerin tamamına yakını gerçekleşti. 18 Mayıs'ta 2009'da Ankara Ağır Ceza Mahkemesi, Danıştay davasının, Ergenekon davasıyla birleştirilmesine karar verdi. 5 Ağustos 2013'te Ergenekon davasıyla ilgili verilen kararda Yıldırım tahliye edildi. Avukat Süleyman Esen beraat etti, Timuroğlu, Sağır 21 yıl, Irşi ise 9 yıl 2 ay ceza aldılar. Üç sanık da 5 yıllık azami tutukluluk sürelerini doldurdukları için tahliye edildi.
SAVCILAR HESAP VERECEK
Şaşkınlık yaratan mektup Ergenekon sanıklarını da harekete geçirdi. Mektubu Ergenekon davasının Yargıtay'daki temyiz incelemesine 'kumpas belgesi' olarak sunacaklarını bildiren sanık Hayrettin Ertekin, "Bu mektubun var olduğunu bütün sanıklar olarak biliyorduk ama bir türlü gerçeğine ulaşamamıştık. Belge bizim elimize geçtikten sonra derin bir 'oh' çektik. Çünkü bize kurulan kumpası hukuk adamıyım diyen herkes biliyordu. Bu kumpası kuranlar adalet önünde hesap verecek. Sahte örgüt, düzmece belgeler yarattılar. Bu mektup bunların en büyük kanıtı. Yargıtay'da görülecek temyiz sürecinde mektubu sunacağız ve yeni bir süreç başlayacak. Cezaevine giderek Osman Yıldırım ile görüşüp, garantiler veren savcılar yaptıklarının hesabını verecekler. Zaten Yıldırım da sık sık Savcı Zekeriya Öz başta olmak üzere bazı savcılara teşekkür ediyor. Bunlar kayıtlarda var. 17 ve 25 Aralık komplosunu kuranlar aynı tuzağı bize kurmuşlardır. Paralelcilerin ipliğini pazara çıkaracağız. Tüm dengeleri alt üst edecek bu mektup kumpasın kanıtı. Mektubun kaybolmaması için orjinalini özel kasada saklıyoruz. Çünkü bu kumpasçılardan her şey beklenir. Belgeyle Türk milleti paralel tuzağı görecek" dedi.
ZEKERİYA ÖZ'Ü SELAMLAMIŞTI
Tartışmalı sanık Osman Yıldırım, Sincan Cezaevi'nde savcılarla yaptığı pazarlık sonucu aynı zamanda gizli tanık olmuştu. Bazı ifade tutanaklarında, polisin 'Osmanım' diye hitap ettiği Yıldırım, verdiği bilgilerle davanın seyrini değiştirmişti. Yıldırım, Ergenekon davasında keşif için Ataşehir'e götürülmüş ancak kendisine bombaların verildiğini iddia ettiği evi de bulamamıştı. Ergenekon davasının karar duruşmasında söz alan Yıldırım, "Sayın savcılar Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel'i selamlıyorum" demişti. Cumhuriyet gazetesine atılan bomba nedeniyle Ankara'da müebbet hapis cezası alırken İstanbul'da yapılan Ergenekon davasından beraat etmişti. Hem sanık, hem tanık, gizli tanık olan Yıldırım'ın Danıştay saldırısında Alparslan Arslan'la beraber hareket ettiği yönündeki delillere rağmen tahliyesi hukuk çevrelerinde tartışma yaratmıştı. Yıldırım, Cumhuriyet gazetesine yönelik azmettirici olduğu söylenen bombalı saldırılardan da aklanmıştı.
Kaynak: Sabah