ANKARA (AA) - Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci tur oylamasında Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceklerini bildirdi.
Özdağ ve Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Genel Merkezi'ndeki görüşmelerinin ardından ortak açıklama yaptı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Oldukça verimli ve güzel bir toplantı gerçekleştirdik. İki genel başkanın imza attığı bir protokol metni de hazırlandı. Türkiye'nin geleceği, huzurlu bir ülke olması açısından, Türkiye'nin güçlendirilmiş parlamenter sisteme kavuşup daha sağlıklı bir yol yürümesi açısından her bir genel başkana, her bir siyasi partiye sorumluluklar düşüyor. Bizler de bu sorumluluğun bilincinde olarak bir araya geldik." ifadesini kullandı.
Yapılan görüşmeler çerçevesinde güzel sonuçlar elde edildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, ev sahipliğinden ötürü Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.
Kılıçdaroğlu, "Türkiye güzel günlere gebe, zaten umarım çok daha güzel bir atmosferde seçim sonrası tekrar buluşacağız ve Türkiye'yi huzura kavuşturacak adımları kararlılıkla atacağız." diye konuştu.
- "13 milyon sığınmacı vatanlarına geri yollanmalı"
Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ da Türkiye'nin en önemli sorununun ülkede yaşayan 13 milyon sığınmacı ve kaçağın vatanlarına gönderilmesi olduğunu söyledi.
Özdağ, "Bu 13 milyon sığınmacı ve kaçak vatanlarına geri yollanmadan ve yenilerinin gelmesi kararlı politikalarla engellenmeden Türkiye'nin ekonomik sorunlarını aşması mümkün değildir. Yılda 11 milyar dolar sığınmacılara harcayarak Türk halkını fakirlikten kurtaramayız, kiraların yükselmesini engelleyemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Benzer şekilde sığınmacılar vatanlarına gönderilmeden sokaklarda güvenliğin sağlanamayacağını, insanların çocuklarına iş bulamayacağını belirten Özdağ, "Özetle nasıl bir yüzücünün bacaklarına 20'şer kilo demir bağlarsanız ne kadar iyi yüzücü olursa olsun yüzemezse bir ülke de 13 milyon sığınmacıyla ekonomisini, güvenliğini doğru bir çizgiye oturtamaz." dedi.
- "Kemal Bey, sığınmacıların vatanlarına dönmesi gerektiğini söyledi"
Bu nedenle Zafer Partisi olarak 14 Mayıs seçimlerine giderken Türk halkından sığınmacıları vatanlarına geri göndermek için destek istediklerini anımsatan Özdağ, partilerinin yeni kurulması ve medyada kendilerine uygulanan ambargonun yeterince kişiye ulaşmalarını engellediğini ifade etti.
Özdağ, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci tur oylamasında iki adayın yarışacağına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti Genel Başkanvekili Numan (Kurtulmuş) Bey bizi ziyaret etti, bizden destek istediler. Kendilerine sorduk; 'sığınmacılar konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz?' Anlattıkları şey sığınmacıların vatanlarına dönmesini içermiyordu. Kemal Bey ile görüştük, Kemal Bey çok net bir şekilde sığınmacıların vatanlarına dönmesi gerektiğini ve bu politikayı izleyeceğini söyledi."
- "Sayın Kılıçdaroğlu'nu ikinci turda destekleme kararı verdik"
Ardından bu politikanın detaylarını konuştuklarını aktaran Özdağ, şöyle devam etti:
"Zafer Partisinin önermiş olduğu bir sene içinde uluslararası hukuka uygun, insan haklarını gözeten, dönen Suriyelilerin Suriye'de güvenliğini sağlayacak ama Türk ekonomisinin üzerindeki büyük yükü de kaldıracak, sokaklarımızı tekrar güvenli hale getirecek, uyuşturucu çetelerini sokaklarımızdan, okulların önünden çözecek bir model üzerinde kendisiyle fikir birliğine vardık. Bundan dolayı da Zafer Partisi olarak Sayın Kılıçdaroğlu'nu Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turunda destekleme kararı verdik."
Birinci turda Cumhur İttifakı, Millet İttifakı ve Ata İttifakı'na oy veren tüm seçmenlere çağrıda bulunan Özdağ, şunları kaydetti:
"Eğer annelerinizden ve babalarınızdan aldığınız Türkiye'yi çocuklarınıza devretmek istiyorsanız, Türkiye'nin Türkiye olarak kalmasını istiyorsanız, 'göçmenistan' olmasını istemiyorsanız, kızınız sokağa çıktığı zaman endişelenmek istemiyorsanız, akşam saat 21.30'da oğlunuzu köşedeki bakkala yollarken güven içinde yollamak istiyorsanız 28 Mayıs'ta yapılacak seçimde 13 milyon sığınmacıyı vatanına yollayacak politikaya, politikacılara destek verin ve Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verin. Bu, ülkenizin 'göçmenistan' olmamasının tek yolu."
Özdağ, açıklamaların ardından Kılıçdaroğlu'nu parti genel merkezinden uğurladı. Kılıçdaroğlu'nun ayrılışı esnasında bazı partililer "Birleşe birleşe kazanacağız", "Halkın umudu Kılıçdaroğlu" sloganları attı.
Öte yandan, Kılıçdaroğlu ve Özdağ'ın açıklaması için Zafer Partisi önünde bekleyen "Kurdistan 24" (K24) ekibinin kürsüye mikrofon koyması bazı Zafer Partisi yetkilileri tarafından engellenmek istendi. Mikrofonun ancak logosuz kürsüye konulabileceğinin belirtilmesi üzerine K24 ekibi basın açıklamasını takip etmeden ayrıldı.
- Protokol metninde 7 temel ilke belirlendi
İki genel başkanın imzasını taşıyan "Cumhuriyet Halk Partisi ile Zafer Partisi Arasında Protokol" başlıklı metinde, protokolün, "Zafer Partisi ile Millet İttifakı bileşenleri arasında Cumhurbaşkanı ikinci tur seçiminde ve sonraki süreçte yapılacak iş birliği esaslarını kapsadığı" belirtildi.
Ekonomik sorunların çözümü, milli birlik ve beraberliğin sağlanması, sığınmacı ve kaçakların gönderilmesi için ortak çalışma ve işbirliği detaylarının tespit edilmesinin amaçlandığı protokolde temel ilkeler 7 maddede sıralandı.
Anayasanın ilk 4 maddesi ve 66. maddede yer alan Türk vatandaşlığı konusundaki tanım ve içeriğin korunacağı, 1924'te kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyeceği ve bu değerlere bağlı kalınacağı bildirilen protokolde yer alan diğer maddeler şöyle:
"Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içinde ülkelerine geri gönderilecektir. Devletin varlığı ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, IŞİD olmak üzere bütün terör örgütleri ile etkin ve kararlı mücadele edilecektir. Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir. Terörle müzakere değil, mücadele edilecektir.
Türkiye'nin milli ve üniter devlet yapısını hedef alan hiçbir siyasi ve hukuki düzenlemeye izin verilmeyecektir. Devletin bütün birimlerinde yapılacak görevlendirmelerde sadakat değil, liyakatin esas alınması sağlanacaktır. Bütün yolsuzluklarla hukuk çerçevesinde çok etkin bir şekilde mücadele edilecektir. Devletin vatandaşına karşı şeffaf olunması ve açık davranması konularında tam mutabakata varılmıştır."